Bir yere gidemezsin translate Russian
64 parallel translation
Bu bacakla bir yere gidemezsin.
Я должен идти. Вы никуда не сможете пойти с такой ногой.
- Hiç bir yere gidemezsin.
- Ты не можешь уйти.
- Hiç bir yere gidemezsin... -
Don't go nowhere
Önüne bir ayna tutup içini sana derinliklerine kadar göstermeden bir yere gidemezsin.
Я зеркало поставлю перед вами, Где вы себя увидите насквозь.
Sen yine de bir yere gidemezsin.
Ты никуда не денешься.
Onunla hiç bir yere gidemezsin, Davey.
С ней ты ничего не добьёшься Дэйви.
Preston, yıllığımı imzalamadan bir yere gidemezsin.
Престон Майерс. Ни шагу дальше пока не подпишешь мой выпускной альбом.
- Hayır gidemezsin. Komünyon kahvaltısı yapmadan bir yere gidemezsin.
Нет, ты не пойдешь на сбор пожертвований,... пока не отведаешь завтрак первого причастия у меня дома.
- Hiç bir yere gidemezsin.
- Ты никуда не уходишь.
Bir yere gidemezsin Burası kontrolden çıkmak üzere.
Ты никуда не пойдешь. Только не сегодня. Это выведет нас из под контроля.
Küçük hanım, kimi koruduğunu öğrenmeden bir yere gidemezsin.
- Юная леди, вы никуда отсюда не уйдете, пока я не выясню, кого вы защищаете.
- Bir yere gidemezsin.
- Ты не сможешь пойти.
Hayat denen bu oyunda bir kez olsun elimdekini denemek istiyorum. Harekete geçene dek, hiçbir yere gidemezsin!
и я хочу все в ней испытать как только ты сделаешь первый шаг!
Bununla bir yere gidemezsin.
Тебе это с рук не сойдёт!
Beni pataklamadan hiç bir yere gidemezsin!
Я не уйду, пока меня не ударят!
Ehliyetin olmadan hiç bir yere gidemezsin.
Теперь без водительских прав никуда.
Dur, daha bir yere gidemezsin.
Стой, не уходи.
İşin özü, seni kimin Yaktığını bulmadan,... hiç bir yere gidemezsin.
И пока ты не узнаешь, кто спалил тебя, ты никуда не можешь уехать.
İşin özü, Seni kimin yaktığını bulmadan,... hiç bir yere gidemezsin.
И пока ты не узнаешь, кто спалил тебя, ты никуда не можешь уехать.
Bir yere gidemezsin.
Ты никуда не пойдешь!
Beni yenmeden burdan bir yere gidemezsin.
Не могу позволить тебе уйти. Я буду стоять у тебя на пути.
- Hiçbir yere gidemezsin! Bir not yazarsın, ben giderim.
Напиши записку, пойду я.
İşin özü, seni kimin Harcadığını bulmadan Hiç bir yere gidemezsin
В общем, пока вы не выясните, кто вас уволил, вы никуда не денетесь.
- Bir yere gidemezsin.
Никуда ты не пойдёшь.
Bir yere gidemezsin.
Ты не можешь ее бросить.
Sen bir yere gidemezsin.
- Откуда ты знаешь?
Bir yere gidemezsin.
Я вас не пущу.
Kedin olmadan, bir yere gidemezsin.
Никуда ты без кота не пойдёшь.
Çünkü kılığıdır gösteren insanı. Gel, gel de otur şuraya. Bir yere gidemezsin.
По виду часто судят человека, нет, сядьте, сядьте, вы отсюда не уйдете.
"Eğer bir yerde fazla kalırsan hiçbir yere gidemezsin."
"Если ты слишком долго на одном месте, ты никогда никуда не двинешься".
- Hiç bir yere gidemezsin.
Стоять. Беги, Сора, беги!
- Yok öyle bir şey. Bir yere gidemezsin sen.
- Ты никуда не пойдешь.
Dinle. Hiç bir yere gidemezsin.
Послушай меня, ты не можешь уехать.
Eğer bir yerlerde 200 bin doların yoksa korkarım hiçbir yere gidemezsin.
Ты сломал ногу и нарушил условия контракта. Поэтому если у тебя только не лежит где-то в заначке 200 штук, то ты никуда не пойдешь.
Bir yere gidemezsin nasılsa.
Ты никуда не пойдёшь!
Sonra bir yere gidemezsin... bana ihanet edersin.
Потому что Вы не хотите прийти это просто... предала меня.
Bir yere gidemezsin.
И никуда не удерешь.
Ama bana tamam diyene kadar bu bardan bir yere gidemezsin.
Но ты не уйдёшь из этого бара, пока не согласишься.
Bize Pandora'yı anlatmadan hiç bir yere gidemezsin.
Вы никуда не пойдете, пока не расскажите мне о Пандоре.
Hiç bir yere gidemezsin.
Вы никуда не отправитесь.
Tomografine ve laboratuar sonuçlarına bakmadan hiç bir yere gidemezsin. Seni bırakmadan önce riskli durumu atlattığından emin olmalıyım.
Тебе нельзя идти на работу, пока я не изучу КТ и анализы, и буду уверен в том, что ты не упадёшь замертво, как только выйдешь отсюда.
Angela, Dr. Brennan ile psişik hakkında bir kelime konuşmadan bir yere gidemezsin, değil mi?
Энжела, ты же не собираешься говорить с доктором Бреннан о мире непознанного, ведь так?
Chester... bir yere gidemezsin.
Честер, тебе некуда идти.
Ama bu sandalyeye bağlarsam bir yere gidemezsin. Bir garabete neler de yaparım.
Hо привязанный к этомy стулy, ты никуда не денешься
Londra'da çok zamanın vardır, hep bir yere gitmek zorundasındır,... hepsine birden gidemezsin.
В Лондоне времени много, должно же оно куда то уходить, раз не используется сразу.
- Bir yere gidemezsin.
- Пора домой.
- Hiç bir yere gidemezsin.
Нет.
Hiç bir yere gitmiyorsun, bu adamla gidemezsin.
Никуда ты не пойдешь, тем более с ним.
Hiç bir yere gidemezsin
Пока вы не разберетесь, кто уволил вас, вы никуда не денетесь.
Bir yere falan gidemezsin.
Ты никуда не пойдешь.
Kutsal bir yere silahlı bir şekilde gidemezsin!
В священное место с оружием нельзя!
bir yere gitme 51
bir yere gitmiyorum 43
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere kaybolma 21
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
gidemezsin 213
bir yere gitmiyorum 43
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere kaybolma 21
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
gidemezsin 213
gidemezsiniz 39
bir yazar 32
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yıl sonra 30
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yıl önce 51
bir yolu var 41
bir yıldız 18
bir yazar 32
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yıl sonra 30
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yıl önce 51
bir yolu var 41
bir yıldız 18