English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Durum nasıl

Durum nasıl translate Russian

362 parallel translation
Orada durum nasıl? Berbat, ha?
Как идут дела там?
Durum nasıl?
Как там дела?
Sweet River'da durum nasıl?
В Свитривере так же?
Oradan durum nasıl görünüyor?
- Как дела с вашей точки зрения?
Orada durum nasıl?
Как там дела?
Bayan Bensin, içeride durum nasıl?
Мисс Бенсон, что творится внутри?
- Durum nasıl?
- Как дела?
Git bak bakalım durum nasıl, idare ediyorlar mı?
Ты не сходишь проверить, как они справляются, дорогой?
- Akademide durum nasıl, Damien?
- Как дела в академии?
- Orada durum nasıl?
- Там что-нибудь происходит?
"Chip, bulunduğun yerden durum nasıl görünüyor?" İşte buna benzer şeylerdi.
Чип, как там у вас дела? " Ну, вот... что-то типа этого.
- Bobby, sende durum nasıl?
- Бобби, что у тебя?
Kendi başımıza hareket etseydik kim bilir durum nasıl olurdu!
Кто знает, что бы получилось, если б мы сражались одни.
- Orada durum nasıl?
- Вы ничего не слышали о нём?
- Durum nasıl, dayanabiliyor muyuz? - Şimdiye kadar her şey iyi.
- Ну, как мы держимся?
Durum nasıl? - İyi değil.
Как там сейчас?
Uçuş kontrolda durum nasıl?
- Какие люди! ? Как там в Центре Управления?
- Durum nasıl?
- Что там видно?
- Durum nasıl?
- Все плохо?
- Sizin evde durum nasıl?
- Как там у вас дома?
- Ofiste durum nasıl?
- Как дела на работе?
Peki, Kungo Tsarong'larda durum nasıl?
Ну, как дела в доме Кунго Тсаронга?
Durum nasıl?
Как там?
Evde durum nasıl olduğunu biliyorsun.
Ты же знаешь, каково это в моем доме.
- Burada durum nasıl?
Как тут дела?
Whipper ile durum nasıl?
- Значит, у тебя с Виппер налаживается?
Mutfakta durum nasıl?
Как дела на кухне?
İş yerinde durum nasıl?
Как дела на работе?
İçeride durum nasıl?
Как у тебя там дела?
Normandiya'da durum nasıl? - Americalılar Rennes'i aldılar.
Как дела в Нормандии?
'Peki yalnızlığın hakim olduğu diğer gezegenlerde durum nasıl acaba?
Ну а что на других, одиноких, планетах? На большинстве из них совсем нет жизни.
Şu iddianamelerle ilgili durum nasıl diye bakmaya geldim.
Заскочил проведать. Как вы держитесь против этих обвинительных актов?
Sence bu durum nasıl şu ikiz durumu?
Как ты относишься к тому, что у тебя появился близнец.
Eserlerin çoğunda saf müzikal tonlamanın bir yanılsamadan ibaret olduğu tamamıyla müzikal perde aralıklarının ise yer bile almadığı bir durum nasıl bir ödün vermedir böyle?
Но какого рода компромисс, когда для большинства чистая музыкальная тональность это просто иллюзия, а истинно чистые музыкальные интервалы не существуют вовсе?
Onlar da güvende sanıyorlardı kendilerini, endişe gerektirecek bir durum da yoktu. Ama gördünüz, gün nasıl çabuk karardı.
Им опасаться не было причины, - а солнце их как рано закатилось!
Bu sefer durum biraz farklı. Nasıl biraz?
Да, но на этот раз всё немного иначе.
Ya acil bir durum olursa? Nasıl yani?
- А если мы попадём в трудное положение?
- Evet, sizinki özel bir durum. - Nasıl yani?
Скажу честно, вы - довольно необычный случай.
Lorraine, hayatında hiç önceden nasıl davranman gerektiğini bildiğin halde, yeri geldiğinde hiçbir şey yapamadığın bir durum yaşadın mı hiç?
Лорейн ты когда-нибудь попадала в ситуацию, когда ты знала, как именно нужно поступить, но когда до этого доходило, ты не знала сможешь ли справиться с этим?
- Bu nasıl bir durum?
- Что это за позиция такая?
Durum nasıl?
Как там у вас?
- Durum nasıl? - Etraf sakin beni içeri atın
- Что там?
Ama nasıl? Bu acil bir durum.
Значит, ситуация критическая!
Genç ve çok parlak birisi değil. Seni nasıl bir durum içine soktuğunu bilmemesi beni şaşırtmaz.
И неудивительно, что он не знал, в какой шок это тебя повергнет.
Durum nasıl?
- Что там? Ну, что там.
Nasıl bir acil durum?
Что за особый случай?
Evet, doğru. Bu süreçte, size talepleri nasıl değerlendireceğiniz konusunda talimatlar verildikten sonra hiç böyle bir durum sözkonusu oldu mu?
За это время вы получали приказы о том, как нужно обращаться с запросами?
Bu durum sistemin esnekliğini ve programın anlık değişiklikleri nasıl karşılayacağını gösterecek.
Это продемонстрирует гибкость системы и ее возможность самостоятельно реагировать на изменения в программировании.
Yani, benim senin yerine ölmemi gerektirecek... nasıl bir durum olabilir ki?
В какой ситуации я могу отдать за тебя жизнь?
Orada durum nasıl?
Что скажешь?
Asıl acınası durum ise bunun olmayacağını biliyor olmak.
Чем всё это кончится, я всегда знал.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]