Bir bakarım translate Portuguese
1,455 parallel translation
Turner'ı sıkıştırır ve ne yapabilirim bir bakarım.
Encosto o Turner e vejo o que posso fazer.
Ne yapabileceğime bir bakarım.
Verei o que posso fazer.
ve, uh, psikolojik durumuna bir bakarım.
Eu falo com ela e tento perceber o estado mental dela.
Bir bakarım.
Vou verificar.
Daha sonra gene bir bakarım.
Vou passar lá outra vez.
Bir bakarım o zaman.
Vou ver o que posso fazer.
Ne yapabilirim bir bakarım.
Verei o que posso fazer.
Evet, onun için ne yapabileceğime bir bakarım.
Sim, verei o que posso fazer por ela.
Bir bakarım.
Eu vou ver.
İyi, pekala. Ne yapabilirim bir bakarım.
Vou ver o que posso fazer.
Zor bir hafta geçirmişsin, Jon'a uğrayıp bir bakarım dedim.
Soube que teve uma semana tramada, por isso, disse ao Jon que vinha ver como estava.
Ne yapabileceğime bir bakarım.
Deixem-me ver o que consigo fazer.
Aslına bakarsanız Royce, benim herhangi bir belediye birimini aramamı engelliyor ama ne yapabileceğime bir bakarım.
O Royce proibiu os serviços camarários de atenderem os meus constituintes. Mas vou ver o que posso fazer.
Ona iyi bir şey yapacağım. Sonra da listeden çıkaracağım. - Bakar mısın?
Se o meu patrão volta e vê que não há lixo no estacionamento, vai-se habituar a isso.
izini kaybettirdiği yere bakarım : bir dalga, katmanlar halinde kaya dizileri.
Começo onde ele interrompeu o trilho : um riacho, uma série de rochas planas.
Müthiş bir gece. Şu manzaraya bir bakar mısın?
Olha para este sítio...
Casey, bir saniye bakar mısın?
Casey, espera um pouco.
Pekala bakar mısınız? Millet farklı bir çalışan arar, siz de farklısınız diyorsunuz.
Desculpe, mas pelo menos mil milhões de asiáticos terão outra opinião.
Bakar mısınız, bir votka alabilir miyim lütfen?
Pode trazer-me um vodka tónico, por favor?
... çok önemli birşey değil sanırım, ama bir bakar mısın?
Se calhar não é nada, mas estava a pensar se não podias dar uma vista de olhos.
İyi, bana hangi konumda olduğunuzu bildirin. - Ne gibi bir yardımım olur bakarız.
Quando estiverem prontos, avisem e eu digo os agentes que posso dispensar.
Ona bir bakar mısınız diye merak ediyordum.
- Queria saber se a podia observar.
Bu gitar telinde özel bir şey var mı bakar mısın?
Tem alguma coisa de particular?
Sana bir şey olursa Silas ile Shane'e çocuklarım gibi bakarım.
Se te acontecer alguma coisa, criarei o Silas e o Shane como se fossem meus filhos.
Ve evet, ben sadece, kimin gerekçesi olduğunu, kimin olanağı bulunduğunu, kimin gerekli donanıma sahip olduğunu ve kimin böyle bir niyeti olduğunu, araştırmaya bakarım. "
Sim, continuo apenas à procura de quem tinha o motivo, a oportunidade, quem tinha o equipamento, quem tinha... a vontade.
Bir bakar mısın?
Não pode abanar.
Şuna bir bakar mısın?
Vejam só isto?
Buraya gelip sırtıma bir bakar mısın?
Preciso que venha cá acima ver-me as costas.
"Brad şuna bir bakar mısın?"
"Brad! Vê isto, por favor!"
Şuna bir bakar mısın!
Olhem para aquilo!
- Wei Ping, şuna bir bakar mısın?
Estou bem estou bem.
Pekala. Bir kaç gün sonra uğrarım ve.. ... nasıl olduğuna bakarım, tamam mı?
Bem... eu passo por lá daqui a alguns dias para ver se está tudo bem, pode ser?
Sence onun gibi bir kız, dışarıda benim yüzüme bakar mı?
Achas que uma mulher como aquela repararia em mim lá fora?
Şu yere bir bakar mısın?
Olha para este lugar.
Bunu senin için eve götüreyim... üzerine bir kaç not alır, eksiklerine falan bakarım.
Podia levá-lo para casa e dar a minha opinião ou algo assim.
Ne tehlikeli bir bakar mısın?
Quer ver algo perigoso?
Anne, ekmek pişti, bir bakar mısın?
- Avó, não consigo ver se o pão de milho está pronto.
- Arkada bir haritamız var, ona bakarım. - Çok güzel.
Deixem-me ver se vos arranjo um mapa.
Bir bakar mısın?
Podes ver se há?
Pekâlâ, bir ara gelir bakarım.
Está bem, eu vou lá ver.
Bayanlar Baylar! Bayanlar Baylar! Bir saniye bakar mısınız?
Senhoras e Senhores, Senhoras e Senhores, podem dar-me a vossa atenção, por favor?
Önce bir oraya gideyim de, sonrasına bakarım.
Depois de chegar, vejo o que acontece.
Şu göte bir bakar mısın?
olha-me só aquele cu.
Evet, ben de yemeğimi alıp, South Bronx'dan da bir 9 luk alarak buraya çıkar bakarım.
Costumava ter de me esgueirar... e apanhar o metro 9 para o Bronx Sul para ver isto.
Hayalet diye bir şey yoktur. Ben rahatça uyumama bakarım.
Nada disso aconteceu enquanto eu durmo.
Bir deneme yapalım, sonrasında duruma bakarız.
Vamos fazer um período de experiência primeiro.
Tony en iyi ajanımız, Ziva da eğitimli bir katil değil mi? Başının çaresine bakar.
O Tony é um de nossos melhores agentes e a Ziva... ela é basicamente uma assassina treinada, certo?
- Bir çaresine bakarım.
Vou ver o que posso fazer.
Bakar mısınız? Bir -
Desculpe, posso...?
- Tamam. Gelip şuna bir bakar mısın?
Podes só ver isto por um segundo?
Crystal, bir bakar mısın?
Crystal, tens um segundo?
bakarım 81
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir baba 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir b 23
bir bakın 70
bir bakabilir miyim 22
bir baba 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir b 23
bir bakın 70