Bir polis translate Russian
6,818 parallel translation
Herhangi bir polis alarmı almasını istemiyorum.
Я не хочу, чтобы она увидела объявление тревоги по полиции.
Bu bir polis merkezi alarmıdır.
Тревога в полицейском участке.
Tekrar ediyorum, bu bir polis merkezi alarmıdır.
Повторяю, тревога в полицейском участке.
İsteyeceği son şey, burada ne yaptığımız hakkında sorular soran bir polis.
последнее, что ему нужно, это коп, рыскающий и задающий вопросы о нашей работе.
Gerçi teknik olarak ben bir polis memuru değilim.
В принципе, я не офицер полиции.
Bir polis, çok teşekkürler.
Коп, большое спасибо.
Holden'lardan gelen çoğu çağrıya bakan bir polis memuru.
Он был офицером, выезжавшим на большинство вызовов из дома Холденов.
Hey, Chang'in cesedi bulunduğundan beri bu davada bir polis olarak çalışıyorum.
После того, как мы нашли труп Чанга, я работаю над этим делом, как полицейский.
Sayın yargıç, Jack Porter sevgi dolu bir baba olmasının yanında, bu bölgeye hayatı boyunca bağlı ödüllendirilmiş bir polis memurudur.
Ваша честь, Джек Портер не только любящий отец, он также отличный офицер, известный в этом городе.
Patlamanın olduğu günden bir gün evvel bir polis memuru bir ihbar almış.
За день до пожара... на звонок о взрыве баллона на завод приезжает офицер полиции.
Yanınıza da bir polis ekibi alın.
И возьмите с собой патруль.
- Bir polis efkar dağıtıyor ve içini yerli hancıya döküyor.
- Что? - Коп, заливающий свои проблемы и изливающий душу владельцу местного заведения.
Monte yanlış anlama ama sen tam bir polis gibi görünüyorsun.
Не пойми неправильно, Монти, но ты выглядишь точно как коп.
Memur sorgulamak için onu durdurmuş. Çocuk bıçak çekince de vurmuş. Yani elimizde beyaz bir polis tarafından vurulan siyahi bir çocuk var.
Офицер остановил его, чтобы допросить, пацан достал нож, офицер его пристрелил... имел полное право, а теперь у нас мертвый чернокожий паренек, застреленный белым копом.
Oğlumun bir polis tarafından öldürüldüğü yerin olay yeri olarak ele alınacağını nasıl düşünebilirsin?
Как, ты думаешь, копы, убившие моего сына, будут исследовать место преступления?
Alelade bir polis değil.
She's more than just some cop.
Harika bir polis olduğumu ve her şeyi bir arada yaptığımı düşünüyorsun ama yapmıyorum!
Вы думаете, что я потрясающий коп, и у меня все есть, но это не так!
Yani, beraber onca zaman geçirdik ve benim ne kadar iyi bir polis olduğumu görebilecek.
У нас будет время на общение, и он увидет, какой я хороший коп.
- Kötü bir polis olduğumu mu söylüyorsun?
Хочешь сказать, я плохой коп?
- Berbat bir polis olduğunu söylüyorum.
Я бы сказал, что ты ужасный коп.
Yukarıda bir polis helikopteri var.
Полицейский вертолет над головой
Sonra babamla birlikte, ki bildiğiniz gibi... kendisi bolca brövesi olan bir polis memurudur... benim şüphelerimin peşinden gittik.
Так что я и мой отец, который - я надеюсь, вы знаете - офицер полиции, получивший высшие награды, проверили мои подозрения.
Bu bir polis kelimesi.
Это полицейский сленг.
John bir polis memuru.
Джон... полицейский.
Kaçırsaydım yerel polis Tiber Nehri'nden yakışıklı bir Asyalı yüzücüyü çıkartırdı. Çay içtiğini söyledin.
Если бы завалил, местные полицейские вытаскивали бы из Тибра красивого азиата.
Dünya o iki polis olmadan daha güzel bir yer.
Они были копами, мир без них будет только лучше.
Birisi polis çağırsın çünkü o banyo tam bir cinayet mahalli.
Кто-нибудь, вызовите следователя, потому что эта ванна была местом преступления.
Başka bir adım daha atma. Polis gelene kadar..
Ни шагу больше, пока не приедет полиция.
Şimdi, ben dedektif değilim... Polis bile de değilim. Ama bu gizemli dedektiflik dizilerinin her bir bölümünü izlemiş biriyim, tamam mı?
Я не детектив, чёрт, я даже не коп, но я, видела все фильмы сериала "Тайны Косби", так?
Eğer polis bize yardım etmezse..... başka bir şeyler buluruz.
Если полиция не поможет, привлечем кого-то ещё.
Polis öldürmek kötü bir iş.
Убивать копов - плохо.
Dickinson, North Dakota'daki polis departmanıyla görüşüp sistemlerinde kayıtlı başka Gunderson var mı diye bir bakalım.
Мы проверим в полиции северной Дакоты Диксона. Есть или у кого из Гендерсона водительские права.
İşçiyle konuştuğu görülen polis etrafa şöyle bir bakıp aceleyle oradan ayrılıyor.
сразу же уезжает.
Bu adam elinden suçluları kaçıran ve yangının sebebini tanımlayamadığı için 16 kişinin ölümüne neden olmuş bir insan. Bu iki durum da onun vurdumduymaz bir polis olduğunu göstermiyor mu?
Он плохо выполняет свою работу.
Jae Won, sıkı giyin. Böyle soğuk bir günde bütün polis merkezlerini savcılıkları, siyasetçileri dolanmamız gerek. Geceye kadar sürebilir.
одевайся теплее. даже если на это вся ночь уйдёт.
Şu polis ile ilgili bir şey buldum.
У меня есть кое-что на того копа.
Bir düşünelim. Orta okul müdür yardımcısı, polis, spor hocası.
Есть замдиректора средней школы, есть коп, спортивный тренер.
Her yılki Hawaii partilerinde polis dostlarımla paylaştığım bir şereftir bu.
Этот тост я обычно произносил с друзьями-копами на каждой вечеринке луау.
İlk defa sizin kadar seksi bir kadın polis gördüm.
Я впервые увидел такую сексуальную женщину-копа.
Bir saat öncesine kadar polis gözetimi altındaydım.
Я из тюрьмы вышел час назад.
Böyle bir şey onun başına gelse... Senatör kızı ve beyaz olduğu için polis onu vurmadan önce iki kez düşünür tabii.
Если что-то такое случится... но, конечно, она белая и она дочь сенатора, и полиция дважды должна подумать прежде чем стрелять в нее.
Halk, polis sorgusuna rağmen rakibimle ilgili kötü bir şey düşünmemeli.
Исчезновение молодой девушки, которая работала напрямую с мистером Деннингом, никак не влияет на эту кампанию, и избиратели также не должны думать плохо о моём оппоненте, несмотря на полицейское расследование.
O da hepimiz gibi hatalarıyla kusurlarıyla bir insan her defasında ani bir saldırıyı önleyip günü kurtaran bir süper polis değil.
Она - человек, такой же как и все мы, с недостатками и прочим, а не какой-то непогрешимый суперкоп, который каждый раз стремиться спасти положение.
Polis memuru hakkında ki fıkrayı biliyor musun? Hani, sarhoş bir adam sokak lambasının altında bir şey arıyormuş.
Знаете анекдот про полицейского, который встретил пьяницу под фонарём?
Polis dosyalarıyla aynı olmadığını biliyorum elbette ama gözüme çarpan bir şeyler var.
Знаю, это не то же самое, что просматривать полицейские файлы, но кое-что бросилось мне в глаза
Lakin polis özel ağında yapılan bir aramada...
Но полицейский внутренний поиск, однако...
Belki polis şefinin bulamadığını bir anne bulabilir.
Может быть мать сможет узнать то, что не смог начальник полиции.
Polis, saldırıya tanıklık etmiş olabilecek küçük bir grup çocuğu arıyor.
Полиция ищет небольшую группу детей, которые могли видеть нападение.
Aslına bakarsan, bu konuyu bilen tek polis olmam her şüphe duyduğunda bir şeyler yapmak zorunda olduğum anlamına gelmiyor.
Знаешь что? Я не обязан что-то предпринимать каждый раз, когда у тебя возникают малейшие подозрения, только потому, что я — единственный полицейский, который что-то об этом знает.
Polis olmak için başvurduğunda yapılan bir test.
Это анализ, который проходят кандидаты в помощники шерифа.
Beverly Hills Polis merkezi'ne posta ile bir mektup geldi.
- В полицию Беверли-Хиллс пришло письмо.
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polis mi 254
polis misin 49
polis geldi 36
polisi arıyorum 63
polise mi 20
polisi arayın 49
polisi aradım 22
polis geliyor 23
polisi arayacağım 89
polis çağırın 38
polis misin 49
polis geldi 36
polisi arıyorum 63
polise mi 20
polisi arayın 49
polisi aradım 22
polis geliyor 23
polisi arayacağım 89
polis çağırın 38