English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Herkes

Herkes translate Portuguese

71,368 parallel translation
Belli ki herkes senin kadar bencil değil.
Por isso, claramente, nem todos são tão egoístas como você.
Herkes bir turu hak eder.
- Todos merecem uma hipótese.
Sam ve Dean'in suikast olayını bilen herkes ile ilgilenildi.
Cada pessoa que sabia sobre a pequena aventura de assassinato do Sam e do Dean. já foi tratada.
Planı herkes anladı mı?
Entendemos todos o plano?
- Herkes planı anladı mı?
Todos entenderam o plano?
Herkes öldü.
Morreram todos.
Odadaki herkes seni annemin büyüsü ile geri göndermeye odaklanmıştı.
Todos naquela sala estavam obviamente concentrados em enviar-te de volta usando o feitiço da mãe.
Sen hariç herkes.
Todos excepto aquele que te querem verdadeiramente.
Herkes silahlarını masaya koysun.
Malta, armas na mesa.
Bu şekilde herkes mutlu oluyor.
Assim, todos estão felizes.
Herkes dayanamaz.
Nem todos sobrevivem.
Gerçek kralı desteklemeyen herkes emin olsun ki bitmeyen bir acıya maruz kalacaklar.
Qualquer um que não apoie este único verdadeiro rei pode contar com sofrimento interminável e agonia eterna.
Herkes burada mı?
Estes são todos?
Herkes öcünün gerçek olmadığını bilir.
Todos sabem que o papão não é real. Tem a certeza disso?
Kasabadaki herkes biliyordu ama bir şey fark etmedi.
Todos na cidade sabiam sobre isso mas isso não fez diferença.
Ama yaşadıklarımdan sonra biliyorum ki herkes idare etmeye çalışıyor.
Mas já passei pelo suficiente para agora saber que todo mundo está apenas a passar.
Bekle bu evdeki herkes.
Espera, estes são todos que estão na casa.
Beth'le Mark gelmiyor, Ellie ve yaşananlardan etkilenen herkes de.
A Beth e o Mark não vêm, Ellie e metade das pessoas que foram afetadas pelo que aconteceu aqui.
Okuldaki herkes gördü.
Toda a gente da escola a viu.
Taksiye binen herkes bunu konuşuyor.
Toda a gente fala disso mal entra no táxi.
Evet, görev dağılımı belli olduğuna göre herkes işinin başına.
Certo, todos têm as suas tarefas, vamos ao trabalho.
Diğerlerine anlatacaklar ve herkes öğrenecek.
E vão contar a outras pessoas... A toda a gente.
- Herkes davayı konuşuyor.
Está toda a gente a falar do teu caso.
Âdet gördüğünde herkes
Quando teve o período, toda a gente dizia :
Programın yedinci saatine herkes çıkabiliyormuş.
Sabiam que a sétima hora desse programa é só uma folha de registos?
Herkes öldü.
Todos mortos.
Hayatının bir döneminde herkes, kendilerini yetiştirenler değil de başka ebeveynler tarafından yetiştirilmek istemiştir.
A determinada altura, toda a gente deseja ser criada por pessoas diferentes daquelas que as estão a criar.
Aniden herkes size çok imrenecek, Orta Çağ'da zorluklar çeken bir aktris olacaksınız.
Subitamente, ficará na posição invejável de ser uma atriz de meia-idade à procura de uma oportunidade.
Kont seninle gerçekten evlenmek istiyor ama herkes bunu bir oyun sanacak.
O Conde Olaf quer casar a sério, enquanto todos pensam que é uma peça.
Herkes gördü seni.
Toda a gente viu.
Bunu herkes görebilir.
Qualquer um consegue ver.
Herkes öyle.
Toda a gente tem.
Herkes bana rapor verecek!
Toda a gente reporta a mim!
Dan'e de olduğu gibi bulaşan herkes birisine saldırdı.
Todos os outros que foram infectados como o Dan.... todos atacaram alguém.
O Natalie için tedavi ilacı. Dr. Khatri'nin Vukobejina'dan geldiğini söylediği hastalığa yakalanacak herkes için.
É a cura para a Natalie, para todos aqueles que irão ser infectados com esta maldita coisa que a Dra. Khatri diz que se dirige para cá desde Vukobejina.
Bu olduğunda herkes en güncel 13F formumuza bakacak ve likit olmayan isimlerimize saldıracaklar.
Quando isso acontecer, vão analisar o nosso 13F e atacar os nomes com liquidez.
Bütün gün bizden uzak durdunuz ve herkes meraklanmaya başladı.
Vocês passaram o dia inacessíveis e estamos curiosos.
Bazen yalan söylerler. Bazen gerçeği söylerler. Herkes gibi.
Às vezes eles mentem, às vezes dizem a verdade, como toda a gente.
Herkes geri çekilsin lütfen.
Afastem-se.
Herkes Jay'i sever.
Toda a gente adora o Jay.
Herkes biliyor.
Toda a gente sabe.
"İçindeki yıllarca bastırmak zorunda kaldığı zenciyi salmak isteyen herkes için Pastiş, Sevgili Siyah Irk'ı sunar." "89'uncu geleneksel Cadılar Bayramı kostüm partimiz."
"Para todos os que pretendem libertar o seu negro interior dos anos de opressão, a Pastiche apresenta a'Caros Negros', a nossa 89.ª festa de máscaras anual do Noite das Bruxas."
Herkes derhâl eve dönsün.
Todos para dentro.
Bunu herkes görebilir.
Qualquer pessoa vê isso.
Herkes değil.
Não, todos não.
- Evet, herkes...
- Sim, acho que todos...
- Herkes de taşınıyor.
- Todos se estão a mudar, miúdo.
Oğlumu haklı çıkarmaya çalışmıyorum ama izin verirsen herkes her şeyi yapar.
Não aprovo o comportamento do meu filho mas as pessoas fazem o que as deixam fazer.
Herkes dursun.
Todos parados.
Ve herkes bunun farkında.
E todos veem que eu o vejo.
- O halde herkes işinin başına.
Muito bem, podem sair.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]