English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kesin olarak

Kesin olarak translate Russian

1,135 parallel translation
Kesin olarak doğrulayabiliriz ki Venedik Cumhuriyeti sakince Akdeniz pazarına bu şekilde girmiştir.
Тогда все другие державы завоевали земли военным путем, а не коммерческим, как Венецианская Республика...
Ve onun yaptığı bazı şeyler var ki kesin olarak açığa çıkarılması gerekir.
Есть некоторое что он сделал что показывает потребность в их расскрытии.
Biz Sicilyalılar neden şunu kesin olarak itiraf etmiyoruz :
Почему бы нам, сицилийцам, не усвоить раз и навсегда :
Size kesin olarak söyleyebilirim ki siz gençler arabanızı bir kaç gün içinde alabilirsiniz.
Но вы сможете её получить. Через пару дней.
... kesin olarak bilemeyiz. ... ama hologramlar Hirogen gibi değiller.
Я понимаю ваши сомнения, но эти голограммы совсем не похожи на хиродженов.
Bunu kesin olarak bilmiyoruz.
Мы не знаем этого наверняка.
Kesin olarak bildiğim tek şey erkek arkadaşımın kilit altında olduğu ve ona yardım etmediğim.
Единственное, что я знаю наверняка, мой парень под замком а я ему не помогаю.
Bilmiyorum ama kesin olarak şunu söyleyebilirim ki kainatta değiliz.
Не знаю. Могу только определённо сказать, где нас нет : во Вселенной.
Ne düşündüğünü kesin olarak söyleyemem.
- О чём ты говоришь?
Teknik olarak, Bu sabah- - 02 : 00'de kesin olarak
Вообще-то, сегодня утром... в 02.00 если быть точным.
Nasıl bilmiyorum ama onun yaptığını kesin olarak biliyorum.
Я не знаю, как. Я просто... Я знаю, что это был он.
Bu olayda kesin olarak bildiğim tek şey bu. Mulder. Bu çocuğun yani Gibson Praise'nin peşinde.
Есть одна вещь, кототорую я знаю точно в этом деле и это то, что Малдер подбирается к этому мальчику, Гибсону Прейсу.
Galiba bunu kesin olarak bilebilecek tek bir kişi var?
Чтож, Мне кажется, что только один человек действительно знает наверняка? Да?
Melek bunu kesin olarak söyledi. Anlıyor musun?
Ангел ясно объяснил, понимаешь?
Son ve kesin olarak emekli olduğunda, olabilir.
Вот когда он уйдет на пенсию навсегда, тогда и поговорим.
Bunu kesin olarak bilmiyoruz.
Мы не можем быть в этом уверены.
Evet, aslında, kesin olarak hatırladığım tek şey onlardan birinin kafasını buradaki sütuna çarptığım.
Мне особенно запомнился стук головы одного из них об этот столб.
Çünkü onunla ilişkim kesin olarak bitti.
Потому что я не знаю даже с чего начать, чтобы объяснить насколько я уже забыла про него.
Kesin olarak bilemeyiz.
Точно мы не знаем.
Ama kesin olarak böyle olmalı.
Но я люблю, когда работа делается определенным образом.
Hiçbir şeyi kesin olarak bilmiyoruz.
О... Мы ничего не знаем наверняка.
Kesin olarak söyleyemem ama görünüşe bakılırsa bozulma oranı hızlanıyor.
- Я не могу сказать наверняка. Но скорость деградации, кажется, возрастает.
- Kesin olarak mı?
Победили?
Şey, kesin olarak olayla alakasını bilmiyorum...
Я точно не знаю, какая связь.
Ama asla kesin olarak hayal ettiğimiz gibi gerçekleşmez.
Иногда - хуже. Но никогда не происходит так, как хочешь.
- Kitap diyor ki... Öyle görünüyor ki gelecek her şeyiyle kesin olarak belirlenmiş.
- В книге говорится что будущее уже полностью предрешено.
Seninle evlenmek istediğini kesin olarak belirtti ya.
Он всё время делает тебе предложение.
Bakan, listede bulunan kişilerin yönetim tarafından... yakalandıklarını veya hapse atıldıklarını kesin olarak yalanladı.
Министр категорически отрицает, что кто-то из граждан внесенных хунтой в специальные списки, находится в тюрьме...
Kesin olarak bunu düşünmeleri de gerekmez, ama senin kafanda bu böyledir. Geçen gece Colin'e şunu diyordum,
Им даже не обязательно подумать об этом, но это уже сидит у тебя в голове.
Kesin olarak, o beş noktali şey lobimize boyanmış... ve bu büyüyü sen yaptın.
То, чего я не получила, это специфические особенности. Особенно та пятиконечная ерунда, украшающая наш холл...
- Kesin olarak emin olduğunu mu söylüyorsun?
- Это наверняка?
- Bu işten kesin olarak emin misiniz? - Eminiz patron.
- Так ты уверен в стопроцентном выигрыше?
Ve hakkında kesin olarak bildiklerim hep kötü şeyler.
И всё о тебе, что я знаю наверняка, - плохое.
LeMay'in cevabı kesin olarak "Evet." olurdu.
Лемэй ответил-бы, конечно-же, - "Надо." LeMay's answer would be, clearly, "Yes."
Bayan Carlisle, bir şeyi kesin olarak söyleyeyim. Bu konuda yanılıyorsunuz.
Мисс Карлайл, боюсь, что Вы ошибаетесь в этом предположении.
- Bunu kesin olarak bilmiyoruz.
- Мы не знаем этого точно.
Seninle ilişkimizin kesin olarak sona ermiş olması gerekiyordu.
В смысле, между нами же по идее всё кончено, ты и я - прошлое.
Kesin olarak biliyorum. Ben de öyle.
Я в твое шлюхино не лезу.
Hep şüphelenmiştim ama asla kesin olarak bilmiyordum.
Я всегда подозревал, но никогда не знал точно.
- Bunu kesin olarak biliyor musun?
- От куда ты можешь знать это?
Bunu kesin olarak bilmiyoruz, efendim.
Мы не можем быть уверенными в этом.
- Bunu kesin olarak biliyor musun?
Оно бы не выдержало. - Вы это точно знаете знаете?
Hepsi birilerini kaybetmiş olmalı, ama kesin olarak bilen bir tek benim.
Они все, должно быть, потеряли кого-то, но я единственный, кто знает наверняка.
Kesin olarak bir depo.
Слушайте меня, это склад.
Her zaman yardımcı olmak isteriz ama, kesin kurallarla belirtildiği üzere, dosya teknik olarak hâlâ açık.
Мы рады помочь... Вообще-то дело еще не закрыто.
lSSP buna bir terörist saldırısı olarak bakıyor. Hala araştırıyorlar, ama henüz kesin delilleri yok.
Полиция считает, что это террористическая атака.
Kesin bir müspet bilginiz yoktu öyle değil mi, efendim, mahkeme huzurunda müvekkilim yemin ettiğinde, yani seremoniyle eş zamanlı olarak evlilik yeminini ettiği zaman o önemli anda, çocuk istemediğini biliyor muydunuz?
У вас нет неопровержимых данных перед этим залом суда, что моя клиентка когда она произносила свою клятву, я имею в виду, в тот момент, когда она давала ее во время свадебной церемонии знали ли вы, что моя клиентка в этот определенный момент не хотела иметь детей?
- Evet, kesin olarak hatırlıyorum.
Да.
Kesin olarak söyleyemem.
Это же не банковская операция, вы понимаете
Beyindeki hasarı tam olarak bilemiyoruz. Kesin olmayan birçok olasılık var.
Мы не знаем, в какой степени поврежден мозг.
Çok kesin bir zaman olarak 1966'da, tüm kiliseler bir anda, birkaç ayda boşaldı.
Но в 1966 году церкви внезапно опустели. Всего за пару месяцев.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]