English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ U ] / Uyan

Uyan translate Portuguese

16,353 parallel translation
Sanırım uyuyan bir beyin bağlantıları uyanık bir zihinden daha hızlı kuruyor.
Acho que, talvez, o cérebro a dormir, faz ligações mais rapidamente que a mente desperta.
Uyan bakalım.
Preciso que acordes.
Hey, uyan!
Ei, acorde!
Uyan!
Acorde!
Daha önce pek çok kez reçeteyle benzodiazepin kullanmışsınız ama tanıklarımızdan birinin ifadesine göre uyanık kalma sürenizi biraz daha uzatmak amacıyla reçetesiz olarak bir takım psiko-uyarıcılar da alıyormuşsunuz.
Mas de acordo com uma das nossas testemunhas, você tem procurado, sem prescrição, doses de psicoestimulantes. Para conseguir ficar acordada por mais tempo.
Uyanın hadi, geliyoruz!
Acordem, vamos sair!
Uyanın hadi!
Acordem.
Uyanın bakalım, geliyoruz!
Acordem, está a andar!
Ben de uyanık kalmak için hayaletlerle sesli konuşuyorum burada.
Falo em voz alta com os fantasmas, para conseguir ficar acordado.
Yoksa ikimiz de dilimiz tarafından boğulmuş hâlde uyanırız.
Senão acordamos estrangulados com as nossas próprias línguas.
Yarın uyanıp işe gitmek zorunda kalmak istemiyorum.
Não quero acordar amanhã e ter de ir trabalhar!
Beyinsel değerler normal. Sanki uyanık gibi çalışıyor.
Ainda tem ondas cerebrais, como se estivesse acordada.
Ama sonra uyanınca ses yeni baştan başlardı.
Mas eu acordava e a voz começava outra vez.
Uyan! Üç, iki, bir.
Vais acordar em três, dois, um...
Hadi bakalım Chris bu gece uyanık olsak iyi olacak?
Adeus, Chris.
- İhbarlara bakıyoruz. Bir taksi beyaz şapkalının eşgaline uyan birni Watertowndan güney istasyonuna götürdüğünü bildirdi.
Recebemos informação que um táxi apanhou um tipo com a descrição do sujeito do boné branco de Watertown para South Station.
Bu tanıma uyan birini tanımıyorum Kaptan.
Não conheço ninguém que se encaixe nessa descrição, Comandante.
Hadi, uyan.
Pronto, acorda.
Uyan.
Acorda!
Uyan!
Acorda! - Pronto.
Uyan, faşist göt!
Acorda, seu fascista do caralho!
Uyan, yoksa seni öldürürüm!
Acorda, ou mato-te! Eu mato-te, caralho!
Baba, uyan!
Pai, acorda!
Uyan.
Acorda.
uyanıkken, herkes bir budadır gözleriniz tamamen açık olsa bile, bir faydası yoktur yine de yolu göremezsiniz yolu adım adım gitmelisiniz
Mesmo que os seus olhos estejam bem abertos, não os usa. Continua sem ver o caminho. Deve trilhar um caminho passo a passo.
Madam uyanık mısın?
Senhora? Está acordada?
Ama uyan aslanım!
Mas acorda, meu!
- Lucas, uyan!
- Lucas, acorda!
Haydi, uyan!
Vá lá, acorda!
- Lütfen uyan.
- Acorda, por favor.
- Uyanıktım zaten.
Já estava acordado.
Uyan, Christian.
Acorda, Christian.
- Uyanın, haydi göle gidelim.
- Acordem! Vamos ao lago!
Ne yani abim gibi adamların bir gün uyanıp Batı'dan nefret etmeye karar verdiğini mi sanıyorsun?
O que foi? Acham que eles acordaram um dia e decidiram odiar o Ocidente?
Evet. Uyan bakalım, Napoleon.
Toca a acordar, Napoleon.
Evet, uyan bakalım, Napoleon.
Isso, toca a acordar, Napoleon.
Bu tanıma uyan birilerini geçen gün gördüm!
Eu vi quem descreve no outro dia!
Baba... baba uyan.
Pai. Pai? Acorda.
Natalie, bir sabah uyanıp da "Gus'sız hayat ne güzel olur" diyebildiğine inanamıyorum.
Sabes, Natalie, não acredito que acordaste um dia e pensaste : "A minha vida seria melhor sem o Gus."
Uyan ve parılda.
Toca a acordar.
Dünya'nın en hızlı adamı işte böyle uyanıyor.
O homem mais rápido acorda assim.
Lütfen uyan.
Acorda.
Uyan da balığa gidelim dostum.
Vê se acordas, amigo.
Uyan! "Sana dün gece o çöpü çıkar demedim mi?" İlk olarak, bu bir yalandı.
Rapaz, se não pegas nesse rabo preto e branco e desces já as escadas para levar o lixo, dou-te um sopapo. "
"Uyan, Uyan, Uyan, Uyan." Telefonu sallamaya başladı.
Ele detesta o facto de eu não bater nos filhos.
"Uyan, Uyan, Uyan, Uyan."
Detesta. O meu pai é da velha guarda, da velha geração.
- Uyan.
- Acorda.
Uyanık tut onu, sıcak tut ve hareket ettirme.
Mantém-no acordado, aquecido, e não o movas.
Uyanık kalsın.
Mantém-no acordado.
Beaufort kendi açgözlülüğünün endişesinden,... geceyi uyanık geçirmiş olmalı.
A arrogância deste homem.
Aklıma gelen ilk laf buydu. Dedi, "Kulağıma bağırmayı kes, git neymiş bak." " Peki, sende uyanıksın. uyumuş gözükmüyorsun,
Caminhar assustado é quando andamos, mas nos inclinamos para trás, só para o caso de acontecer alguma coisa e podermos sair muito rápido de lá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]