Bana bakıyordu translate Russian
266 parallel translation
Bunu o kadar hızlı ve garip bir şekilde söyledim ki herkes bana bakıyordu ve ve Charbonnier de beni daha iyi görebilmek için öne doğru uzanmıştı.
Я ответил : "Нет, нет!" Я повторил "нет" так быстро, что все посмотрели на меня а Шарбонье наклонился, чтобы получше рассмотреть меня.
Tam, yatakları hazırlamak için yukarı çıkmıştım ki orada, atölye kapısının yanında durmuş bana bakıyordu.
Я просто шла наверх, убрать кровати,... и оно было там, возле двери в студию, и смотрело на меня. - Это была женщина.
- Sanırım bana bakıyordu.
- Думаю, смотрел на меня.
Durmuş bana bakıyordu.
Она стояла и смотрела на меня.
O yaşıyor. Tam burada duruyor ve bana bakıyordu.
Он стоял тут и смотрел на меня.
Bir oyuncu sürekli bana bakıyordu ve ben de onu gülerken gördüğümü düşünüyordum.
Потому что один игрок посмотрел на меня и, мне кажется, я видел, как он смеется.
Ama tam olarak bana bakıyordu.
Он посмотрел прямо на меня.
Servoz benim altımda ipe asılı ileri geri sallanıp yukarıya bana bakıyordu.
Сервоз висел подо мной, раскачиваясь и смотрел вверх.
Geçen gece korkunç bir şekilde uyandım, Bernard oradaydı, bir canavar gibi bana bakıyordu, sonra elleriyle sanki benim boğazımı sıktı, sıktı... ve sonra hiçbir şey hatırlamıyorum, bayılmış olmalıyım.
Прошлой ночью я очнулась в ужасном месте, там был Бернард, выглядевший как чудовище, и я почувствовала, как его руки сжимают, сжимают моё горло...
Orada durmuş bana bakıyordu!
там было... существо или животное или что-то!
Durup bana bakıyordu, hiçbir şey demedi.
Она стояла вон там и глядела не меня...
Yabancı biri, bana bakıyordu.
Незнакомец смотрел на меня.
Gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
Он смотрел на меня.
İnsanlar bana bakıyordu, çok şaşırmışlardı.
Люди смотрят на меня и удивляются, почему я не падаю.
'herkes bana bakıyordu.
" И все уставились на меня.
oturacaktım ama yüzlerce kişi bana bakıyordu.
Мне бы шлепнуться на свое место, но сотни людей видели, как я встала.
İtalya'da, bir restoranttaydım ve karşı masada bir oğlan vardı... bana bakıyordu. Yani, ikimiz de bakıştık ve güldük.
Например, в том году в Италии, в ресторане, за соседним столиком сидел парень, смотрел на меня и мы улыбались друг другу.
Fırının kapağını açtım, ve orada durmuş bana bakıyordu.
Я открыл дверцу, а она там сидела и смотрела на меня.
Ve bütün bu zaman içinde devamlı bana bakıyordu.
И всё это время оно глядело мне прямо в рожу!
Panik halinde orada kalakalmıştım. Şerifler bana bakıyordu ve kesinlikle biliyorlardı.
Я стою, весь в панике, а шерифы всё смотрят на меня, и обнюхивают меня.
Sanki şelaleden biri bana bakıyordu.
Я ощущала на себе чей-то взгляд, у водопада.
Sanki delirmişim gibi bana bakıyordu.
Он взглянул на меня, как если бы я сошел с ума.
Bütün erkekler bana bakıyordu ve bütün arkadaşlarım deliye döndü.
Я всегда пользовалась успехом. И это сводило моих друзей с ума.
Ve oradaydı, Arkamdan bana bakıyordu.
И там она, смотрит на меня.
Ailesi gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
Ее родители смотрели на меня.
Çünkü annenin köpeği gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
Это потому что собака твоей мамы все время смотрела на меня.
Galiba boğuluyordum. Ve herkes sadece bana bakıyordu.
Я думаю, что я тонул... и все смотрели на меня.
Herkes bana bakıyordu.
Как они все на меня пялились.
İlk başta beni tanımadı. Boş gözlerle bana bakıyordu.
Он как будто не узнал меня сначала, смотрел сквозь меня.
O da bana ikna edici bir şekilde bakıyordu. "Bana tavsiye vereceğine... "... topun 2. düzineye gelmesini sağla! "
Её мимика говорила : "Вместо того, чтобы давать советы заставьте его упасть в треть цилиндра."
O adam bana dik dik bakıyordu.
Кто? Где?
Bana doğru bakıyordu.
Он смотрел на меня.
bana doğru bakıyordu.
Но она на меня посмотрела.
O gece, Otoyo, yarı uykulu, yarı uyanıktı bana garip bir yüz ifadesiyle bakıyordu. 10 Şubat.
Этой ночью Отоё то спала, то глядела на меня диким взглядом.
- O adam bana mı bakıyordu?
- Тот мужчина искал меня?
Sen ona bakıyordun, o sana bakıyordu ve sonra hepiniz bana bakmıştınız.
Ты смотришь на него, он на тебя, Потом он посмотрел на меня.
İnsanlar artık bana başka türlü bakıyordu. Birinin emrinde olduğumu biliyorlardı.
Люди смотрели на меня по-другому и знали, что я не один.
ve Lillo, bana dünyadaki en muhteşem erkekmişim gibi bakıyordu.
И, Лиллу, она смотрела на меня так, как будто я самый красивый мужчина на земле.
Giyinirken bana bakıyor ve bu beklenmedik olaylar zincirini çözmeye çalışıyordu.
Я одеваюсь, а она уставилась на меня тщетно пытаясь понять эту беспрецендентную цепь событий.
Tam bana doğru bakıyordu.
Она смотрела прямо на меня.
... bana dikkatlice bakıyordu.
"Что это, чёрт возьми, вы покупаете здесь, господин?"
Ray dönüp, bana mutlu bir şekilde bakıyordu.
Рэй поворачивается ко мне, по-настоящему счастливый.
Seni süzdüğünü fark ettim. - Bana mı bakıyordu?
Я видела, как он на тебя заглядывался.
Bana garip bakıyordu.
Все надсмехался.
Pizza kutularının üstünden bana biri pis pis bakıyordu.
И вдруг, вижу парня у коробок с пиццами он бросает на меня косой взгляд.
Bana "Bugün nasılsın?" diye soruyordu. Ve gözlerimin içine bakıyordu.
Он говорил : "Как дела сегодня?" Он смотрел мне прямо в глаза.
Uyandığımda Kathy bana ucubeymişim gibi bakıyordu.
Когда я проснулась, Кати уставилась на меня, словно я какая-то уродка.
Sonra beni dalmaya götürdü ve evcil hayvanı olan deniz atıyla tanıştırdı ki o şey bana, davetkâr bakışlar atıyordu ama yok artık, böyle bir şey olmayacak tabii ki.
А затем он взял меня с собой в подводное плавание и представил своему морскому коньку который стал со мной заигрывать. Умоляю вас, этому не бывать.
Samantha öğrencisi tarafından faka bastırılırken benimki bana çok iyi bakıyordu.
Протеже Саманты ее наколола зато моя оказывала мне королевские почести.
Bana bakıyordu.
- И она пошла с вами?
Bebek arabasındaki bebek bile bana bakıp, beni yargılıyordu.
Там был малыш в ходунках и смотрел на меня с укором.
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana ver 290
bana yardım eder misin 113
bana bir bak 53
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana ver 290
bana yardım eder misin 113
bana bir bak 53