Dışarıdalar translate Portuguese
228 parallel translation
hayır, o güvende. fakat hala dışarıdalar ve evi gözetliyorlar.
Não, ele está a salvo. Mas eles ainda estão lá fora.
Hayvanlar öldürmek için dışarıdalar.
Animais prontos a matar.
Kim? Dışarıdalar.
Já chegaram, estão lá fora.
Dışarıdalar, it sürüsü gibi.
Estão ali e são mais que as moscas.
Dışarıdalar.
Estão lá fora.
Haze'i, Moon'u, Quincy'yi ve de bir delikanlıyı hakladım. Dışarıdalar.
Matei um jovem que se juntou a Haze.
Dışarıdalar.
Lá fora.
Efendim... Ma'nın adamları dışarıdalar, Ma'nın intikamı için, katilin kellesini isterler
Meu senhor... um subalterno de Ma está aí fora e pede-nos que entreguemos o prisioneiro
- Hemen dışarıdalar. - Fevkalade. Çok teşekkür ederim.
Obrigado, não demora nada.
Hala dışarıdalar! Şehri havaya uçuracaklar!
Os outros continuam à solta, vão rebentar metade da cidade!
İri ve Ufak Enos dışarıdalar ve 200,000 dolarları var.
O Grande e o Pequeno Enos estão lá fora e trazem 200 mil.
Dışarıdalar.
Estão lá fora à espera.
Dışarıdalar efendim.
Estão lá fora agora.
- Onlarla. Dışarıdalar.
Com eles, estão lá fora.
Ne kadar süredir dışarıdalar?
Há quanto tempo estão lá fora?
- Dışarıdalar!
Foram libertados!
A.I.D. onları Bölge Savcısına teslim ettikten bir saat sonra, dışarıdalar.
Uma hora depois de os A. I. os entregarem ao M. P., são soltos.
- Sevgili kızım, Lisa ile beraber dışarıdalar.
- Sim. Ele saiu com a minha adorável filha, a Lisa.
Dışarıdalar. Geri dön!
Estão lá atrás!
- Evet. Dışarıdalar.
Eles estão do lado de fora.
- Dışarıdalar. - Sakin ol.
- Eles estão lá fora.
Dışarıdalar.
Estão aí fora.
Onlar dışarıdalar. İnsanlar orada ölüyor.
Eles estão lá fora onde morrem pessoas.
- Dışarıdalar.
- Estão lá fora.
- Diğerleri nerde? - Dışarıdalar.
- Estão lá fora.
Ed, Lugosi'nin benzerlerini getirdim, dışarıdalar.
Ed, tenho os duplos do Lugosi cá fora.
Dışarıdalar. Onları çoktan topladım.
Estão lá fora, já as apanhei.
İçimdeki herşey... artık dışarıdalar.
Todas as coisas que costumavam estar dentro de mim... agora estão todas fora.
Bazı şeyler yanlış gitti. Hindiler dışarıdalar.
Alguma coisa correu mal, os perus conseguiram fugir.
Hayır, hayır, onlar dışarıdalar.
Não. Estão lá fora.
- Hayır, hayır orada dışarıdalar.
Não, não, eles estão lá fora.
Dışarıdalar.
Eles estão lá fora.
Neredeler? Dışarıdalar ve girmeye cesaret edemiyorlar.
Os Mestres Gelo e Vento regressaram.
Dışarıdalar.
- Estão lá fora...
Ve şimdi de dışarıdalar, çıplak bir halde aynı Tanrının onları yarattığı günkü gibi.
E agora andam por aí nus como no dia em que Deus os fez!
Dışarıdalar ve beni öldürmek istiyorlar.
Eles estão ali fora e querem matar-me.
Bu insanlar niye dışarıdalar?
Que faz esta gente toda na rua?
Dışarıdalar mı?
Saíram?
- Dışarıdalar.
- Eles saíram.
Bak, Caiaphas, hemen dışarıdalar...
Vê, Caiafás, estão aqui mesmo no átrio.
Dışarıdalar mı?
Estão lá fora?
Dışarıdalar.
Estão lá fora, neste momento.
Şu anda dışarıdalar.
Eles estão fora.
- Hepside dışarıdalar.
- O processo está lá fora.
Sıvı gıdalar da, bu yüzden karaciğer, pankreas, meshane... yardımıyla süzüldükleri incelikli bir... sistem ile taşınırlar.. Ya da daha sonra dışarı atılmak üzere meshanede tutulurlar.
Nutrientes líquidos, são então carregados... através de um elaborado sistema de filtração... ajudado pelo o pâncreas, fígado e bexiga urinária... ou junto na bexiga para ser expelido mais tarde.
Dışarıdalar!
Eles estão ali fora!
Gerçekten dışarıdalar mı?
A sério?
Dışarıdalar.
- Lá fora.
Dışarıdalar.
- Sim, mas eles também enrolaram para o irmão dele Denis!
- Dışarıdalar!
- Eles estão lá fora.
İhbar aldılar, dışarıdalar.
Onde?
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarı çıkacağım 19
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarı çıkacağım 19