Ne yapıyor o translate Portuguese
5,744 parallel translation
Scott ve Kira şu anda, sezonun ilk maçında oynamaktan daha önemli. ne yapıyor olabilirler?
O que poderiam o Scott e a Kira estar a fazer agora que seja mais importante do que jogarem o primeiro jogo?
- Ne yapıyor?
A fazer o quê?
John ne yapıyor? Sanki...
O que está o John a fazer?
O aşı tam olarak ne yapıyor peki?
O que faz exactamente essa injecção?
O aşı tam olarak ne yapıyor peki?
Então, o que faz exactamente essa injecção?
Bildiğini gösteren ne yapıyor?
O que ele faz prova que sabe?
Sitem ne yapıyor biliyor musun?
Por isso, sabes o que faz o meu site?
Okuldan mezun olacağız ve iyimser olmak için bir sebep arıyoruz. Bu yüzden üçüne de onlara göre Amerika'yı ne dünyanın en harika ülkesi yapıyor onu sormak istedim.
Nós estamos prestes a acabar o curso e ando à procura de uma razão para ser optimista, por isso queria perguntar a todos os três o é que eles pensam que faz a América ser o melhor país do mundo.
Ne iş yapıyor?
O que é que ele faz?
- Bu seni ne yapıyor peki?
O que faz isso de si?
Ne yapıyor gibi görünüyorum?
O que te parece?
- Tüm bu kadınlar burada ne yapıyor?
O que fazem aqui estas mulheres?
- Lord Sinderby ne yapıyor?
- O que faz Lorde Sinderby?
Ne yapıyor?
O que está ela a fazer?
Mina ne yapıyor?
O que está Mina a fazer?
O adamlar bizim bebeklerle ne yapıyor?
- Que fazem aqueles com as miúdas?
Krusty şimdi ne yapıyor?
Que vai o Krusty fazer agora?
Ne Yapıyor bu?
O que estava ele a fazer?
Ama ne yapıyorsanız işe yarıyor.
Mas o que estás a fazer, está a resultar.
O burada ne yapıyor?
O que estará aqui a fazer?
Ne kadar kodaman olurlarsa olsunlar, yukarıdan birisi mutlaka daha fazla almaları için baskı yapıyor.
Não importa o quão alto se está, há sempre alguém acima a pressionar para que levem mais e mais e mais.
Canı ne isterse onu yapıyor.
E ela está feliz. Ela está a fazer o que quer.
Ne yapıyor?
- O que está ele a fazer?
Ne yapıyor öyle?
O que está a fazer?
Ne yapıyor öyle?
- O que é que ele está a fazer?
Rebekah, Nik'ten korktuğu için ona ne söylenirse yapıyor.
A Rebekah faz o que lhe mandam, pois teme o Nik.
- Şu Romalı ne yapıyor peki?
E a propósito, o que fazemos?
- Ne yapıyor? - Bilmiyorum ki.
O que se passa?
Baban ne iş yapıyor biliyor musun?
Sabes o que o teu pai faz?
- Johnny, o ne yapıyor?
Johnny. O que está ele a fazer?
- Peki, bu seni ne yapıyor?
E isso torna-te o quê?
Ne yapıyor biliyorsun, değil mi?
Sabes o que ele está a fazer, não sabes?
O burada ne yapıyor?
O que é que ele está a fazer aqui?
Ama bunu nasıl yapıyor? Ne yapıyor?
- Mas como é que ele faz o que faz?
- Ne iş yapıyor?
- O que faz ele?
Ne yapıyor bu, Jones?
O que é que ele está a tramar, Jones?
Peki, hükümet bu konuda ne yapıyor?
E o que faz o governo?
Ne yapıyor?
O que está a fazer?
Bir dakika, ne yapıyor bu?
O que está ele a fazer?
Ne yapıyor bu?
O que está ele a fazer?
Demek bir kez daha, Su ne isterse onu yapıyor ve bunun cezasını çekmiyor.
De novo, a Su pode fazer tudo o que quer e sair impune.
Şimdi ne yapıyor?
O que está a fazer agora?
Bebeğin ne zaman alternatif bir gerçeklik yaratsa, yapacak bir işi olduğu için yapıyor.
Todas as vezes que o seu bebé criou uma realidade alternativa, tinha um plano.
Tamam, burada ne yapıyor?
O que está ele a fazer aqui?
Ne yapıyor... ne?
O que é que está...
Ne yapıyor?
- O que está ela a fazer?
Daha sonra ne mi yapıyor?
E depois o que faz?
- Olamaz! - Ne yapıyor?
- O que está ele a fazer?
Bizim genç aşık ne yapıyor bu akşam?
Onde anda o admirador apaixonado hoje?
"Ailen ne iş yapıyor?"
"O que é que a tua família faz?"
Bu şeyler ne yapıyor?
Estas coisas, o que estão a fazer?
ne yapıyor orada 24
ne yapıyor öyle 21
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapıyorsun orada 124
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yapıyor öyle 21
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapıyorsun orada 124
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411