Büyük bir iş translate Russian
579 parallel translation
Büyük bir iş yaptın.
... зачем бы мне тебя убеждать?
Evet, burada ikinizi birden endişelendiren büyük bir iş dönüyor.
Что-то очень беспокоит вас обоих.
- Bir iş daha. Büyük bir iş.
- Ещё одно ограбление.
Büyük bir iş.
Это очень серьезная работа.
Benim sesimin dublajını yapmak gibi büyük bir iş yapmışsa bunu yapmaya devam etmesi gerektiğini düşünmüyor musunuz?
Если она так прекрасно меня дублировала вам не кажется, что ей что следует продолжать?
Adamın büyük bir iş yeri var ve gün ortasında 3 saatliğine işinden ayrılabiliyor.
Он так занят, но при этом может гулять с тобой три часа подряд.
Bir müşterimin. Büyük bir iş adamı.
Это одного моего клиента, очень важный бизнесмен.
Oh, Büyük bir iş üzerindesin.
У тебя тут крупное дело.
Tanrılar seni büyük bir iş için saklıyor olmalılar.
Боги, должно быть, берегут тебя для великого дела.
Hayır riski bende biliyordum ama büyük bir iş için kaçmam gerekiyordu.
Не спятил! Я бежал, потому что у меня срочное дело!
Bu çok büyük bir iş dostlarım.
Это трудная задача, друзья мои
Büyük bir iş peşindeyim.
Люсьена, знаешь, у меня отличная мысль.
Gondorff'un burada büyük bir iş çevireceğini öğrendik. Tüm yapman gereken işin ne zaman olacağını söylemek.
До нас дошли слухи, что Гондорф собирается провернуть одну аферу на Южной Стороне.
Tek başına büyük bir iş yok ama bir araya gelince, birkaç yıl eder.
Ничего особенного, но если все собрать, то будет немалый срок.
Eh, bunu bir dinle, büyük bir iş.
Ты станешь шефом в Олецке.
Bu büyük bir iş, dostum.
Это большой бизнес, чувак.
Bayağı bayağı büyük bir iş üzerindeyiz burada.
Кажется, мы, наконец, наткнулись на что-то крупное, Гарри.
Uçan Kartal Kasabasından bir arkadaşım var Du Guo Cheng adında biri ile büyük bir iş yapmak istiyor
У меня есть друзья в Городе Летающих Орлов, которые хотят войти в контакт и вести бизнес с Ду Гуо Ченом.
O gece geldiğimde büyük bir iş üstünde olduğumuzu söylemiştim ya?
Помните, я как-то вернулся домой и сказал, что мы что-то нащупали? – Да.
Önümüzdeki ay... çok büyük bir iş çevireceğiz.
Мы провернём... Мы провернём что-нибудь... что-нибудь мощное в будущем месяце.
Ve eğer bu gerçek bir iş değilse, eğer bu büyük bir iş değilse ben bu lanet şeyin, ne olduğunu bilmiyorum demektir.
Если оно не серьезное, и не большое, то я ничего понимаю.
Son bir kereliğine büyük bir iş.
Давай распрощаемся с этим отстойным Третьим Миром. АЙРА :
"Yanan ateş" kitabıyla gerçekten çok büyük bir iş başardın Margaret Donner.
Автор книги "Жаркое пламя". Спасибо, что пришли к нам.
Kel Kafalar büyük bir iş planlıyor.
"Круглоголовые" планируют большое дело.
Büyük bir iş değildi.
Да дело было мелкое.
Bu büyük bir iş olacak.
Этот бизнес будет большим.
Marlon'un biraz daha uysal olacağını düşünmüştüm. Ayrıca bu kadar büyük bir iş yükü olacağını hesap etmemiştim.
Я надеялся, что Марлон войдет в положение, и я недооценил масштабы строительства и прочей подготовки.
Çok büyük bir iş, tatlım.
Это крупное дело, милая.
Büyük bir iş. Savaşın olduğu her yerde varım.
Там, где идёт война, там обязательно и Джонни.
Böyle küçük bir iş için büyük bir bedel.
Не слишком ли много?
İş yapmanın büyük bir zevk olacağı birine benziyorsunuz.
Похоже, с вами будет приятно вести дела.
Adam büyük nakliyeci. Demiryollarıyla bir sürü iş yapıyor.
У него много друзей среди высоко - поставленных чиновников железной дороги.
Seninle iş yapmak büyük bir zevk.
С вами приятно иметь дело.
Bu büyük bir iş.
{ C : $ 00FFFF } Это серьёзное дело.
Tom, bu kadar büyük bir nakitle iş yapmak iyi değil.
Том, операция с наличными, в таком объеме, это неправильно. Ну, и что?
Herşey birbiriyle özdeş, bu kadar büyük bir evi temiz tutmak zor bir iş.
Конечно, чтобы держать здесь все в чистоте требуется много сил.
İş bulamamanın ve yapacak bir şeyi kalmamasının neticesinde kendini büyük bir sıkıntının içerisinde buluyor ve buna daha fazla tahammül edemeyeceğine inanıyor.
Не сумев найти работу, он лишается средств к существованию и решает, что ему не по силам преодолеть сии тяготы бытия.
İş için size geldim,.. ... çünkü siz hayatımı kurtaran büyük bir insansınız.
Я прошу у вас работы, потому что вы большой человек, вы спасли мою жизнь.
Bu belgelerin sayesinde ilk büyük iş anlaşmalarını gerçekleştirmek için bulmak zorunda olduğu kaynakları elde etmede bir sorunla karşılaşmadı.
Благодаря этим бумагам он без труда получил средства для финансирования своего первого серьезного проекта.
Yani, koşmaya başlamadan önce yürümeliyiz.. Soyabileceğimiz küçük bir sanat galerisi biliyorum, tabanları yağladıktan sonra herşeyi gözden geçirir, ve büyük iş için de kendimize güven kazanmış oluruz.
Я знаю тут одну галерею, очень подходит для тренировки приобретения навыков, а когда этот масштаб будет освоен,..
Çünkü sana küçük bir iş sunabilirim. Büyük bir komisyona itirazın yoktur sanırım.
Может, я подброшу тебе небольшое дельце, если ты не против больших комиссионных.
Bîçare bisikletçinin birinin, büyük ustaya ulaşmak için bu tepeyi, patlak tekerleklerle aşmaya çalışması yorucu bir iş olsa gerek.
Ќаверное, это трудно дл € велосипедиста с поломкой и с проколом шины подн € тьс € по этому извилистому пути, чтобы отремонтировать велосипед у специалиста.
Eminim toplumumuz size bir süre iş sağlayabilir. Büyük belâ çıkarsanız da.
Уверен наша община могла бы какое-то время продержать Вас на работе даже если Вы явитесь причиной многих неприятностей.
- Büyük bir iş üstündeyiz.
– Мы нащупали что-то серьезное.
Senatör Brian - Milyarder Vali Brian Flanagan... sıfırdan yaptığı büyük bir yükselişle J.D. Rockfeller'ı bile kıskandırmış... olan iş adamı, dün sabah 18 yaşındaki 7 inci eşinin üzerinde tepinirken... 99 yaşında hayata veda etti.
Миллионер и губернатор... Брайан Флениген, чей стремительньiй взлет к славе и богатству, мог бьi вьiзвать зависть даже у Рокфеллера. У мер.
Büyük bir aaraabaa al al ma ma mı mı is is termisin? kaçmak için evet?
Мне приго-го-готовить бо-бо-большую ма-ма-машину?
İyileşme sürecini hızlandırmak... bir lider olarak yurttaşlık görevimdir. Daha büyük iş fırsatlarımı... geçici olarak harcamak pahasına da olsa.
И я считаю своим долгом, как одно из первых лиц города, способствовать процессу заживления ран, даже ценой временного отдаления моих крупных бизнес-перспектив.
Normalde bu iş için ücretim 4.500'dür. Ama anlaşılan, bu insanlardan büyük bir ödül alacağım. Sizin de serbest olduğunuzu...
Обычно я беру 4.500 с заказчика, но учитывая большую награду от этих людей... и то, что вы согласны помочь мне, я верну ваши деньги за три штуки.
"Çok büyük bir etkinlik yapıyorlar." "Işıklı, müzikli büyük bir gösteri düzenliyorlar."
Организуют заметное событие, делают из этого большое шоу со светом, музыкой.
Ve senden daha büyük bile değilken, o eyalet senatörleriyle iş yapıyordu. Küçük işadamlarıyla lobi oluşturuyordu. Ve orman arazileriyle ilgili beş yıllık hırslı bir planı vardı, ki ben de cidden destekleyecektim.
Будучи не старше, чем ты, он организует операции для сенаторов, лобби для мелких бизнесменов, и имеет амбициозный пятилетний план в отношении леса, который даже я хочу поддержать
Manyak büyük bir eğlenceden bahsediyoum, dostum. Tek yapmamız gereken oraya yollanmak. Ardından iş tamamdır.
Речь о крутом замесе, друг, нужно только вместе доехать до кустов.
büyük bir zevkle 63
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyük bir tane 34
büyük bir hata 19
büyük bir sorunumuz var 17
büyük bir şey 20
büyük bir hata yapıyorsunuz 31
büyük bir hata yapıyorsun 41
bir isim 33
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyük bir tane 34
büyük bir hata 19
büyük bir sorunumuz var 17
büyük bir şey 20
büyük bir hata yapıyorsunuz 31
büyük bir hata yapıyorsun 41
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir işim var 34
bir iş buldum 29
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
işte 8558
iste 115
işin 35
islam 17
isis 37
bir işim var 34
bir iş buldum 29
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
işte 8558
iste 115
işin 35
islam 17
isis 37