English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kendini

Kendini translate Portuguese

60,283 parallel translation
Günahların için kendini bağışlaman gerek.
Precisas de te perdoar pelos teus pecados.
Babam beni terk etti, bana yalan söyledi sonra da hayatımı kurtarmak için kendini merminin önüne attı.
O meu pai abandonou-me, mentiu-me e levou um tiro por mim, salvando-me a vida.
Evet, kendini ifade etmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Sim, achamos importante que ela se exprima.
Ama arayışta olsam bile o genç ve kendini genç hissediyor.
Sim, é atraente, mas mesmo que eu andasse à caça, ela é nova, e sente-se que é nova.
- Bugün kendini özel hissetmesini istedim! Çünkü hep görünmez olmanın nasıl olduğunu biliyorum amına koyayım!
- Só queria um dia especial para ela, porque conheço a sensação de ser invisível a toda a hora!
Çünkü kendini beğenmiş bir pisliksin ve herkesin işine burnunu sokuyorsun!
Porque és um merdas narcisista que mete o nariz na vida de toda a gente!
Kendini daha iyi hissetmeni sağlar mı bilmem ama çocukluğumuzda birçok kez olayları gerçekte olduğundan biraz daha ağır hissederiz.
Não sei se isto te fará sentir melhor, mas muitas vezes, quando somos crianças, vemos as coisas um pouco mais cruelmente do que são na realidade.
Kendini özletme.
Vai dando notícias.
Kendini bana beğendirmeye çalıştığı çok belliydi.
Ele queria desesperadamente que eu gostasse dele.
Belki safım ama kendini daha iyi hissedebileceği şekilde - yapabilirim diye düşünüyorum.
Talvez seja ingénua, mas acho que o posso fazer de forma a que, no fim, ele se sinta bem com ele mesmo.
Kendini küçük düşürüyorsun.
Estás a humilhar-te.
Son zamanlarda kendini geri çektiğini hissediyordum.
E, ultimamente, tenho-a sentido a afastar-se de mim.
Bir adım geri çekilip kendini iyileştirmesine izin vereceğim ve bunu yaparsam belki gerçek bir şey yaşarız.
Por isso, vou recuar um passo deixá-la tratar da recuperação e talvez, se eu fizer isso tenhamos algo a sério.
Onun ölümünden veya Damien Darhk'la ortak çalışmaktan kendini sorumlu tutuyor musun?
Sente-se responsável pela morte dela ou por ter trabalhado com o Damien Darhk?
Sisteme hiç girmemiş bence. Veya sistemden kendini sildirecek kadar zekiydi.
Ou foi esperto e apagou-se do sistema.
- Öldürtecek kendini.
- Ele vai matar-se.
Yani insanların kendini koruma hakkı var.
As pessoas têm o direito de se proteger.
Başkalarının günahları için kendini suçlamayı kesmelisin.
Precisas de parar de te responsabilizares pelos pecados dos outros.
Ama kendini sorumlu gördüğün için değil Liza bir suçlu olduğu için.
E não porque sejas o responsável, mas porque ela é uma criminosa.
Ama Oliver kendini savunamaz mı?
Mas o Oliver não se pode defender?
Ne yani, sahada kendini kollayamıyor musun? Yanında bir çift top olması mı lazım?
Então tu não consegues lutar, como tal, precisas de bolas...?
Kendi sebepleri dolayısıyla Green Arrow'u korumaya kendini adadığı çok açık.
Ele está determinado a proteger o Arqueiro Verde para os seus próprios fins.
Kendini böyle kötü kahraman yapmak nasıl hissettiriyor?
Então, como é fazer de ti mesmo um vilão? A Susan Williams está aqui.
Beni öldürürsen esasında kendini öldürüyor olacaksın.
Se me matares, vais estar a matar-te a ti mesmo.
Kendini ikiye bölmek sadece canavarı güçlendirecektir.
Dividir-te em dois só deixa o monstro mais forte.
Zorunda olduğun için öldürdüğüne inandırdın kendini.
Dizes a ti mesmo que matas porque é preciso.
Barfiks çekip sonunda kendini aşağı savuruyorsun.
- Bom... É uma flexão com um floreio no fim.
Samantha kendini ve William'ı gerçekten çok iyi saklamış.
A Samantha escondeu-se bem.
Babam artık kendini savunacak konumda değil.
O meu pai não está aqui para se defender.
Söyleyebileceğim şey şu ki yaklaşık 10 yıl önce muazzam bir cesaret örneği göstererek Robert Queen sırf benim yaşayabilmem için kendini feda etti.
O que posso dizer é que há quase dez anos atrás num momento de... De coragem imensa, Robert Queen escolheu sacrificar-se para que eu pudesse viver.
Sen ne ara Zen'e ulaşıp kendini buldun böyle?
Quando foi que ficaste todo zen e muito ajustado?
Kendini yakalatıp bizi uyuttuysa?
Ser apanhado, deixar-nos tranquilos.
Kendini bir adaya kapatamazsın.
Tu não podes viver numa ilha.
Bak, kendini neye bulaştırmış olursa olsun, Söz veriyorum, Simon'dan vazgeçmeyeceğim.
Qualquer que seja o sarilho em que se meteu eu juro, não vou desistir dele.
Malachi da kendini kurtarma peşinde.
O Malachi só quer salvar a própria pele.
- Kendini böyle mi kandırıyorsun?
- É isso que diz a si mesma?
Kız kendini can çekişen bir hayvan gibi sürüklemiş olmalı.
Ela deve ter-se arrastado, como um animal moribundo.
Kendini mi yaraladın?
Magoaste-te?
Galiba kendini o gemide sanıyor.
Acho que ela pensa que está nela.
Eros kendini savunacak ve bu konuda paramı size yatırmam.
Vai defender-se e não é em vocês que eu aposto.
Kendini uzay istasyonu sanan bir kızla anlaşma mı yapacaksın?
Vais negociar com uma rapariga que está convencida que é uma estação espacial?
Megatonluk termonükleer düzen, son teknoloji kılavuz sitemleri ama nasıl olduysa 30'u kendini imha mesajını alamamış.
Megatoneladas de explosivos termonuclares, sistemas de orientação de última geração e, de alguma forma, trinta deles não receberam a mensagem de auto-destruição.
Bak, kimin öldürülmesi gerekiyorsa öldürürüm ama kendini daha iyi hissettirmeyecektir.
Olha, sou a favor de matar quem precisa de ser morto. Mas não vai fazer com que te sintas melhor.
Hırpalama kendini.
Não se atormente.
İçini dökünce kendini iyi hissettin mi?
Sentes-te melhor a mandar isso cá para fora?
Verilerin şifresini benden başkası çözmeyi denerse veri tabanı kendini silecek.
Os dados apagar-se-ão a si próprios se alguém diferente de mim tentar desencriptá-los.
Ayağa kalkıp kendini tanıt.
Levante-se e apresente-se.
Spencer, kendini kanıtlaması için geçen gün ona kum yedirmiş.
O Spencer fê-lo comer areia para provar o seu valor.
Kendini tamamen özgür hissetmelisin.
Devias sentir-te totalmente livre.
Ara verdiğimizde sebebi Jean'in kendini adama konusunda emin olmamasıydı.
Quando fizemos uma pausa, foi por a Jean não saber se era capaz de um compromisso.
Kendini bir dinlemelisin.
Escuta-te a ti mesma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]