English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / De

De translate Russian

651,565 parallel translation
Ben de öyle.
И я тоже.
Ve ben de bunu bu görev gücünün dünyayı daha güvenli bir hale getireceğine içten inandığım için yaptım.
И я мирился с этим, лишь искренне веря, что это подразделение делает мир безопаснее.
Ve biz de... Philadelphia'da bir GPS koordinatımız var.
И у нас... есть GPS-координаты в Филадельфии.
Belki de öyledir. Nasıl bilebilirim?
Откуда мне знать?
Belki de onlardan biriydi.
- Может, это один из них.
Ya da belki de Game'le denetimsiz ziyarete izin verilen tek kişiydi. Annesi.
- Или же это та, кому позволялись посещения Гейма без надзора, - его мать.
Belki de Polpetoyu tanımıyorsun.
Вероятно, ты не узнал Полпетто.
Yaptığı son üç resim, biri Whitney'de asılı duruyor, diğeri Tate moderninde, diğeri Pompidou'da.
Из последних трёх его работ - одна висит в Уитни, одна - в Тейт Модерн, одна - в Помпиду.
- Karantinayı, hastalığını biliyorum, sen de denetimsiz ziyarete sahip tek kişiydin.
Я вызову полицию. Я знаю о карантине и его болезни. Только ваши визиты проходили не под надзором.
Greenville'de bir gözlem kulesi yıkılmış.
Только что была разрушена сторожевая башня в Гринвилле.
Hele öyle de.
- Ну конечно, была.
Tanık olduğunuz şey, müdür, Mach 7'de hareket eden katı titanyum çubuklardır.
На ваших глазах, Надзиратель титановые снаряды перемещаются на скорости 7 Махов...
Eğer ben ölürsem, sen de benimle gelirsin
Если я умру, вы вместе со мной.
Ama yine de, uzun bir komadan ya da uzun süreli bir hastalıktan... kurtulan hastalar da mevcut.
А ведь иногда долгой комы или затянувшейся болезни... вполне достаточно.
Siz benim hayatımı kurtarmaya çalışırken, ben de onu kurtarmaya çalışacağım.
Пока вы пытаетесь спасти мою жизнь, я потрачу оставшееся мне время на его спасение.
Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu, ancak yine de ifade vermeyi kabul etti.
Она понимала, насколько это опасно, но всё равно согласилась дать показания.
Ne ben ne de benim için çalışan birisi.
Ни я, ни кто-либо из моих сотрудников.
Bu görüşmeyi siz istediniz, biz de kabul ettik.
Вы попросили о встрече и мы согласились.
Şimdi bizi Apothecary'e götür biz de minnettar olalım sana karşı.
Приведите нас к Аптекарю сейчас, и мы будем очень благодарны.
Şimdi müşterim Helen'e sahte ödemeyi yapması için gerçekten de talimat verdi. Ama rakibini ortadan kaldırmak için değil.
Мой клиент действительно велел Хелен сделать этот тайный платёж, но не за уничтожение соперника.
Biliyorum tatlım. Ben de istemiyorum ama elimden başka ne gelir?
Знаю, я не хочу, но что мне остаётся делать?
Biz de böyle düşünmüştük. Ama durum değişti şimdi.
Мы тоже так думали, но ситуация изменилась.
Polis de yolda mı?
Ну что, полиция едет?
Her yer darmadağınıktı ve sen de oradaydın..
Всё было разгромлено и тут появились вы.
Polis yolda dedim ve sen de dedin ki,
Я сказала, что полиция едет, а вы сказали :
En içten özürlerimle ama eğer öyleyse o zaman sen de bizimle geliyorsun.
"Приношу искренние извинения, но если ситуация такова, вы поедете с нами".
Tanımak değil de yakından biliyordu.
Не "знал" в смысле встречал.
Belki de kalleşimizin bu son akşam yemeğine katılmak için cesareti yoktu.
Возможно, нашему Иуде не хватило духу посетить эту тайную вечерю.
Kim olduklarını bilmemi istemiyorlar ben de bilmek istemiyorum.
Они не хотят, чтобы я знал, кто они, и я тоже не хочу знать. Чисто.
Ama bende istediğiniz bir şey var. Sizin de var.
Но у меня есть то, что нужно вам, и наоборот.
Ölüm cezasını masadan kaldırırsınız, Ben de R. Reddington'u nasıl tedavi edeceğinizi söylerim.
Вы отказываетесь от смертной казни, а я рассказываю, как вылечить Рэймонда Реддингтона.
En kötümüz için bile en iyisini umut etmek hiç de ayıp değil.
Нечего стыдится желать лучшего, даже худшим из нас.
Ben de sözümü tuttum.
Я поспрашивал.
Benimki yerine senin çeki verdiler bana, çünkü, bilirsin, ikimiz de esmeriz.
Они дали мне твой чек вместо моего, потому что, знаешь ли мы оба смугловатые.. Я...
Ben de aynı derecede sorumluluklara sahibim.
- из Моссада. - У меня такой же уровень допуска, такая же ответственность.
Tamam, CDC'nin ABD'de buna benzer sadece bir tane kaydı var.
А в ЦКЗ зарегистрирована только одна вспышка болезни Люшена в США, кроме этой.
Maryland'de bir tefeci.
Владелец ломбарда в Мэриленде.
Ben de birkaç güvenlik kamerası kaydına baktım ve bakın kim oradaymış.
Поэтому.. я раскопал записи с камер, и посмотрите, кто там был.
İki olaydaki de aynı kadın.
Одна женщина в обоих случаях.
İkisinde de kötü kılık değiştirmiş.
И оба раза плохая маскировка.
Maryland'de hava 32 derece olmalı.
В Мэриленде наверняка было градусов 35.
İkimizin de istediği bu.
Мы оба этого хотели. Просто сделай это.
Senin de yok.
- А тебе за мной.
Sen de Legate olmamı istiyorsun.
- Хочешь, чтобы я стал Легатом?
Raporlar gelmeye devam etti, biz de hala bizim verdiğimiz evde olduklarını sandık.
Отчёты так и приходят, и мы полагали, они всё ещё в предоставленном им доме.
Belki de araştırmamızı geçici olarak durdursak iyi olur.
Возможно, было бы лучше временно приостановить наши исследования.
Ve bu ölüm için Magnusson'un sahip olduğu otelden daha iyi bir yer de yok.
И где же ещё свершиться кровавому действу, как не в главном отеле, которым владеет и управляет Магнуссон.
Sen bize cesedi sağlayacaksın, biz de kanıtı yerleştireceğiz.
С тебя тело, с нас улики.
Yine de çok eğlenmiştim.
Неважно, я повеселился на славу.
Mösyö demesen de olur.
Я не настаиваю на месье.
Sen de kimsin?
Кто... вы, чёрт возьми?
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
delia 49
dell 45
değil 1746
denver 202
deuce 21
debi 22
dedi 2780
deniz 113
delorean 17
dendi 27
denny 66
dent 20
ders 21
demiş 290

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]