Bize translate Russian
63,497 parallel translation
Bize neler olduğunu anlat.
Расскажите, что здесь случилось.
- O halde bize neler olduğunu anlat.
– Тогда расскажите, как всё было.
O halde ne gördüğünü anlat bize.
Тогда расскажите нам.
M.E. bize bir şeyler göstermek istiyor.
Патологоанатом хочет что-то показать. Хочешь, чтобы я попотела.
O halde bize söz verin.
Тогда дай слово.
Diana buna bir şekilde bağlıysa Ve bize yardım edebilecek birini tanıyor...
Если Диана как-то с этим связана, а он знает, как помочь...
Bu şeyin ne tür bir güce sahip olduğunu bile bilmiyoruz. Ya da nereden geldiğini, Ya da sana ya da bize nasıl bir etkisi olacak.
Мы даже не знаем, какой силой она наделена или откуда она, или как она повлияет на тебя или на нас.
Bu arkadaşı semboller hakkında Bize yardımcı olabilecek bir şeyleri biliyor
Он разбирается в этих символах и может нам помочь.
Bize yardım edebilecek bir arkadaşı varsa, O zaman o arkadaşın kim olduğunu bulmalıyız. Ve eğer bu ona tünel göstermek demekse...
Если у него есть друг, который может нам помочь, надо выяснить, кто этот друг и если для этого надо показать тоннель...
Belki bize yardım edebilirler.
Может, они смогут нам помочь.
Davetiye gerçekten bize genişletilmedi.
Нас особо не приглашали.
Bunun için bize yardım edeceğini gerçekten düşünüyor muyuz?
Вы уверены, что он нам поможет?
Bilirsiniz, bize olan her şey. Bizi buraya getirdi, şimdi...
Всё, что с ним случалось, привело нас к этому моменту.
Bunun bize olduğu yere ulaşmamıza yardımcı olduğunu sanmıyorum.
Но вряд ли поможет попасть туда, где он находится.
Gerçekten bize pek bir seçenek vermedi.
Он не дал нам особого выбора.
O meseleye gelince, bence Tanrı bize rehberlik edecektir.
Думаю, Господь нас направит.
Verity'nin, vaftiz töreni için bize katılacağından bahsettim mi?
Я говорила, что Верити приедет на крещение?
Düşünüyorum da kardeşim, bu kilise bize uygun olmaz mı?
Как думаешь, брат, может, эта церковь нам подойдет?
Sizinle yolda karşılaşmıştık ve bize kız kardeşimin evini tarif etmiştiniz.
Так это вас мы встречали, когда вы указали дорогу к дому моей сестры.
Öte yandan, bize bu kutlu günde rehberlik etmesi için daima duanın gücüne bel bağlayabiliriz.
Опять же, мы всегда можем обратиться к силе молитвы, чтобы направить нас в этот священный день.
Bize yardımcı olmanızı rica ediyoruz, hanımefendi.
И мы просим вас о помощи, мэм.
Kaptan Ross bu depoyu bize hediye mi edecek?
Капитан Росс подарит нам этот амбар?
Bize göre burada gereken şey, başka kişilerin gözünü korkutup böyle bir suç işlemekten vazgeçirmek amacıyla örnek teşkil etmek.
Сейчас мы считаем своей обязанностью дать урок, чтобы другим было неповадно совершать такие злодеяния.
İlgilendirdiğini söylüyor, çünkü kaçak yolcu bize katılmak için ısrar ediyormuş.
Он говорит, что да, раз заяц хочет присоединиться к нам.
Kötü fakirlik ve açlığın bu zamanlarında..... bize İsrail oğullarını nasıl yönettiğinizi hatırlatın...
Нынешние времена нищеты и голода напоминают нам, как Ты вывел детей Израилевых
Mesih bize dünyadaki zorluklardan ve sıkıntılardan ötürü baş gösterdi ; Acıyı sonsuz yaşama bağlamaktan.
Христос провел нас через все испытания грешной земли, от страданий к вечной жизни.
Ve bize avantaj sağlayabilir, Adaya bağlı olarak.
И это может и нам принести выгоду, в зависимости от кандидата.
Ekonomik zorluk dönemlerinde bize karşı sorumsuz olur Teklifi 2.000 £'dan daha fazla artırmak.
Во времена экономического спада с нашей стороны было бы безответственно предлагать больше 2000 фунтов.
Yakında yollarının hatasını görecektir. Ve düğün için bir randevuyu vermem için bize yalvarmalısın.
Вскоре она поймет свою ошибку и будет умолять нас назначить дату свадьбы.
- Bize beş dakika verir misiniz?
Вы не дадите нам 5 минут?
Bize cidden yardım edebilecek biri.
Кое-кого, кто мог бы помочь нам.
Hayır, gerçekten bize yardım edebilir diyorum.
Нет, я о том, кто реально сможет нам помочь.
Belki bize yardım edersin diye düşündük Deblanc.
Мы подумали, может ты сможешь нам помочь, Дебланк.
Bize bildiklerini anlat.
Расскажи нам, что ты знаешь.
Senin şu melek bize yardım edecek mi?
Так, твой ангел поможет нам?
Bize yardım edecek melek sen misin?
Это ты тот ангел, что поможет нам?
Hayır, buraya bize yardım etmeye geldi.
Нет, он приезжал, потому что пытается нам помочь.
Bunu aşmaya çalışıyorken Zane bizim ne yaptığımızı anladı ve sadece feragat etmekle kalmadı bize şans diledi.
Я работала над тем, чтобы его обойти, когда Зейн понял, что мы собираемся сделать, он не только отменил это соглашение, он пожелал нам удачи.
Gerçekten bize yardım etmeye çalışıyordu, farkedemedim.
Он действительно пытался помочь нам, а я не заметил.
Senin klasmanında değilsem neden senin yerine bize sadık kalıyor?
Если ты нам не по зубам, почему она предана нам, а не тебе?
Bize yardım etmeye çalışan bir adamı düşman yaparak Jessica'nın elde ettiği her şeyi mahvetmeye çalıştığını mı?
О том, как ты пытался разрушить всё, что создала Джессика, превратив во врага единственного человека, который хотел нам помочь?
Yani, yanlış bilmiyorsam şehirdeki en iyi hukuk firması yerine bize gelmeyi seçen 10 avukat yarın işe başlıyor.
Ну, если я не ошибаюсь, завтра к нам придут десять помощников, которые предпочли нас одной из лучших фирм в городе.
Tanıdığım zamandan beri bize sadık olan birine azıcık sevgi göstermek.
Покажи немного любви той, кто была предана нам, сколько я её знаю.
Bize hep sanki tek ailenmişiz gibi davrandın.
Ты всегда говоришь так, словно мы твоя единственная семья.
Şimdi yapacağın şey hangi cafcaflı oteli ayarladıysan iptal etmen ve bu akşam bize kalmaya gelmen.
А ты отменишь бронь в своем шикарном отеле и остановишься у нас.
Biri bize bulaştı ve Rachel'ın Karakter ve Uygunluk testini baltalamaya çalıştı.
Один делец хотел поиграть с нами, отменив собеседование Рейчел...
Adam bize bir şeyler yaptırabilmek için görüşmeni askıda tutmuş çünkü yapabileceğini düşündü.
Человек, задерживающий собеседование, пытался вынудить нас сделать кое-что, потому что думал, что ему это удастся.
Keagy bize başka seçenek bırakmazsa yüzüğümü çıkardığımda işaret veririm.
Зачем? Если Киги не оставит нам выбора, сигналом будет, когда я сниму кольцо.
Daha çok bize verdiler.
Скорее, нам его подарили.
Senin mülakatını bekleten kişi bize işlerini yaptırabileceğini düşündü.
Человек, задерживающий собеседование, пытался вынудить нас сделать кое-что, потому что думал, что ему это удастся.
İlginç bir stratejiymiş ama sanırım duymadın bu davada Pearson Specter Litt bize destek sağlayacak.
Отличный план, но, полагаю, вас не уведомили, что это совместное дело с Пирсон-Спектер-Литт.
bize ne 16
bize izin verir misin 22
bize bak 28
bize katılın 41
bize merhamet et 19
bize ne olacak 55
bize katılmak ister misin 40
bize yardım edecek misin 17
bize güven 16
bize izin verir misiniz 28
bize izin verir misin 22
bize bak 28
bize katılın 41
bize merhamet et 19
bize ne olacak 55
bize katılmak ister misin 40
bize yardım edecek misin 17
bize güven 16
bize izin verir misiniz 28