Eğer bu olursa translate Portuguese
582 parallel translation
Eğer bu olursa, umarım burada dramatize edilmiş olaylar hatırlanır.
Se tal acontecer, espero que estes acontecimentos sejam lembrados.
Eğer bu olursa, tüm olanları bilmeliyim.
Se isso acontecer, tenho de saber dos factos.
Eğer bu olursa, kendine yeni birini bul.
Se isto acontecer, arrange outro.
Dedim ki "Eğer bu olursa, mükemmel olacağını düşünüyorum."
Eu disse pensava ser maravilhoso se tal acontecesse.
Çalıştırabileceğimi sanmıyorum. Ama eğer bu olursa görünmeyen aleme gireceğim.
Se funcionar - o que duvido - penetra no mundo invisível.
Eğer bu olursa, onu hiç kimse durduramaz.
Se isso acontecer, ninguém será capaz de detê-lo.
- Eğer bu iş olursa ne yapacağız?
- Se estivermos dentro, o que faremos?
Eğer sana da soracak olursa bu konvoya katılana kadar beni hiç görmedin.
Se te perguntar se me conheces diga que não me conhecia antes Ate esta viagem.
Başarısız olabiliriz, eğer öyle bir şey olursa... ve hayatta kalabilirsem... elimdeki bilgileri ve bu önemli görevi bir başkasına devretmeye çalışacağım.
Pode fracassar e, se assim for... e eu ainda estiver vivo, tentarei passar a minha informação, a minha missão, a outra pessoa.
Onun bu konudaki görüşü, eğer bir mahkeme olursa bunun herkes için kötü olacağı.
Ele acredita que um julgamento seria extremamente prejudicial.
Ama, eğer bu yolu kullanarak, insanlar ve askerler gelecek olursa
Milhares de pessoas esperam por essa estrada.
Dorothy bu adamla bir daha asla konuşmaz... ... eğer o adam bana, Lorelei'a zarar verecek olursa.
A Dorothy jamais voltaria a falar com esse homem caso ele fizesse algo para me prejudicar a mim, Lorelei.
Ama eğer kalacağım otel güzel yemekler de hoş olursa bu halim geçecektir.
Mas se a estalagem for elegante... e com um belo jantar, vai passar.
Bu arada, eğer bana ihtiyacınız olursa sol kulağını kesmiş.
Entretanto, sempre que precisar de mim mutilou a própria orelha.
Carter, seni uyarıyorum, bu makine devrilecek olursa, eğer bu avukat bu asansörden düşecek olursa...
Carter, eu o aviso, se esta geringonça avariar, se o advogado cair do corrimão...
Eğer bir şey olursa, bu memurun sizi uyardığını duydum.
Se algo acontecer, eu ouvi este agente avisá-lo.
Eğer olursa, bu baraka için yeni bir Kapo arayacaklar.
Se for, eles precisarão uma nova Kapo para este barracão.
Eğer sana bir şey olursa ben bu işin dışındayım.
Se algo lhe acontecer, fico sem negócio.
Eğer kötü bir şey olursa bu senin hatan olacak!
Se acontecer alguma desgraça, a culpa será tua!
Sana bir şey söyleyeyim. Eğer son parti Cavorit başarılı olursa küreyi boyamaya bu gece başlayacağız. Şu anda fırında.
Vou lhe dizer uma coisa... se essa última porção de "cavorita" ficar boa... começaremos a pintar a esfera ainda hoje.
Ve bu iş olacaksa yani eğer olursa silahla ateş edilmeyecek.
E se as coisas andarem, Eu digo'se'... Não haverão tiros.
Bu işi yapmaya karar verirsem eğer olursa zamanını ve nasıl olacağını ben söylerim.
Se eu decidir ir em frente com isto, 'Se'... Eu digo quando e como.
Bu eğer bir insana olursa...
Se isto acontecesse a um homem...
Eğer bu seferde kurtlanmış beynine yeni en ufaki bir fikir daha gelecek olursa seni gebertirim.
Se desta vez tens alguma ideia nessa tua mente... Eu mato-te.
Eğer, bu aralar boş zamanınız olursa size Yonkers'ı göstermek isterdik.
Estou a pensar em mudar. Se estiver livre num destes próximos dias,... eu, bem... nós gostaríamos de lhe mostrar Yonkers de ponta a ponta.
Eğer sana bir şey olursa bu benim hatam olur.
Se algo te acontecer a culpa será minha.
Yani beyaz insanların yardımı hakkında, aslında, o kadar da çok farketmez çünkü eğer yarınki ajitasyonumuz başarılı olursa, bu da demek olacak ki her öğrenci, gösterimize katılmış ya da katılmamış olan, siyah ya da beyaz, düşman olarak nitelendirilecek, ve böylece gerilimi elde tutmak daha kolay olacaktır, ve bu sayede, biz hepimiz, yerel bir tehdit oluşturacağız.
Porque se amanhã o nosso movimento tiver êxito, a Polícia vai achar que todos os estudantes, mesmo não estando do nosso lado, branco ou negro, será considerado inimigo E se isso acontecer e se conseguirmos manter a tensão vai ser uma cena branca também.
Eğer bu yıl hasat yine kötü olursa ne yapacağımı bilmiyorum.
Quando vamos semear?
Eğer bu ormanlar ve bütün bu inanılmaz güzellik sonsuza dek yok olursa neler olacak?
O que acontecerá se estas florestas e toda esta incrível beleza se perder para sempre?
Eğer bu gece mümkün olursa... bu isteği iletmeye çalışacağım... ve daha sonra senin için yayına sokacağım.
Se eu conseguir, encaixarei hoje à noite... e tentarei mandar esta dedicatória... e colocá-la no ar mais tarde.
Fakat işler çok kötüye gidecek olursa, eğer bu çılgın inişli çıkışlı işi bırakmak isteyecek olursan...
Mas se as coisas ficarem muito más, se precisar de sair deste negócio de loucos...
Eğer bana bir şey olursa eğer yaralanırsam, bir şeyi ömür boyu unutmamamız gerekecek. O da bu piçleri küçük düşürmek için elimize bir fırsat geçtiği ve o fırsatı tepmiş olacağımızdır.
Se alguma coisa me acontecer, se me lesionar, teremos de viver com o facto de termos tido a hipótese, uma hipótese num milhão, de humilhar esses bandalhos, e de a termos desperdiçado.
Bu hepinize bağlı, eğer koşmayı kesen olursa ceza alır.
Vocês é que sabem, mas quem parar de correr, fica suspensa.
Babası benim, ve babası bensem eğer her ne olursa olsun bu kararı bana bırakmalıydın.
Sou o pai, independente de todo o resto.
Eğer bu arabaya bir şey olursa, sen ödersin.
Mas, se espatifas este carro, pagas do teu bolso.
Eğer bu gece yardıma ihtiyacın olursa aramaktan çekinme.
Se precisares de ajuda esta noite, basta telefonares-me.
Eğer bu benzin istasyonuna bir şey olursa, bu kadın beni şutlar.
Se acontecesse alguma coisa á este posto, esta mulher me deixaria como um...
Eğer, bir şey olursa seni kurtarırım, ama bu şekilde olmaz.
Se lhe acontecer qualquer coisa, poderei salvá-lo. Mas assim...
Eğer bu tekneyi gören olursa, lütfen hemen Sahil Güvenliğe haber versin.
Se avistarem este barco... por favor avisem a Guarda Costeira de imediato.
Eğer bu mümkün olursa buraya gelecek.
Se for de todo possível, ele virá.
Ama eğer böyle bir şey söz konusu olursa bu önemli fırsatı kaçırmayacağız.
Mas se vier a mercado não vamos perder uma oportunidade tão extraordinária.
Şimdi, eğer bu iyi insanlar Jaime, Les, Dave ya da herhangi bir arkadaşları nezle olursa, parmağını keserse ya da bu kasabada bir yangın daha çıkarsa Bayan Allen'ın çektiği kundakçılık yaptığınızı gösteren fotoğraflar başsavcıya verilecek ve sonra da gazetelere dağıtılacak.
Se estas pessoas de bem, Jaime, Les, Dave, ou qualquer amigo deles se constipar, magoar um dedo, ou se houver mais algum incêndio nesta cidade, as fotos que Miss Allen tirou mostrando que cometeram o crime de incêndio premeditado serão entregues ao Procurador Público e depois distribuídas aos jornais.
Ve eğer hırsız ortaya çıkmayacak olursa bütün bu parti boşa gitmiş olur.
E se o larápio não atacar, então, toda esta festa foi para nada.
Eğer şeytan ruhlu Imugi, kızınızı bulacak olursa sonu gelmez felaketler bu köyü bekliyor olacaktır.
Se a Imoogi negra se apoderar de Yuh Yi Joo, um desastre inimaginável recairá sobre esta aldeia.
Denmişti ki, eğer Kral bir aracı kullanacak olursa bu kişi kesinlikle siz olacaktınız.
" lembrei-me que já me tinham avisado para ter cuidado consigo.
Eğer bu bir daha olacak olursa, garajda yaşamaya başlarsın.
Se isto acontece mais alguma vez, vais viver para a garagem.
Eğer senin Mick bu işi mahvedecek olursa...
E se o seu Mick meter a pata na poça...
Bu, eğer bir V yakalısı olursa giymeyeceği anlamına gelmiyor.
Isso não quer dizer que não use em "V".
Eğer sizin gibi normal bir öğrencinin akademik yeteneklerini kendinde barındıramayan süprüntüler eğer buraya uyum sağlayamaz... ve burada karışıklığa sebep olursa, bu yolun sonudur!
Se escumalha como vocês não consegue acompanhar os estudos como estudantes normais e não se adaptam à vida em sociedade vêem aqui parar.
Eğer böyle bir durum olursa, Onlara sadece Noel Baba'nın yılın bu zamanında çok meşgul olduğunu söyle,
Se surgir uma emergência dizes-lhes apenas que o Pai Natal está muito ocupado este ano.
Eğer bu Bundy kredisi başarısız olursa sen de kovulursun.
Se o empréstimo do Bundy falhar, está despedido.
eğer bu doğruysa 66
eğer bu 19
eğer bunu yaparsan 17
olursa 17
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bu 19
eğer bunu yaparsan 17
olursa 17
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60