English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Açıklayamıyorum

Açıklayamıyorum translate Russian

167 parallel translation
Açıklayamam. Kendime bile açıklayamıyorum.
Я даже сама не могу себе объяснить.
Açıklayamıyorum.
Я не могу этого изменить.
Onu açıklayamıyorum işte.
Ладно, я... не могу этого объяснить.
Ama bunu açıklayamıyorum.
Но я не могу объяснить это.
yiyeceklerin güzel olduğu, benim gibilerin... içecek servis ettikleri yerler olacak senin için bunu açıklayamıyorum ama sanırım bebek evini tamir edebilirim en azından maymun işlerinde iyi sayılırım maymun.
Наверное, есть место, где они тусуются там вкусная еда, и такие парни, как я, подают выпивку. Может, я не могу объяснить все это, но я могу починить твой кукольный домик. По крайней мере я хорош в обезьяних делах.
Öylece durdunuz, sonra yeniden devam ettiniz. Açıklayamıyorum.
Вы остановились, а потом начали заново...
Sence onlar neydi? Ne olduklarını açıklayamıyorum diye onların UFO olduklarına inanacak değilim.
Я не могу объяснить природу ночных огней.
- Ben de açıklayamıyorum ki. Karmaşık, ama yine de anlıyorum.
Это сложно, но я могу понять.
Ben de açıklayamıyorum.
Я тоже не могу этого объяснить.
Ruhsallığı tam olarak açıklayamıyorum.
Духовность. Я не знаю, как это описать.
- Açıklayamıyorum!
- Я не могу!
Açıklayamıyorum.
Не могу объяснить!
Üzgünüm, açıklayamıyorum.
- Я не знаю что случилось.
Açıklayamıyorum.
! Я не могу объяснить.
Güvenlik sebebiyle uçağı kaçıranların ve uçaktakilerin kimliğini açıklayamıyorum.
Из соображений безопасности, я не должна сообщать, кто эти террористы, а также, кто находится на борту самолета.
Kendime de açıklayamıyorum.
Признаться, я сам этого не понимаю.
Açıklayamıyorum bile.
Я даже не могу объяснить.
Yaptıklarımı açıklayamıyorum.
Я не помню... что я делал и зачем.
- Açıklayamıyorum.
- Не могу объяснить.
Neden kaybettiğimizi açıklayamıyorum.
Не знаю, почему он пропал.
- Açıklayamıyorum, efendim.
- Я не могу это объяснить, сэр.
Tam olarak açıklayamıyorum ama dedektife bir özür borçlu olduğumu anladım.
Я не могу точно объяснить это но я так понимаю, что должна Детективу принести извинение.
Açıklayamıyorum.
Я не могу зтого объяснить.
Açıklayamıyorum ama onunla paylaşabileceğim çok şey var.
Мне кажется, нас с ней что-то сближает.
Onlarda garip olan birşey var şu anda tam olarak açıklayamıyorum.
Есть в них что-то странное и я не могу понять - что именно.
Açıklayamıyorum.
Я не могу этого объяснить, сэр.
Açıklayamıyorum.
Я не... не могу объяснить это.
Açıklayamıyorum ama, nedense...
Я не могу объяснить, но почему-то не хочу в больницу.
Bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum, şu an bile açıklayamıyorum.
Я даже не знала как об этом говорить. Даже сейчас, понимаете.
- Açıklayamıyorum ama bu işi tamamen bırakıyorum.
- Никак но я закрываю это дело.
- Açıklayamıyorum, efendim.
- Я не могу этого объяснить, сэр.
- Açıklayamıyorum, efendim.
- Я не могу объяснять это, сэр.
Açıklayamıyorum.
Я не могу этого объяснить.
Açıklayamıyorum.
Я не могу это объяснить.
Bunun nedenini açıklayamıyorum.
И я не могу найти объяснений этому факту.
Tam olarak açıklayamıyorum.
Я не могу полностью объяснить это.
Açıklayamıyorum.
Не могу объяснить.
Lana, artık açıklayamıyorum.
Лана, я ничего не могу объяснить
Şimdi açıklayamıyorum.
Я не могу объяснить это
Sebebini açıklayamıyorum. Aç olmak ya da çişinin gelmesi gibi.
Не могу объяснить, это как будто жара, а я хочу пить.
Hem de çok iyi bir neden ve açıklayamıyorum bile.
И очень хорошая причина, которую я не могу объяснить.
Adli tabip, "onu neyin öldürdüğünü açıklayamıyorum" diyor.
Так патологоанатом говорит : "Я не могу объяснить, что убило её".
Ölmüş olması gerekiyordu. Ölmemiş. Açıklayamıyorum.
Он должен быть мертв, но это не У меня нет объяснения этому.
Ve bilmiyorum, açıklayamıyorum, ama bunu daha fazla kaldıramadım.
И я не знаю, я не могу объяснить это, но я не мог справиться с этим.
Kelly'nin gözlerindeki kırmızılık, nasıl ve neden olduğunu açıklayamıyorum, ama, Şerif mürekkepmiş.
Краснота в глазах Келли... Не знаю как это объяснить, но шериф... Это были чернила.
Ona inanmıyorum. Açıklayamıyorum ama, onun üzerinde çalıştıkça...
Я ему не верю.
Bunu açıklayamıyorum.
Кто-то убил её - я не знаю, я не могу этого объяснить..
Açıklayamıyorum.
Я не в состоянии это объяснить.
Açıklayamıyorum.
Я не могу его объяснить.
Katie, ve ben bunu açıklayamıyorum.
Со мной что-то происходит, Кэти, не могу объяснить.
Bunu açıklayamıyorum.
Я не могу объяснить это.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]