Iyi ama translate Russian
21,160 parallel translation
- Tansiyon iyi ama acele etmeliyiz.
Давление держится, но надо поспешить.
Striptizci değilsiniz biliyorum ama şortunuzu çıkarma şansınız var mıdır acaba? İyi günler.
Это же мальчишник. - Знаешь что? Ты прав.
Profil resmimdeki gibi birini bekliyor ama aslında en iyi günümde bile ona benzemiyorum.
Он ожидает встретить девушку с аватарки, а я не выглядела так круто, даже в свои лучшие дни.
Bebeğin durumu iyi görünüyor ama senin karnında sıvı birikimi var.
Малыш выглядит прекрасно, но я вижу у тебя в животе немного свободной жидкости.
Hala ameliyatta ama durumu iyi.
Она ещё в операционной, но всё хорошо.
Affedersiniz ama iyi duyamadım.
Извините. Я не совсем понимаю это.
Jenny, tansiyonun düşük ama kardiyak değerlendirmen iyi.
Дженни, у тебя падает давление, но сердце пока справляется.
Kendinizi iyi hissedersiniz, enfeksiyonun geçtiğini sanırsınız ama tekrar ortaya çıkarlar. Aniden. Vücudunuz hala zayıfken ve yeni iyileşmeye başlamışken...
Вам становится лучше, и кажется, что все прошло, а потом она появляется снова... из ниоткуда... в момент вашей слабости, когда вы не до конца долечились...
Seni bilmem ama en iyi işlerimden biriydi.
Не знаю, как насчёт тебя, а для мне пришлось постараться.
İyisin ama kimse o kadar iyi değildir.
Я хочу сказать, ты хороша, но не настолько.
Bak, olayın ne bilmiyorum ama daha iyi bir dedektif olmamı sağlıyorsun ve beni hep kolluyorsun.
Послушай. Я не знаю, что у тебя за делишки, но ты делаешь меня лучшим детективом. И ты всегда прикрываешь мне спину.
Seth Branson'ın iyi bir adam olmadığını biliyorum ama kendini böyle yıpratma.
Я знаю, что Сет Бренсон не очень хороший парень, но не делай этого с собой.
Bana 50 papele patlayabilir ama o baskın, bensiz daha iyi geçer.
Это может стоить мне 50 баксов, но налет пройдет лучше без меня.
İyi biriydi ama pek güçlü değildi.
Он был хорошим, но не очень сильным.
Birini iyi tanıdığını sanırsın ama yüzüne bakıp yalan söylerler Alex.
Думаешь, ты знаешь кого-то.
Açıkçası öngörüler iyi durumda. Ama su kullanma hakkı konusunda sıkıştırmaya devam edersek sorun olabilir.
Показатели неплохие, но мы до сих пор не разберемся с правом на водопользование, это спорная позиция.
Ama Krasnov'un daha iyi bir müttefiki vardı.
Но у Краснова был сообщник с большими связями.
Arılar için kötü ama patlayıcılar için iyi.
Он вреден для пчёл. Зато годится для взрывчатки.
İzleri iyi durumda değil ama eksik değil.
Разборчивых узоров не нашлось, а вот неполным был не отпечаток.
Yüksek okulda iyi notlar alabilmek de başarı ama neredeyse pantolonu üzerinde fermuarı kapalı herkes A almıyor mu orada.
Это общественный колледж, ты получаешь пятерки только за то, что появляешься в штанах с застегнутой ширинкой.
İyi, ama açıklık getirmek için söylüyorum etrafta yürüyüp nefes alabiliyorsan hepsi benim sayemde.
Ладно, но давай проясним, ты ходишь и дышишь, это все благодаря мне.
Hayır, ama istiyorum çünkü iyi anneler böyle yapar.
Нет, но я хочу, потому что это то, что делают хорошие матери.
Ama Berkeley Körfezinde iyi okullar var.
Но и есть хорошие школы в Беркли.
Ama zaten iyi olsaydım, o zaman daha çok satış yapıp kiramı tek başıma göze alabilirdim, değil mi?
Но если бы я была хорошим фотографом, то мои работы бы лучше продавались и я могла бы сама платить аренду, так ведь?
Seanslar çok iyi gidiyordu ama o it herif kadını rahatsız etmeye devam etti.
Она уже шла на поправку, но этот ублюдок всё не оставлял её в покое.
- Yapma ama. Fiona senin en iyi dostun.
Фиона - твоя лучшая подруга.
- Ama her şey iyi gitti değil mi?
Как и ожидалось.
Ben de bunun iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum ama baya ciddiler.
Я тоже не считаю, что компания подходящая, но это дает нам минимальную цену.
İtiraf etmeliyim, buraya gelirken burası kafamda canlandırdığım gibi çıkmadı. Ama iyi ki buradayız.
Должен признать, не ожидал такого, когда мы пришли сюда, но рад, что мы это сделали.
Süpermarketten aldım ama iyi çıktı.
Он покупной, но самый лучший.
Ama bu derece aceleci davranmanın şirket için iyi olduğunu sanmıyorum
Но мне кажется, торопиться с этим не в наших интересах.
İyi bir adam, birinin vatansever içgüdülerinden ilham da alabilir. Ama iyi bir adam asla yüklü bir çek almak için başkasına suç atmaz.
Он даже может сподвигнуть на патриотизм, но хороший человек никогда не позволит себе быть обязанным желанию кого-либо выписать крупный чек.
Ama burada kalıp hayatına karışamam bu yüzden yolundan çekilsem iyi olur.
Но я тоже не могу постоянно быть здесь и вмешиваться в твою жизнь. Так что лучше я уберусь с дороги.
Ama oraya girmenin tek yolu ligdeki en iyi oyun kurucu ile birlikte oynaman.
Но попадешь ты туда, только если будешь играть с лучшим квотербеком лиги.
Dinleme konusunda hiç iyi değilsin, biliyorum ama şu an başka şansın yok inatçı orospu çocuğu.
Знаю, ты никогда меня не слушал, но сейчас у тебя нет выбора, упрямый сукин сын.
Benim notlarım pek iyi değil ama ablam çok akıllıdır.
но сестра очень умная.
Övünmek istemem ama bu en iyi haliyle siyasetti.
Ну, не хочу хвастаться, но это было искусное управление в лучшем проявлении.
Hayır ama onlara ne kadar iyi olduğumu anlatmadın mı?
Но разве ты не сказал им насколько я хороша?
Ama kız kardeşim işinde iyi değil.
Твоя сестра не так уж хороша в своей работе.
- İyi değil ama en azından uyanık.
- Плохо, но он очнулся.
Belki de Bruce Willis'in oynadığı "Looper" filmine benzeyen ama ondan milyon kere daha iyi olan "Zaman Polisi" filmimi görmüşsünüzdür.
Или, может, вы видели "Патруль времени", он похож на "Петлю времени" с Брюсом Уиллисом в главной роли, только в миллион раз лучше.
Brown iyidir ama Johnson daha iyi.
Браун неплох, а Джонсон лучше.
Ama sanırım, baba, buna katılacaksındır Lee ile evlenmek hayatımın en iyi kararı.
Но думаю, пап, ты согласишься, что... женитьба на Ли - лучшее из всех моих решений.
Ressam bir fotoğrafından çizdi seni ama bence çok iyi çizmiş.
Художник рисовал с фотографии, но по-моему, сходство отличное.
Bak, Barnes'la her zaman anlaşamazdım evet, ama iyi bir baş komiserdi.
Слушай, я не всегда соглашался с Барнсом, но он был хорошим капитаном.
Eleman iyi valiz hazırlıyormuş ama, yiğidi öldür hakkını yeme.
Паковаться он умел, признаю.
Ama Elena'nın en iyi arkadaşını öldürdüğünü öğrenmesi için uyanmasına müsade edemem
Но я не собираюсь позволить Елене проснуться чтобы узнать, что ты убил её лучшего друга.
Ama adanın kızı daha iyi biliyordu.
Но девочка с острова знала больше
Ona yardım etmeliyiz. Tekrar zihnine girebilirim ama bu iyi bir fikir mi bilmiyorum.
Мы должны помочь ему. что это хорошая идея.
İçinde iyi olan ne varsa buldu ve parçaladı. Sonra aynısını Enzo'ya yapmaya çalıştı ama o karşı koydu.
Она нашла что-либо хорошее в нем и разрушила это. и он поборол ее.
"Ama onun bizden uzaklara gidip hepimize mutlu noeller ve iyi geceler" dediğini duydum.
"Но я слышал как он выкрикнул, прежде чем скрылся из виду, " Всем счастливого Рождества, и всем спокойной ночи. "
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman anne 20
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman anne 20
aman be 76
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35