English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Değil

Değil translate Russian

484,250 parallel translation
Hayır kız arkadaş değil. Ama yine de benimle gurur duyacaksınız.
Нет, у меня нет девушки, но все равно будете гордиться мной.
Onun jeti görünmez değil miydi?
А разве ее самолет не невидимый?
O kadar da seksi değil.
Не такая уж она и классная.
Hayır dedim çünkü benim işim bu değil.
Я сказал "нет", потому что это - не моя работа.
Ron, Dylan'ın saçını örmek benim işim değil. Ama bu sabah, yaptım.
Рон, я раньше не плел Дилан косички, но этим утром я заплел.
Bu kadar iyi görünümlü birisinin, bunlardan daha iyisini bulması mümkün değil.
Так, не может быть, чтоб такой красавчик изобрёл что-то получше, чем это.
O kadar da havalı değil.
Не такой уж он и крутой.
Hayır, Aqualad bir yancı, kahraman değil.
Нет, Аквалэд - напарник, он же не герой.
Yine de burada değil.
А ее до сих пор так и нет.
Zamanı değil, Tony.
Не сейчас, Тони.
Bu çoklu değil.
Это не попутчица.
Yani yabancılara sürücülük yapman güvenli değil.
Возить незнакомых людей небезопасно.
O değil!
Да не это!
İnsanların yaklaşmasını istersin, uzaklaşmasını değil.
Ты ведь хочешь, чтобы люди тянулись к тебе, а не шарахались.
Bunun son Tony sosislimiz olduğunu biliyorsun, değil mi?
Это же наш последний хот-дог от Тони?
Bu penis şakasını anlayacaktır, değil mi?
Он поймет, что это шутка насчет пениса, да?
Sol tarafa, ama hatırlatmak istiyorum bu şeyin parçası değil...
Слева, но я хочу вам напомнить, что он не входит в...
Bu benle ilgili değil.
Речь не обо мне.
Dahil değil.
Не понимает.
- Değil.
- Нет.
- Dahil değil.
- Не понимает.
Sen değil, şapşal.
Не ты, тупица.
- Oynamak için burada değil.
- Она здесь не для веселья.
Emily, selam. Sen 24-35 yaşları arasında bekar heteroseksüel bir kadınsın, değil mi?
Эмили, привет, ты одинокая гетеросексуальная женщина в возрасте от 24 до 35, так?
- Bunu beklemiyordun, değil mi?
- Не ожидала, да?
Bak, benim ileri sürdüğüm kampanya bu değil.
Послушайте, я предлагала не это.
Duygusal birleşme gibi bile değil...
И даже не чувственные композиции.
Katı değil ama hassas feminizm destekçisi annesi noeli kurtarmaya çalışırken öldürüldükten sonra tek ebeveyn tarafından yetiştirilmiş birisiyim.
Я жёсткий, но чувствительный феминист, которого вырастил отец после того, как его мать была убита, пытаясь спасти Рождество.
Bu arada, babası belirsiz değil.
Кстати, отец не неизвестен.
Benim dairem insan yaşamı için uygun değil.
Моя квартира не предназначена для обитания людей.
Sorun değil.
Всё в порядке.
Kariyerimi nasıl etkiler umrumda değil bu şeye son veriyorum.
Мне всё равно что будет с моей карьерой, но я положу этому конец.
Bu benimle ilgili değil.
Ладно, дело не во мне.
Sen değil.
Не ты.
Çok çok kötü olurdu ama en kötü değil.
Это было бы очень, очень плохо. Но не худший вариант.
Değil.
Нет.
Kira'daki mutasyonu arıttınız, değil mi?
Вы изолировали мутацию Киры, не так ли?
Biliyorum, değil mi? Sanki..
Вообще, да?
Anne, o iyi değil.
Мам, ей нехорошо.
Rachel'la bir ziyareti kaçırmak istemezsin değil mi?
Ты же не хочешь пропустить встречу с Рэйчел?
Muhteşem şeyler değil onlar Mud, hepsi birer yalan.
Это не чудеса, Мад. Это все ложь.
O söylediği kişi değil.
Он не тот, за кого себя выдает.
Tamam, Delphine'in işin içine nasıl karışmış olabileceğini görüyorum. ancak o snaa Coudy'i getiren kaynak değil miydi?
Хорошо, я вижу как Дельфина может быть вовлечена в это, но разве она - источник, который привёл тебе Коди ?
Ancak aldığım tek bilim insanı sen değildin, değil mi?
Но ты была не первым учёным, которого я купил, не так ли?
O bir Neolutionist değil.
Она не неолюционист.
Bu iyi bir fikir değil.
Это не хорошая идея.
Hayır, her şeyim ama o değil.
Нет, я кто-угодно, кроме.
Susan seni kendi çerçevesine göre yarattı değil mi?
Сьюзан явно переделала тебя по своему подобию, так ведь?
Seni iyileştirmeye dahi çalışmadı, değil mi?
Она ведь никогда даже не пыталась подлечить тебя?
- Tatlı duruyorum, değil mi?
- Я хорошенькая, верно?
- Hayır değil.
- Нет.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]