English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bir yerlerde

Bir yerlerde translate Russian

3,317 parallel translation
İçinde bir yerlerde hala hasta olduğumu düşünüyorsun, değil mi?
В глубине души, ты наверняка считаешь что быть геем это болезнь?
Sence böyle bir şey ruhunda bir yerlerde bir iz bırakmaz mı?
Не думаешь ли ты, что это оставило след... где-то в душе?
- Dışarıda bir yerlerde dostum.
Она где-то там.
- Bir yerlerde mi? - Evet.
- Где-то там?
Evet o da oralarda bir yerlerde.
- Да, она тоже где-то здесь.
San Pedro ve Papetee arasında bir yerlerde gemi kaybolur.
Где-то между Сан-Педро и Папеэте лодка исчезает.
- Denizde bir yerlerde işte.
- Куда-то в море.
- Denizde bir yerlerde.
В море и...
Bana bir yerlerde rastladığım birilerini hatırlatmış olmalısın, benim hatam.
Возможно, я вас с кем-то перепутал. Обознался.
Benim de bir yerlerde wingtip ayakkabılarım olacaktı. "Shin Splints" im yüzünden onları giymeyi bırakmıştım.
У меня тут тоже где-то валяются крыловидные ботинки. Я перестал их носить когда начались проблемы с голенями.
Bu demektir ki gerçek ailen dışarılarda bir yerlerde.
Значит твои настоящие родители где-то в другом месте.
Aradığında muhtemelen bir yerlerde daha sabahtır.
Всегда где-нибудь да день.
Bir yerlerde başka bir kızın mı var?
- Нет. У тебя где-то есть другая идеальная дочь?
Yüksek bir yerlerde falan? Affedersiniz. Yardım edebileceğim bir şey var mı?
- Он вот такого роста Простите, вам чем-нибудь помочь?
hiç şüphe yok ki bir yerlerde genç kızları baştan çıkarıyordur.
Не сомневаюсь, он сейчас где-то охмуряет какую-нибудь юную леди. Что?
Yani bir yerlerde olmalı.
Он под землей.
Belki bir gün bir yerlerde karşılaşırız.
Может однажды мы еще встретимся.
Görüyorsun işte Peder. Biz konuşurken, her gün dışarıda bir yerlerde birinin canı yanıyor. Soyuluyor, öldürülüyor, tecavüze uğruyor.
Понимаете, святой отец, каждый день, и сейчас, пока мы говорим, кого-то бьют, грабят, насилуют, убивают.
Burada, buralarda bir yerlerde.
Он здесь. Он где-то здесь.
- Orada bir yerlerde olduğunu biliyorum.
- Я знаю, это здесь.
- Orada bir yerlerde.
- Он где-то здесь.
- Yerel hurafeleri savunmuyorum lâkin, zaman zaman dağlara baktığım ve oralarda bir yerlerde bir şeyin bana baktığını bildiğim zamanlar olmuştur.
Я в это суеверие, местные, не верю Но вы vaghtaei, что горы я смотрел на Я знал, что то, что балласт
- Bir yerlerde açık yarası olmalı.
У нее где-то колотая рана.
harika.. PROFESSOR RADISSON : hala bir yerlerde dünyanın düz olduğuna inananlar var. hala üstün bir ilahi gücün varlığına inananlar.
Но среди нас есть те, кто до сих пор считает, что земля плоская, что существование верховного божества так же необходимо, как и очевидно.
- Bir yerlerde gördünüz mü?
- Видели такое раньше?
Sanki yemeğe davet edildiğinde çiçek götürmesi gerektiğini bir yerlerde okumuş gibiydi.
Как будто бы он где-то вычитал, если вас приглашают на ужин, нужно принести цветы?
Bir yerlerde rahatlamam gerekiyor.
Я пойду кое-куда, чтобы отдохнуть.
Babam hala dışarıda bir yerlerde.
Мой отец где-то там.
Dışarıda bir yerlerde öldürmeye devam ediyor.
Он по-прежнему там, убивает.
Cohle'un bahsettiği kilise buralarda bir yerlerde olmalı.
[Та церковь, о которой говорил Коул, должна быть где-то здесь.]
Suikastçı hâlâ dışarıda bir yerlerde.
Убийца до сих пор где-то рядом.
Paris'te bir yerlerde tutulan mühim bir mahkum var.
Где-то здесь, в Париже, содержится важный заключенный.
Her zaman hor gören bir adam. Yukarıda bir yerlerde bir çeşit yüce gönüllü baba figürü olduğu fikrine kendini adayan insanları aşağıladım.
Человек с презрением... к людям, которые отдавались идее, что наверху существует что-то вроде благодетельного образа отца.
Yakaladığımızda bunu Bauer'e soracağız ama şu anda hâlâ elçiliğin içinde bir yerlerde ve biz kat kat arıyoruz.
Спросим Бауэра, когда доберемся до него, но пока он все еще где-то в посольстве, мы обыскиваем каждый этаж.
Evet, bir yerlerde olacaktı, değil mi?
Да, она где-то здесь, не так ли?
Demek hala dışarıda bir yerlerde.
Он всё не угомонится?
Görüldüğüne dair bir dizi doğrulanmamış bilgi mevcut ve telefon fotoğrafları, ama hala dışarıda bir yerlerde.
Было несколько неподтвержденных сообщений, что его видели, и несколько фото на телефон, но он по-прежнему не найден.
Bir yerlerde yaşıyor ama birisi ölmüş.
Она где-то живая. Но кто-то мертв.
Avery'e göre, Sara hafızasını kaybetmiş hala dışarıda bir yerlerde.
Эвери до сих пор считает, что Сара где-то там, и у нее амнезия или типа того.
Eminim bir yerlerde bir kedi bir ağaçta mahsur kalmıştır.
Наверняка где-нибудь на дереве застряла кошка.
Kayda alınmak? Eğer Caruso'nun konuşmaları takip ediliyorsa kayıtlar burada bir yerlerde tutuluyor olmalı.
Если звонки Карузо были под прослушкой, где-то должны храниться записи.
Şanzıman bir yerlerde varsa onu bulacağız dostum.
Если эта коробка существует, мы её тебе раздобудем.
İçinde bir yerlerde kim olduğunu biliyorsun.
В глубине души ты знаешь, кто ты.
Yani bir yerlerde karşılaşmışızdır.
Мы могли встречаться там и тут.
Eğer derinlerde bir yerlerde burada olmamı istemeseydin, kendini niye bu duruma sokasın ki?
И ставя себя на твое место, пускай где-то, глубоко в нутри, ты хотел, что бы я была здесь.
Kazadan önce babam sürekli olarak bir Moroi'nin asla halka açık yerlerde büyü yapmaması gerektiğini söylerdi.
До аварии, папа говорил, что для мороев не проявить способности, это как не пройти через период полового созревания.
- Sonuçta bir yerlerde olmalı değil mi?
Ну, где-то же она должна быть, верно?
Bir yerlerde bir "Şafak sökümünde" şakası olmalı.
Миленько.
Selam Lucy, Abi anahtarını bir yerlerde kaybetmeyi başardı.
О, привет, Люси.
Bu İHA'ların Margot Al-Harazi tarafından ele geçirildiğine ve bu ülkede bir yerlerde olduğuna inanıyoruz.
Мы уверены, что беспилотники были взломаны
Bir yerlerde saklı bir ipucu olmalı.
Иди и задержи их.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]