Durum translate Russian
22,416 parallel translation
Yani..... sanki durum böyle değilmiş gibi... hızlıca zengin edecek...
То есть... ладно бы он зарабатывал
Evet, bu berbat bir durum.
Да, не сможешь, фигово.
Ve durum şu ki. Anneniz olmam, hayatımda en gurur duyduğum şey.
И то, чем я... больше всего горжусь в моей жизни, это то, что я ваша вама.
Bak, anlıyorum sen benim uzun zamandır görmediğim bilmem nemsin durum böyle olduğu için üzgünsün en azından sonunda tanıştık.
я понимаю... твои дела были плохи до этого и наконец мы встретились.
Dennis şehirden çıktığından beri durum güncellemesi yapamadık.
С тех пор, как Дэннис уехал информации не было.
Ana, haberleşme üzerinden durum raporu veriyorum.
Мама, определите курс по моему сигналу
Durum şu, Manuel...
Вот в чем дело, Мануэль
San Diego acil durum sığınağına hoşgeldiniz.
Добро пожаловать в аварийный модуль Сан-Диего
- Yırtıcı kuş, durum nedir?
Раптор, как дела?
Her hafta şartlı tahliye memuruna gidiyorum idrar testi oluyorum bırak başka eyalete gitmeyi karşıdan karşıya geçerken bile adli makamlara... bildirmem gerekiyor ve bu durum 19 yıI 8 ay daha sürecek.
Мне осталось 19 лет и 8 месяцев до того дня, когда я перестану быть должен видеться с инспектором каждую неделю, сдавать мочу по запросу, предупреждать полицию о том, что я перехожу дорогу, не говоря уж о поездке в другой штат.
Bu durum yanlış mahkumiyet dosyalarında tek değil.
Такое решение не уникально для дел с ложным обвинением.
Bu az rastlanan bir durum bütün gürültünün sona ermesi.
Это редкий момент когда весь коридор замолк.
Berbat bir durum.
Это ужас.
Çok utandırıcı bir durum olacak. Yani mutlu olabileceksin.
Это оскорбительно, чему ты наверняка рада.
- Durum kötü demek ki.
- Месиво, значит.
- Durum kötü.
- Месиво.
Bu durum da farklı değildi.
Так же, как и здесь.
İstediğimiz bir durum değil.
Это было бы плохо.
Çok zor bir durum.
Это невероятная ситуация.
Biliyorum, berbat bir durum.
Я знаю. Всё это паршиво.
İstediğimiz bir durum değil ama başka şansımız olmayabilir.
Это так, но выбора нет.
Hamileliği beraber karar verdiğiniz bir durum değildi. Doğru mu?
То есть, беременность наступила не по вашей договорённости, верно?
Berbat bir durum.
Отстой.
Acil durum nedir?
Что за срочность?
Bu durum ciddi.
Это серьезно.
Bak, hepimiz için gerçekten zor bir durum.
Слушай, нам всем сейчас нелегко.
Nedir durum? - Bir çanta kap.
Таскай сумки.
Öyle heriflere Mikro Mühendislikte ders veriyorum ve yine de işi kapıyorlar. Boktan bir durum ama...
Я, как репетитор, у подобных мудаков с микро-инженерии, а потом у всех у них появляется хорошая работа.
Elbette karmaşık bir durum.
Конечно, во всем есть своя оборотная сторона.
Bu rahatsız edici ve berbat bir durum. Ve ben... bundan nefret ediyorum.
Мне из-за этого не по себе, и это отвратительно.
Bu durum tuhaf kaçabilirdi.
Неловко могла бы получиться.
Yalnızca acil durum personeli olacak.
Допустить только сотрудников.
Acil bir durum var!
У нас аварийная ситуация!
Çok iğrenç bir durum.
Как же это отвратительно!
Biz sadece endişeleniyoruz ki, tedavi edilemezse bu durum ciddi hasar hatta ölümle sonuçlanabilir.
Просто мы переживаем, что без лечения это состояние вылиться в серьезные последствия, даже смерть.
Bu ilişkimiz için çok hassas bir durum.
Это весьма деликатная ситуация для наших отношений.
- Acil durum demiştin.
- Джессика... Ты сказала "чрезвычайное происшествие".
- Bu da acil bir durum. Nick evde geldi.
вот и ЧП.
- Hayır. - Bebeğim, bu acil bir durum.
это ЧП.
Bu karışık bir durum.
ситуация сложная.
Şu an enfeksiyonu yok etme konusunda konuşuyoruz, fakat seni zor duruma sokacak bir durum olmayacaktır.
Мы говорили об уничтожении, и это Вас не опозорит.
Durum çıkmaza girmişti.
Мы застряли.
Artık süt sağamayacak olmamız gerçekten çok berbat bir durum.
Хреново, что опять придётся обходиться без молочного.
- Durum karışık.
- Всё сложно.
- Durum biraz karışık.
- Это сложно.
- Durum kontrolüm altındaydı evlat.
Я бы справился, парень.
Kaçmak istediğim şeyler bunlardı. O yüzden sana tarih dersi verecek havada olmadığım için kusura bakma. Matt, eğer bunu okuyorsan ölmüşüm demektir, ki bu da boktan bir durum.
от чего я хотел избавиться. если я не в настроении давать тебе урок истории. что отстойно.
Gerçekten kötü durum!
- Это Грязнула тронет вас.
Bir ilk olacak ama durum cidden gözüktüğü gibi değil.
В этот раз всё вовсе не так, как выглядит.
İçinde olduğum durum yüzünden herkesi suçluyordum.
И фактически смысл в том, что... Я обвинял всех в ситуации, в которой я нахожусь.
Bu arada, birkaç yıl önce araba kazasında öldürdüğün kız anlaşmayı bozan bir durum.
Мне действительно придётся убить посланника которую ты убила в аварии пару лет назад? необходимое условие для сделки моё почтение
durumu 30
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37
durum nasıl 38
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37
durum nasıl 38