Ama onu seviyorum translate Russian
315 parallel translation
Belki beni gerçekten de dövdü. Ama onu seviyorum.
Может, он и бил меня, но я любила его.
Ama onu seviyorum.
Я люблю ее.
Ama onu seviyorum.
Но я люблю ее.
Ama onu seviyorum, baba.
Но я люблю его, папа.
Onun her şeyini bilirim ama onu seviyorum.
Я знаю о нём всё. Знаю, что люблю его.
Eski bir makine ama onu seviyorum.
Это уже старый фотоаппарат, но он мне дорог.
Sık sık kalbimi kırıyor ama... ama onu seviyorum.
Она снова и снова разбивает мне сердце, но... но я её люблю.
Jimmie... mükemmel biri değil ama onu seviyorum.
Правда Джимми - не идеал. Но я люблю его.
Ama onu seviyorum!
Но мне они нравятся!
Ama onu seviyorum.
- Но я люблю его.
Tabiî ki bir şeyler ödüyor, ama onu seviyorum.
Платят конечно мало, но мне нравится.
Üzgünüm ama onu seviyorum
Прости, но я люблю его.
Ben de onu seviyorum ama hala inatçı, yaşlı bir keçi.
- я тоже его люблю, но всЄ равно он старый козЄл.
Onu seviyorum, ama o benim gibi bir kadını anlayamıyor.
Да, я люблю его, но он меня не понимает.
Ben de Starrett'i seviyorum ama gerekirse onu vururum.
Мне нравится этот Старретт, но я прикончу его, если придётся.
Onu öldürdü ama o benim minik kızım ve onu seviyorum.
Она убила его... Но она моя дочка... И я люблю её.
Onu hâlâ seviyorum ama bunu atlatacağım.
Я еще люблю его, но это пройдет.
O bir barbarın oğlu ama onu Edwin'in oğluymuş gibi seviyorum.
ќн сын варвара, но € люблю его, как любила бы сына Ёдвина.
- Onu çok seviyorum. Ama sürekli başı derde giriyor, öyle değil mi?
- О, я люблю ее, но с ней вечно что-то не так, да?
- Ama yine de onu seviyorum.
- И все-таки я люблю её.
Yani, onu seviyorum ama aşık değilim.
То есть, я люблю его, но не влюблена в него.
# Elbette kaygılanıyorum, onu hala seviyorum, ama kendini toplamalı.
Разумеется, я переживаю... Я ведь люблю её...
Ama her şeye rağmen onu seviyorum, Mae.
Но всё равно я люблю её, Мэй.
Seni Maverick hakkında uyarmak isterdim ama onu çok seviyorum.
Гусь : По крайней мере, змей подцепил Льда еще до того, как попал в нас. За нами был еще один выстрел.
Onu çok... ama çok seviyorum.
Я... я так люблю ее.
O bir fahişe olabilir ama hamile. Ve ben onu seviyorum.
Да, она проститутка, пусть она проститутка, но она бьıла беременна, когда я ее встретил, она беременна сейчас, и я люблю ее.
- Onu seviyorum ama.
- Но я все равно его люблю.
Onu ben de seviyorum ama şu pulları iade etmeliyim. - Kusura bakma. Gidelim.
Мне она тоже нравится, но я должен вернуть марки, если это возможно, поехали быстрее.
Onu kardeşim olarak da seviyorum. Ama hediyelerini kabul edemem.
Я люблю её, как сестру, но я не могу принять её дары.
- Onu seviyorum, ama kız arkadaş gibi.
- Я его обожаю, но он мне как подружка.
Onu hep sevmedim, ama şimdi onu çok seviyorum.
Я не всегда любила его. Но теперь люблю, очень сильно.
Ama bildiğim bir şey daha var ki onu seviyorum Benjamin.
Но еще я знаю... Я люблю ее, Бенджамин.
Biliyorum onun bazı problemleri var, ama onu gerçekten seviyorum.
У неё есть проблемы, я знаю, но я действительно люблю её.
Onu seviyorum, ama askeri şeylerden nefret ediyor.
Я люблю ее, но она ненавидит военных.
Biliyorum, bu programa çıkmamalıydım, fakat ama onu delicesine seviyorum Bayan French.
я знаю что он не придет, но - О, я очень влюблена него, Вы это видите, Мисс Френч.
Onu seviyorum. Hakaret değil, ama erkekler aşkın ne olduğunu bilmez.
Не в обиду будет сказано, но я думаю, что мужчины не знают, что такое любовь.
Onu seviyorum ama neredeyse kalbim parçalandı.
У меня из-за неё скоро сердце остановится.
O benim kardeşim, ve onu çok seviyorum ama anlattıkları pek doğru sayılmaz.
Он мой брат... Я его очень люблю. Но он сказал неправду.
Roz, onu delicesine kıskandığımı ima ediyor olabilirsin ama ben Clint'i seviyorum.
Можешь и дальше считать, что я ему до смерти завидую, но на самом деле Клинт мне нравится.
Ona karşı cinsel hisler besliyorum ama aslında onu seviyorum.
У меня есть сексуальные чувства к нему, но я действительно люблю его.
Ah, onu gerçekten seviyorum ama hala ona bir traktör hikayem olmadığını söylemedim.
Он мне очень нравится но я еще не рассказала ему историю с трактором.
Gerçek baban beni sevmiyor olabilir ama ben onu seviyorum.
он и не был моим настоящим Отцом... но я любил его.
Bunu ve alacağım parayı biliyorum, çünkü yazılırken hep birlikteydik. Ama şimdi onu çok seviyorum, bu nedenle parayı istemiyorum.
А я не хочу, потому что сейчас я очень его люблю.
Ama şimdi onu seviyorum.
Я люблю его.
Onu seviyorum ama keşke bir gece birkaç saat yalnız kalabilsem.
- Я люблю её просто этим вечером мне хотелось посвятить хоть пару часов и себе любимой.
Onu seviyorum ama Ross ve Rachel'ı klisede öyle görmek Monica'yla ilişkimizin fazla hızlı gittiğini farkettirdi, bilirsin.
Я люблю её но увидев, как Росс и Рейчел выходят из часовни я вдруг понял, что мы с Моникой слишком торопим события, понимаешь?
Ama onu hâlâ seviyorum.
Но я все равно люблю его.
Ama şimdi onu çok seviyorum.
Но сейчас... я так отчаянно люблю его.
Nedenini bilmiyorum ama onu günbegün daha çok seviyorum.
Не знаю, почему, но с каждым днем она мне нравится все больше и больше.
Resim bana babamdan miras kaldı. Onu çok seviyorum. Ama bir otel faturasını ödemek için satmam lazım.
Мой отец оставил мне эту картину... и я её люблю, но мне очень нужны деньги, чтобы счета оплатить.
- Ama onu böyle seviyorum.
Мне она нравится такой.
ama onun 17
ama onu gördüm 17
onu seviyorum 468
seviyorum 294
seviyorum seni 25
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu gördüm 17
onu seviyorum 468
seviyorum 294
seviyorum seni 25
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama o zaman 25
ama öyle 102
ama önce 166
ama o benim 18
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama o zaman 25
ama öyle 102
ama önce 166
ama o benim 18