Ama olmaz translate Russian
3,257 parallel translation
Tek ihtiyacım bu ; ama olmaz!
Это всё, что мне было нужно, так ведь нет!
Bütün olaya yeni daha, ama olmazsa olmaz.
Он с нами недавно, но... уже незаменим.
- Kusura bakmayın ama olmaz.
- Очень жаль, я не могу этого сделать.
En azından bunun için teşekkür ederim ama olmaz.
- Хоть за это спасибо. Мой ответ, нет.
Ama seçmenler nasıl denetçi olduğunu öğrenirse, kafa kafaya olmaz daha.
Но это изменится, если избиратели узнают, как ты стала партийным организатором.
O olmaz ama bu olabilir.
Этого не будет. А это - вполне.
Şimdi olmaz ama.
Но не сейчас.
.. para bol olur, ama çocukları için zamanları olmaz.
.. изобилие денег, но совсем нет времени для своих детей.
Asla olmaz. - Leo, hadi ama.
Ни за какие ковришки!
Umuyorum bir gün kanka olacağız ama, birbirimize karşı dürüst olmazsak bu olmaz.
Но, я надеюсь что мы когда-нибудь сможем стать друзьями и это не случится, если мы не будем честны друг с другом
Ama kendini yakalatmanın veya öldürtmenin, kimseye faydası olmaz.
Но позволив поймать себя или убить, ты никому не поможешь.
Olmaz ama, bugün olmaz.
Но я не могу. Сегодня не могу!
Çiftçiler herkesten çok dua eder ama bu iş çalışmayıp sadece dua etmekle olmaz. Temel biyoloji ve tarımcılık bilgisi gerektirir.
Фермеры молятся больше других, но это ничего не стоит без трудолюбия, знания основ биологии и аграрных наук.
Hiçbir şansımız olmaz ama.
Но у нас нет шансов
Bugün olmaz belki ama...
Возможно не сегодня, но...
Bak endişelenmeni istemiyorum ama ne olur ne olmaz bir şey duyarsan, bir polis kovalaması oldu ve...
Слушай, не хочу тебя беспокоить, но на случай если ты что-то слышала, было полицейское преследование и...
Ama bazen haklı olan kolay olmaz.
Но иногда то, что правильно, не легко.
- Hayır ama bazen koruyucu ailelerin fazla yiyecekleri olmaz.
- Нет. Просто... иногда в приемных домах недостаточно еды.
Söylemem, benim için yaptığın o kadar şeyden sonra, olmaz ama onu bulan kişi ben olmalıyım.
Не могу, после всего того, что ты для меня сделала, Но я должен найти его сам.
Seninle konuşurum Raymond, ama o buradayken olmaz.
Я поговорю с тобой, Рэймонд, но не в его присутствии.
Ama bu ulusun liderliğini siz yaptığınızda olmaz.
На данный момент, вы - лидер нации.
Maç kaydolsun diye ayarladım ama hiç de belli olmaz.
Я надеюсь, что игра записывается, но, сам знаешь, никогда нельзя быть уверенным до конца.
- O telefonla olmaz ama.
- Не с этим же телефоном.
Yemeğe yetişmeye çalışırım ama yine de belli olmaz.
Ну, скорее всего в обед, но я не знаю если я собираюсь вернуться...
Buna inanmayacaksın çünkü genelde hiç olmaz ama bir hata yapmışım.
ƒавай, ћорти. Ќам надо валить отсюда. ƒавай.
Morty, babanla fen projesi yapmak eğlenceli olmaz mı ama?
Морти, тебе будет интереснее поработать над научным проектом с папой.
Belki o olacak, belki, olmaz ama, sanki, bir Cuma öğleden sonra 04 : 00.
Может и высмеет, а может и нет. но сейчас уже уже 4 часа дня, пятница.
"Tombul" burgerleri olmaz ama.
Только не гамбургер.
Tüm o şeylerle işim olmaz artık ama...
Мне больше это не интересно, но...
Tarçın'ı gezdirirken bir kız kendini tanıttı ama o kadar tatlıydı ki, panik yaptım ve "Konuşmak yerine birbirimizin poposunu koklasak daha kolay olmaz mı?" dedim.
Я выгуливал Корицу, а одна девушка сама подошла познакомиться, но она была такой милой, что я запаниковал и ляпнул : "Может, оставим разговоры и просто понюхаем задницы друг у друга?"
Doğrudan onları hedef alır ama hisseden onlar olmaz.
Направлен на них. Но они не чувствуют его.
Ama eninde sonunda buradan taşınacak. Herkesi üzmeden önce yapsak daha iyi olmaz mı?
Но послушай, если он все равно переедет, не будет ли лучше сделать это сейчас, пока мы не переругались со всеми?
- Ama olmaz da demiyoruz.
Но также не говорим "нет".
Henüz yaratıcı aşamadayken annemleri grub çalışmasına davet etmek bence pek de iyi bir fikir olmaz. Ama şarkımız piyasaya düşünce size söylerim.
Не думаю, что приглашать моих мам на репетицию группы будет хорошей идеей на данном этапе творческого процесса, но я дам вам знать, когда выйдет сингл.
Hepimiz için Los Angeles'a gitmeye yetecek kadar para yok ben de annemden paramız artsın diye yardım istedim ama o olmaz dedi ama ben takımda olmayı çok seviyorum...
И у нас недостаточно денег, чтобы поехать в Лос-Анджелес. Поэтому я попросила маму помочь собрать деньги, но она сказала "нет"... и я просто... мне нравится быть в группе.
Olmaz ki ama öyle.
Это не правильно.
Bak, onu düzeltecekler ama bu kadar hızlı olmaz.
- Сын. Его вылечат.
Sana olmazsa olmaz görünebilir, ama kurula göre o sadece bir sekreter.
- Для вас она незаменима, а каково впечатление совета? Секретарша с завышенной зарплатой.
Ya kiracıların çok janjanlı olmaz ama kirayı ödersin ya da pelvis muayenelerini alnına takılı bir madenci lambasıyla yaparsın artık.
- Или у нас будут арендаторы попроще, но которые платят, или вы будете проводить осмотры с фонариком на лбу!
- Haklısın ama bir kağıda yazsan olmaz mı?
Но почему не написать на бумажке.
Ama biliyormusun... eğer Jax öğrenirse sadece bir eş kaybetmiş olmaz aynı zamanda annesini de kaybeder.
Но вот что если Джекс узнает, он останется не только без жены но и без матери.
Ama bu şekilde olmaz.
Но не так.
Tamam haklısın ama lütfen, bu konuşmayı şimdi yapmasak olmaz mı?
Хорошо, ты прав, но прошу, давай это отложим? Давай не сейчас.
Yani, bunu ispatlayamıyorum ama bildiğiniz gibi her zaman bir şeylerin doğru olduğuna inanmak için kanıta ihtiyacınız olmaz.
Я не могу это доказать, но как ты знаешь не всегда нужны доказательства, чтобы знать, что это правда
Anneni bulacağız ama bu şekilde olmaz.
Мы вернем твою мать, хорошо? Но не таким путем.
Ama o zaman onu tekrar görmek zorunda kalırım, o yüzden olmaz.
- Ага. Но тогда, мне бы снова пришлось его увидеть, так что нет.
- Yani sorun olmaz ama...
но...
- Beş verebilirim ama daha yüksek olmaz.
Я могу дать 5, но не больше.
Askerler buraya geldiğinde her şey için çok geç olmuş olur ve onlara dur demeye gücümüz olmaz ama barış içinde olduğumuzu görürlerse barış hâlinde kalmamız için bir şansımız olabilir.
Скоро солдаты будут здесь, и будет слишком поздно, и у нас не будет сил, чтобы остановить их, но если они увидят, что мы живем в мире, то у нас возможно есть шанс спасти их.
Ama her zaman yanında olacağına inandığın birini bulursan güvenebileceğin birini hiçbir sorun olmaz.
Если находишь кого-то, кто всегда рядом, на кого можно положиться, всё будет в порядке.
Ama aşkta mantık olmaz ki.
Но в любви вообще нет смысла.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öncelikle 23
ama önemi yok 26
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öncelikle 23
ama önemi yok 26