Buna rağmen translate Russian
1,292 parallel translation
Buna rağmen, sen de bunun farkındasın, başaramazsak, bu isyanın sonu anlamına gelecektir.
Тем не менее, ты знаешь, что если мы потерпим неудачу, это будет означать конец восстанию.
Buna rağmen, umduğumdan daha da kuvvetliler.
Однако, они более опасная сила, чем я сперва предполагал. Да.
Hepimiz kontrolün kendimizde olmasından hoşlanırız, buna rağmen gücümüzün bir şeylerin üstünde olduğunu sandığımız zamanlar sadece bir illüzyondur. ... ama bir şey hakkında ne kadar çok şey bilirsek kontrolün bizde olduğuna o kadar çok ikna olduğumuzu fark ettim.
Мы все любим думать, что все под контролем, даже если в основном это всего лишь иллюзия, но я считаю, что чем больше мы знаем о чем-то, тем легче нам убедить себя, что мы это контролируем.
Buna rağmen, bravo diyebilirim.
Хотя, об этом я могу сказать "Браво".
Buna rağmen o bunu savurabilirdi.. Anladım.
если бы он уклонился.
Buna rağmen Amerikalıları birazcık komik buluruz... Birazcık.
Хотя мы чуток и прикалываемся над американцами сейчас.
"... buna rağmen business parası ödemişsinizdir ve meşgulsünüz, meşgul adam, değil mi? "
"... в конце концов вам платят за работу и вы занятой, занятой человек, не так ли? "
Sen bir Kilise Rahibesisin buna rağmen onlara hizmet ediyorsun : Tarikat'a.
Вы служительница Церкви, но вы служите им.
Pekala, tatlım, tarihte o âna gelinceye kadar, takipçilerinin pek çoğu tarafından İsa, büyük bir peygamber olarak görülüyordu büyük ve kudretli bir adam olarak, ama buna rağmen sadece bir insan.
Дорогая моя, в то время... большинство последователей Иисуса считали его великим пророком, влиятельным человеком, но не более того.
Buna rağmen onunla çalışmak bir ayrıcalıktı... Neydi adı, Jack mi? O hayatı geride bırakmak için büyük acılar çektim.
Это был fornшyelse е работы вместе с ним, но я добавил жизнь за меня.
Buna rağmen değişebileceğin fıkrine inanıyorsun.
И все равно не отказываешься от идеи измениться.
Buna rağmen gerçek.
Хотя, он существует.
Buna rağmen 12.36 $ ile birlikte kaçmayı başardı, ve bu nedenle silahlı soygundan dolayı suçlu konumda, eğer Birleşik Devletler'e geri dönecek olursa, onu gerçekten uzun bir süreliğine içeri tıkacakları kesin.
И хотя его добыча составила 12 долларов, он виновен в ограблении. Если он вернётся в США, его посадят под замок очень надолго.
Çok ısrarcı ve... buna rağmen tuhaf bir şekilde ilgisizdiler.
Они действовали слаженно, но в то же время самостоятельно.
- Buna rağmen...
- Но...
Buna rağmen kral olan babası prensesin ruhunun bir gün geri geleceğini biliyormuş. Belki başka bir vücutta başka bir yerde, başka bir zamanda.
Однако, ее отец, Король, всегда знал, что душа принцессы должна вернуться, возможно, в другом теле, в другом месте, в другое время.
Makineye karşı olabiliriz ama buna rağmen hala ondan bir parçayız.
Мы можем выступать против машины, но при этом мы часть ее.
Buna rağmen Maryland Üniversitesi'nin yaptığı Pippa isimli araştırmaya göre destekçilerin yüzde 72'si hala kitle imha silahlarını destekliyor.
Они проводят опрос, и выясняется, что 72 % сторонников Буша все еще верят в наличие у Ирака оружия массового поражения.
Dedim ki,'Buna rağmen en sevdiğin kitap o'.
Я сказал, это же ваша любимая?
Emrimde 100 bin asker var ama daha Yan'a saldırmadan 5 bin asker kaybettim ve buna rağmen Liang'ı ele geçiremedim.
Я привел сто тысяч солдат, но до атаки Яна я уже потерял пять тысяч человек. И после всего этого я даже не получил Лян.
- Ama buna rağmen..
- Но не мою же.
Chareth çapkın, Rocky risk sever ve Andy'nin dublörü, ve resminin yayınlanmasını istemeyen Emmett... buna rağmen kompozit fotoğrafçılık şuna benzer biri gibi göründüğünü söylüyor.
Джерриф флиртовал, Рокки - рисковал и был дублером Анди, а Эммет просил не показывать его лицо.
Buna rağmen kocanı öldüren adamla nişanlandın.
Однако вы были помолвлены с убийцей своего мужа.
Buna rağmen, sana sonra gösterebileceğim kısacık bir "haklıydım" dansı hazırladım.
Хотя я ещё приготовил танец "Я был прав", потом покажу.
Buna rağmen, kenarında duruyoruz.
Даже сейчас, стоим на краю.
Ama buna rağmen fikri daha iyi pazarlamışlardı. Dondurulmuş Muz, onları dava etmekle tehdit eden Koreli bir göçmenin buluşuydu.
И хоть идею они развили выгодно, изначально она принадлежала иммигранту из Кореи, который грозился подать на них в суд.
Adam makaleni çaldı arkadaşım değilsin dedi buna rağmen hala onun için hayatını tehlikeye atıyorsun.
Парень украл твою статью... Сказал тебе, что ты ему не друг... А ты всё равно готова рисковать жизнью ради него.
Bugünün çiftçisi babasının sürdüğü tarlayı 5 kat daha fazla sürebilmekte ve buna rağmen babasının hiç sahip olamadığı kadar boş vakte sahip olmaktadır.
Сегодняшний фермер может работать на размерах земли в пять раз больше чем его отец и при этом он имеет время для развлечений, которые его отец никогда не знал.
- Ancak buna rağmen, o ölümsüzdür.
Но он бессмертен.
Buna rağmen bir şey söyleyemiyorlar çünkü siz onların patronusunuz, bu insanların çoğu şu anda dua ediyor...
И также, они не могут Вам сказать это, потому что Вы их босс. Большинство из этих людей, прямо сейчас, молится...
Olanlardan yararlandım ; buna rağmen kendimi engellediğimi kast ediyorum.
Да она на меня повлияла... но я остался отшельником.
Buna rağmen bu sular sürprizlerle doludur.
Даже эти драгоценные воды полны сюрпризов.
Buna rağmen insan elinin neredeyse hiç değmediği yerler hâlâ var.
Но даже в этом случае есть все еще места едва затронутые человеком.
Son buzul çağından bu yana, dış dünyayla bağlantıları kesilmiş buna rağmen yüzeydeki hayata etkileri çok büyük olmuş.
Со времен последнего Ледникого периода они отрезаны от внешнего мира. Но они оказали огромное влияние на жизнь на поверхности.
Buna rağmen bazıları yaşamayı başarır.
Но кое-кто умеет справляться и с этим.
Nem depolamakta çok başarılıdırlar ama buna rağmen düzenli su tüketmeye ihtiyaçları vardır.
Они очень хорошо умеют сберегать влагу, но даже они нуждаются в постоянном источнике воды.
Buna rağmen tüm kalbimizle biliriz ki... bazı lekeler kolayca silinemeyecek kadar güçlüdür... ve hiçbirşey o lekeleri temizleyemez.
Даже если мы знаем в наших сердцах... некоторые пятна отпечатались навсегда... И ничто их не отмоет.
Evet, muhtemelen, fiyat bakımından, Winchester veya Remington muhtemelen en iyi menzilli, buna rağmen... ayrıca sağlam bir arkadaş, hı?
Да, за такую цену у Винчестера или Ремингтона диапазон самый лучший, но...
Buna rağmen sürekli A alan bir öğrenciymişsin.
Несмотря на это, ты был круглым отличником.
Buna rağmen, büyük Hawai davulunu getirebilirsin çünkü bugünün doğumgünüm olduğuna şüphem yok.
Тем не менее, ты, возможно, захочешь принести сюда большой гавайский барабан, потому что я абсолютно уверена, что сегодня мой день рождения.
Buna rağmen, % 20, vücudunuzun dokuyu reddetme şansı var. Peki.
И даже тогда, есть 20ти процентная вероятность что ваше тело отторгнет ткань.
Buna rağmen çok kötü değil.
Но не сильно.
Buna rağmen tüm topladıklarını benimle paylaşırdı.
Но он всегда делился со мной добычей.
Buna rağmen ilk defa kötü niyet olmadan bana "iyi geceler" dedi.
Хотя сегодня она впервые сказала "спокойной ночи" без неприличного жеста.
Ike, bütün o aşk notların beni çok mutlu etti, fakat açık olmak gerekirse, son günlerde haberlerde pek çok bayan öğretmen gördüm, genç öğrencileriyle ilişki yaşıyorlardı ve, insanlar yanlış düşünebilirler, buna rağmen...
јйк, мне очень жаль, что все узнали о твоей любовной записке Ќо € должна быть с тобой честна, я видела большое количество женщин-учителей в новост € х у кого были отнашени € с юнными учиниками. " у людей возникает неправильное мнение.
Buna rağmen, nişanlınla olan sorunlarını benimle paylaşmanı isterim.
Хотя я надеюсь, что ты поделился своей проблемой со своей невестой.
Buna rağmen kimse arabaya bir şey yapmadı.
В нее стреляли, но она цела.
- Ama buna rağmen en sevdiğin kitap o?
Но ведь это же ваша любимая.
Şimdi söyle bana, diğerlerine de buna yaptığım gibi aynı ilgi ve ustalığı göstermeme rağmen onlar neden topaklanıyorlar?
Так почему же на другом участке кочка, если я с такой же любовью и усердием работал над ним.
Buna rağmen sürekli saldırı halindesin.
И все равно ты всегда... всегда в какой-то... Боевой стойке. Гадко, и тебе надо с этим что-то сделать.
Ve orada, Galile'de hiç dağ olmamasına rağmen, yine de neredeki vaaz deniyordu buna? Hatırlayan var mı?
И хотя в той части Галилеи не было настоящих гор эта проповедь все равно получила название...
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57