Buraya geldi translate Russian
1,709 parallel translation
Bana geldi, buraya geldi.
Она пришла ко мне, сюда.
Bir hafta kadar önce onu son gördüğümde buraya geldi.
В последний раз я видел ее неделю назад. Она заглянула ко мне.
... bu iki insan, birleşmek için buraya geldi.
... двое присутствующих вступают в союз.
Savaş sonrası adamlarıyla birlikte buraya geldi.
Они прибыли сюда сразу после того, как война закончилась...
- Margie buraya geldi.
- Маргит здесь.
Henrik buraya geldi.
Хенрик здесь.
Oska buraya geldi mi?
- Оска здесь?
Dün Oska buraya geldi.
Оска заходил. Сюда?
Mo Ne'yi kullanıp sekreterim olarak buraya geldi.
Воспользовался Мо Не и стал моим помощником.
O aşağılık seni mahvetmek için buraya geldi.
Он вернулся, чтобы нас погубить.
Bu yabancı nasıl buraya geldi, Albert?
Что там этот иностранец надевает, Альберт?
Danny Greene geçen gün buraya geldi ve eğitim amaçlı bir fon oluşturmak istedi.
Однажды Денни Грин пришел туда и захотел открыть свой образовательный фонд.
Kamyonet buraya geldi, sen de buradasın.
Он приехал прямо сюда.
Yani iş buraya geldi...
итак это значит...
Ailem, ben iki yaşındayken buraya geldi.
Мои родители приехали сюда, когда мне было два года.
Bu adamlar buraya Eli David'i öldürmeye geldi.
Эти парни здесь, чтобы убить Илая Давид.
Herhalde buraya içip içip acısını unutmaya ve tehditler savurmaya geldi.
Я думаю, он приехал сюда, чтобы выкуривать боль и и создавать угрозы противнику.
Ama buraya cinayetten sonra geldi.
Но ведь он прилетел после убийства.
Bu adam buraya intikam almak için geldi!
Он пришел сюда отомстить!
Tüm olanlardan sonra, bir de buraya mı geldi?
Чего он здесь забыл?
Buraya en az bir kez geldi.
По крайней мере, он побывал здесь прежде.
onu savunmuyorum, Sam ama buraya özür dilemek... için geldi.
Я не защищаю его, Сэм, но он пришел сюда извиниться.
Buraya beni öldürmeye geldi!
Он хочет убить меня!
Meegan dedesiyle mi geldi buraya?
Я только что видела как Меган пришла с дедушкой?
Buraya benim için geldi.
-... что поселился в нашем доме, он охотится за мной..
- Buraya geldi.
- Но она сама приехала.
Escada, Brezilya doğumlu. Buraya iki aylıkken geldi. Bense bu çiftlikte doğdum.
Она родилась в Эскаде, в Бразилии Её привезли сюда, когда ей было два месяца А я родилось на этой ферме
Arkadaşım Kono buraya ziyarete geldi sence bunu ona verebilir miyiz?
Поскольку моя подруга Коно навестила меня, как думаешь, может быть, мы можем подарить этот браслет ей?
- Rachel buraya sizin gibi insanlardan kaçmak için geldi.
- Рэйчел приехала сюда, сбежав от таких как ты.
Buraya yeni geldi.
Только что приехала.
Nereden geldi buraya?
И откуда он взялся здесь?
Buraya kadar geldi ve Ah Young'u dışarı çağırdı.
Он приехал в такую даль, чтобы поговорить с А Ён. Верно говорю?
Bu kadın buraya nasıl geldi?
А она что здесь делает?
Ama buraya nasıl geldi?
Но как его открыть?
So Dam buraya öylesine geldi.
Со Дам сама сюда пришла.
Senin için eve geldi, ben de onu buraya getirdim.
Он искал тебя дома, поэтому я привезла его сюда.
O buraya nasıl geldi bilmiyorum.
Клянусь, я не знаю, откуда они там.
Buraya ne zaman geldi?
Когда он сюда приехал?
Ee babam buraya ne zaman geldi? Hayal edemiyorum.
Так...
Buraya kendi geldi.
Он сам поместил себя сюда.
Buraya kadar Louis, seni hapisten kurtardım kendine yeni bir avukat bulma vakti geldi.
Ну что, Луи. Вот и всё. Я тебя отмазал.
Çavuş Nash buraya, ünlü Batı Londra karakolundan geldi.
Сержант Нэш прибыл к нам из элитного участка в западном Лондоне, и я уверен, что он приучит нас к профессионализму.
Norman ilk gece buraya haplarla geldi, biliyor musun?
Вы знаете, что в нашу первую ночь Норман принес таблетки?
Buraya bizi kurtarmaya geldi.
Она пришла спасти нас.
Ve diyorsun ki, buraya günlük için geldi, kendi günlüğü?
И вы сказали, что он пришел сюда, забрать дневник, свой дневник?
Bana bak, dalaverelerine gösterdiğim müsamaha buraya kadar geldi.
Слушай Дэнни, чаша моего ангельского терпения заполнена вот до сюда...
Sonra tahminimce buraya evlendikten sonraki pasaportuyla geldi ve sen de kızlık soy isminin olduğu pasaportu devraldın.
И я подумала, что она приехала сюда с паспортом на фамилию мужа, а вы взяли у неё девичий паспорт.
Buraya mı geldi?
Значит, он приходил сюда?
Kandoria'lılar beni buraya gönderdikten sonra çok büyük bir güç beni bulmaya geldi.
Что тебе известно? После того, как кандорианцы отправили меня сюда, меня навестило одно очень.. очень могущественное существо.
- Mesela buraya nasıl geldi?
- Например, откуда он взялся?
Mason buraya ne diye geldi onu da anlamıyorum.
Я даже не понимаю, что Мейсон тут делал. Во-первых.
buraya geldin 19
buraya geldim 45
buraya geldiğinde 21
buraya geldiğimde 21
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
buraya geldim 45
buraya geldiğinde 21
buraya geldiğimde 21
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68