Durumu translate Russian
13,567 parallel translation
Benim küçük savaşçımın durumu nasıl?
— Эй. Как поживает моя труженица?
Durumu düzeltebilirim.
Можно решить вопрос...
Durumu değerlendirip halkı eğitmeye başladı,
Так.. вобщем, тот обстановку оценил. Провёл, так сказать, регоносцировку.
Durumu kavrayip mesaji almak diye buna derim ben.
Настроился на общий лад, понял суть.
Plasentanın rahimden ayrılma durumu.
Отделение плаценты от матки.
Durumu düzeltebiliriz.
Можем поступить правильно.
ama bu nasıl hissettiğimi değiştirmiyor, içinde bulunduğumuz durumu da değiştirmiyor.
Но это не меняет моих чувств, потому что не меняет порядок вещей.
Kızların köşelerine geçip çok yaklaşan herkesin gözlerini oyma durumu hani.
Ну, когда девушки забиваются в угол и выкалывают глаза каждому, кто близко подойдет.
Durumu kötü.
Ему досталось.
Durumu iyi, doktor en büyük nedenin sen olduğunu söyledi.
Ей лучше, док говорит, это во многом твоя заслуга. Я просто делал, что она говорила, но спасибо.
Hastaneye kaldırılmış, çok hastaymış ve durumu meçhul.
Шейла в больнице, очень больна - чем-то пока не распознанным.
Durumu şimdilik stabil.
Сейчас она в стабильном состоянии.
Durumu nasıl?
Как она?
Yaşadıklarını düşünürsek durumu daha iyi.
У нее дела гораздо лучше, все поправимо.
- Durumu nasıl?
How's she doing?
Bakın, kör bir proktologa ondan daha fazla güveniyorum ama durumu biliyorsunuz. Tabii daha iyi bir planınız varsa?
- Слушайте, я скорее доверюсь слепому проктологу, чем ей, но вы же знаете, как обстоят дела.
- Durumu çok kötü ya, çok kötü.
Слушай, ей совсем худо, чувак. Ей совсем плохо.
Yani, hiç komik olmaması belki de bu durumu komik yapabilir işte.
То есть... Вдруг то, что это совсем не весело, и вызывает веселье? У детей.
Durumu ele almak zorundayız.
Мы должны взять ситуацию под контроль. О чём...
Beyler, bu durumu çok düşündüm ve kızlara saygı gösterme konusunda daha da aktif olmalıyız.
Пацаны, я долго всё взвешивал. Мы должны активнее показывать девчонкам, что уважаем их.
Muhtemelen bir halta yaramayacak olması da durumu daha da manidar yapıyor.
Тот факт, что оно ничего не изменит, только это подчеркивает.
Ben de durumu kontrol altına aldım.
Я взяла контроль над ситуацией.
- Hiçbir şey, durumu nasıl?
- Ничего.
- O zaman platformun durumu...
И платформа вовсе не кру-кру-кру...
Affınıza sığınarak söylüyorum efendim ama bana bu durumu tüm gerçekliğiyle anlattığınıza emin değilim.
С должным уважением, сэр, Я не уверен, что вы сказали мне всю правду об этой ситуации.
İçinde bulunduğun durumu düşününce jüri anlayış gösterecektir.
Комиссия поймет, учитывая обстоятельства.
Durumu stabil.
Она стабильна.
Durumu hakkında bilgim yok.
Я пока не знаю, как он.
- Durumu nasıl Wayne?
Как он, Уэйн?
- Durumu stabil.
Он стабилен.
Kalbinin durumu çok iyi.
Сердце в отличной форме.
Hastamın durumu kötü sonuçlandı.
У меня был очень сложный пациент.
Yörünge durumu nedir?
Каково его положение на орбите?
Happy'nin durumu nasıl?
Как там Хэппи?
Bebek partisi acil durumu çözüldü mü?
Определились с детской вечеринкой?
Bu "sonuca değer" durumu ama elimden gelen yeterli olmadı.
"Главное – участие" тут не катит, понимаешь, и могла я недостаточно.
Bu Jamie Kennedy tipi durumu olmamaktan daha iyi, adamım çünkü be efsanevi bir şey ve bilgili!
- Надеюсь, не подстава. Это же эпичный материал.
- Durumu iyi mi?
- Она в порядке?
Bu aralar durumu nasıl?
Как у него дела?
Sana son durumu bildirmek istedim.
Я хотела рассказать тебе новости.
Durumu nasıl karşılıyor?
Как он?
Trent, öncelikle orada durumu idare ettiğin için çok teşekkür ederim.
Трент, для начала. Я безумна благодарна, что ты прикрыл меня.
Durumu iyi mi?
Как она?
Durumu kötü. Kırık kemikleri var.
Плохо дело.
Kardeşimin durumu kötü.
Мой брат болен.
Şeker, tereyağı ve etteki sınırlandırmanın kaldırılmasını Kore'deki durumu ve taç giyme töreni tarihimi tartıştık.
Мы обсуждали прекращение нормирования сахара, масла и мяса, ситуацию в Корее и дату моей коронации.
Her gün öğleden sonra annemi ziyaret ediyorum. Durumu doktorların beni uyardığı kadar kötü gözükmese de dışarı çıkmak bir yana, bir daha asla odasını terk edemeyecek.
Я навещаю маму каждый день, и хотя она выглядит не так плохо, как мне расписывали доктора, очевидно, что она больше не сможет выйти из своих покоев, а уж тем более появиться на публике.
Hey. Durumu nasıl?
Как она?
Sadece durumu olduğu gibi söylüyorum.
Просто говорю как есть.
- Durumu hiç de iyileştirmiyorsun tatlım.
Ж : - Стой...
Efendim, şehirde bir yangın durumu var.
- Мэм, в центре города пожар.
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durumu nedir 24
durumunuz nedir 41
durumu nasıl doktor 17
durumu ciddi mi 19
durumumuz nedir 28
durumu kötü 16
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durumu nedir 24
durumunuz nedir 41
durumu nasıl doktor 17
durumu ciddi mi 19
durumumuz nedir 28
durumu kötü 16
durumu nasıi 19
durum 69
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durum bu 36
durum şu 37
durum nasıl 38
duruma göre değişir 91
durum raporu 57
duruma bağlı 72
durum 69
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durum bu 36
durum şu 37
durum nasıl 38
duruma göre değişir 91
durum raporu 57
duruma bağlı 72
duruma göre 34
durum ciddi 25
durum ne 42
durum şu ki 22
durum böyle 16
durum kontrol altında 18
durum şöyle 25
durum kötü 35
durum ciddi 25
durum ne 42
durum şu ki 22
durum böyle 16
durum kontrol altında 18
durum şöyle 25
durum kötü 35