English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Ama öyle değil

Ama öyle değil translate Russian

1,769 parallel translation
- Ama öyle değil tam olarak değil mi?
Но ведь это не совсем наше?
Hayır, ama kalırsam bunun benim için sorun olmadığını düşüneceksin, ama öyle değil.
Да, но если я останусь, ты решишь, что меня всё устраивает, а это не так.
Sen ve ben farklı şeyler istiyoruz ve bunun, senin için sorun olmadığını söylüyorsun ama öyle değil ; hiçbir zaman da olmayacak.
У нас с тобой разные цели, и ты сказала, что согласна с этим, но это не так, и ты никогда не согласишься.
Onu sevmem gerektiğini düşündüğünü biliyorum ama öyle değil, seni seviyorum.
Я знаю, что ты думаешь, что я точно люблю его. Но это не так, я люблю тебя.
Ama öyle bir şey olmuştu, değil mi?
Но так уже было.
Senin için öyle olabilir ama benim için değil!
Может ты и умрешь, как собака, но я - точно нет!
Ve keşke bugünün daha iyi geçeceğini söyleyebilseydim ama durum pek öyle değil maalesef.
Мне хотелось бы сказать, что сегодня будет лучше. Но этого не будет.
Özgür değil ama öyle bir araç kullanıyor.
ведь у него совсем нет свободы.
Bizi sadece 6.30'da ağırlayabileceklerini söylediklerinde biraz kaygılanmıştım ama... Ben de öyle. Ama restoran tam tıkırında, değil mi?
Я немного беспокоилась, когда они сказали, что могут нас принять только в 6 : 30, но...
- Şu an öyle değil ama.
- Не сейчас это так точно.
Ama bu bir mermi değil, öyle mi?
Но это ведь не пуля, верно?
Belki senin dünyanda öyle ama benimkinde değil!
Может в твоём мире и так, но только не в моём!
Ama artık öyle değil.
Но уже нет.
Siz öyle değilsiniz diye değil ama biliyorsunuz işte.
Не то, чтобы вы, парни, не знали, но... Он практикующий психолог.
Evet ama onu da hasta olduğun ve kafan karıştığı için öyle sanıyorsun. Bu lafları sana o öğretiyor, değil mi?
Это он заставляет тебя так говорить.
Bilmiyorum. Ama Bakan'ın fikrini değiştirip makineyi kapatmasını sağlayacak tek kişi varsa o da oğludur, öyle değil mi?
Я не знаю, но если кто-то и может заставить Министра передумать и заставить его выключить Устройство, то это его сын, верно?
Öyle büyük birşey değil, ama bir başlangıç.
Где? Ну, ничего особенного, но это начало.
Ama bu cinayet değil, öyle değil mi?
Но дело об убийстве не заведено.
Nate Haskell bir düşman hem de esaslı bir düşman ama düşman değil, öyle mi?
Нэйт Хаскелл - враг, серьезный враг, но враг ведь на самом деле не он, не так ли?
- Öyle ama. - Değil mi ama?
- Разве нет?
Evet öyle umuyoruz ama kesin değil.
Да, мы надеемся. Это... Это ещё не точно.
Ama sebzelerinde böcek ilacı dolu olduğunu söylüyorlar, öyle değil mi?
Но ведь говорят, что овощи напичканы пестицидами.
Ama sen hiçbir şekilde film yapamıyorsun, öyle değil mi?
Но ты ведь всё равно не можешь сейчас снимать фильмы?
Ama Selina, senin çaldığını bilmelerini istemiyorsun, öyle değil mi?
Но, Селина, ты же не хотела, чтобы про тебя узнали, ведь так?
Hayır öyle değil ama, ne bileyim, belki de ihtiyacı olan birilerine verebiliriz.
Я и не предлагаю их оставить, я думала, может, отдадим их на благотворительность.
Öyle ama benim suçum değil ki. Kanını içirdi bana.
Да, хорошо, но это не моя вина.Он дал мне свою кровь.
Mağara adamlari için öyle olabilir, ama bu dünyada öyle değil.
Возможно, если вы пещерный человек но не в этом мире.
Gaby, çok hoşuma gitti ama bence gerçekten- - Öyle değil.
Габи, я польщена но я действительно не думаю, что мы должны... не это
Ama kendini öldürmeye çalıştı, öyle değil mi?
- Наоборот. Но она пыталась покончить с собой.
Bana pek destekleyici biri gibi gelmedi ama insan öyle bir arkadaş ister, değil mi? Arkadaşlarının fikirlerini destekleyip anlayışlı olmasını istersin.
Она относится скептически, а тебе же как хочется, чтобы твои друзья и понимали тебя, и поддерживали твои идеи, и...
Ama öyle olmak zorunda değil.
Но так не должно быть.
Pek değil ama madem öyle diyorsun...
Да нет, но если ты так думаешь...
Ama ben öyle değilim, değil mi tatlım?
Вот только это не про меня, правда, лапочка?
Ne yazık ki öyle ama tek sorun bu değil.
Вероятно, но это не единственная проблема.
Ben de bir bar işletmek istiyordum, ama şartlar öyle değil.
Ну да, а я хотел владеть пабом, но вот чем я занимаюсь.
Meclis Üyesi Yitanes öyle değil ama.
А советник Итенес любит игры.
Herkese asılıyor gibi görünüyor ama aslında öyle değil.
Я знаю, она ведёт себя так, будто вешается на всех, но это не так.
Öyle bir şey değil ama.
И что-то не так.
Daha önce mahkemedeki ifadenizde Isabella'yı yakın bir arkadaş olarak gördüğünüzü söylediniz ama bu biraz hafif bir anlatım oldu sizce de öyle değil mi?
Вы свидетельствовали перед судом, что вы считаете Изабеллу своим другом. Но это некоторое приуменьшение, вы не думаете?
Tamam mı? Aslında öyle değil, ama...
Так?
.. ama gerçekte öyle değil, değil mi?
но это ведь не так?
Evet, ama bu doğru değil, öyle değil mi?
Да. Но это неправда, верно?
Ben de öyle sanıyordum dostum ama gördün değil mi?
Я думаю, ну, чувак, ты разве не видишь?
Sende buna kendini inandırmışsın ama, belli ki öyle değil.
И мне кажется, тебе хочется верить, что забыла, но это не так.
Ray, onda dokuz erkek bu ölümcül çifti yönlendirir ama bu durum pek öyle değil.
Рэй, в девяти случаях из десяти мужчина является лидером в таких убойных парах, но не в этом случае.
Daha önce karanlık dediniz, ama Afrika kökenli tüm ortak dinler öyle değil mi?
Ранее вы назвали эту религию темной, но разве не все синкретические религии с африканскими корнями являются аморальными?
Vatanseverliği seviyorum, .. ama bu da aşırıya kaçmak oluyor. Sence de öyle değil mi?
Я понимаю патриотизм, но это уже все-таки слишком, вы так не считаете?
- Cheerios değilsek, birer hiçiz. - Öyle sanıyorsun ama doğru değil.
Если мы не болельщицы, значит, мы никто.
Öyle değil ama...
Нет, но...
Ama pek öyle değil.
Это не так.
Ama zaten tüm müzikler öyle değil midir?
Разве не вся музыка построена так же?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]