English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Köl

Köl translate Russian

2,424 parallel translation
Seni kum tepelerinde çığlık atarken bulduğumda kol ve bacaklar etrafa dağılmış zalim meleğine sunuluyordu?
Когда я нашел тебя, кричащим среди дюн, разве не были части тел этих людей разбросаны как жертвоприношение первобытному божеству?
Eğer benimle gelmez isen,... Earl, sana asla kol yüzüğü vermeyecektir.
Если не послушаешься, ярл никогда не даст тебе браслет!
Kol değil.
Это не рука.
Kol bıçağı mı temsil ediyor?
Рука - это нож?
- Çizdiği resimdeki kişide el yerine hatırı sayılır derecede uzun bir kol vardı.
Кого-то с очень длинной заостренной рукой.
Sana daima kol kanat gerdi. Ona ihtiyacın var.
Она всегда тебя защищала и ты нуждаешься в ней.
Burada bir yerde bir kol olmalı.
Здесь должна быть какая-то уловка.
O kadar çok kol ve bacak vardı ki.
Просто какие-то конечности.
Kol düğmeleri mi?
Запонки?
Baştan beri tek istediğin şey, bir çift boktan kol düğmeleri miydi?
Так всё что вы хотели, было лишь парой дрянных запонок?
Bu kol düğmeleri babama, bana daima dürüst olmamı öğreten zavallı, çalışkan bir adama aitti.
Это запонки моего отца, бедного работяги, который всегда учил меня поступать честно.
Her neyse... Son arzusu bu kol düğmelerini takarak gömülmekti.
В любом случае... его предсмертным желанием было чтобы его похоронили в этих запонках.
Bu davada o sağ kol Jason Straub'du. Bilginize, sol elini kullanır.
и в этом случае правой рукой был Джейсон Строб который, для протокола, левша.
Hiç uçaktayken yanındaki o, eskiden küllük koyulan kol dayama yerindeki küçük prizin olduğu yere bakıp da düşündüğün oldu mu?
... куда обычно пепел стряхивают?
Bu olaylar yaşanırken Alice Monroe katili kol gezmeye devam ediyor.
Тем временем продолжаются поиски убийцы Элис Монро.
Katil dışarıda kol geziyormuş.
Душитель разгуливает на свободе.
Duymadın mı yoksa? Katil dışarıda kol geziyormuş.
Душитель разгуливает на свободе.
Oyuncaklar, çeşitli tertibat, el kol bağlaçları.
Игрушки, приспособления, ограничители.
Kol bacak kaybı yaşanmadı.
Никто из детей не потерял конечности.
Kesin el-kol dezenfeksiyonu yapmadan işe başlıyordur.
Уверен, он даже руки не мыл!
Kol ve bacaklarını oynatabiliyordu.
- Да, и руки, и ноги.
Kol ve bacağındaki tendonlar kesilmiş.
У него перерезаны все сухожилия...
Kol ve bacaklarınızda bir ağırlık hissediyorsunuz..
Твои руки и ноги тяжелеют.
Kol yüzüğünü alıp bir erkek olmaya hazır mısın?
Ты готов получить свой браслет и стать мужчиной?
Bu kol yüzükleri bana Lordunuza, şefinize bağlar ve sadakatinizi gösterir.
Эти браслеты обяжут вас быть верным мне, вашему господину, вашему вождю.
Kol yüzüklerini takabilirsiniz.
Вы можете надеть браслеты.
O yüzden kendisine kol kanat gerip, her şeyi öğret.
Позаботишься о ней и покажешь, что здесь как?
Kol kasların yüzünden bir istisna yapmaya niyetliydim ama eğer bir salak gibi dans etmeyi bırakmazsan, bu inanç toleransı deneyini keseceğim.
Но я могу сделать исключение из-за твоих бицепсов. Правда мне придется закончить этот маленький эксперимент с религиозной толератностью, если ты не прекратишь танцевать как идиот.
Kol düğmesi.
Это запонки.
Emma, güzel kol düğmelerimi bulamıyorum.
Эмма, - Я не могу найти мои хорошие запонки.
Sadece size gece uyurken sarılacak sıcak, koruyucu bir kol sunuyor.
Они просто предлагают вам надежную руку, обнимающую тебя во сне.
Ama paranız varsa şanslısınız. Çünkü tesisatın yenilenmesi, buralarda dediğimiz gibi size bir kol ve belki bir bacağa mâl olacak.
Но ты счастливчик, если у тебя есть деньги, потому что смена сантехники будет стоить тебе руки, может ноги, как мы тут говорим.
Aksi hâlde hem iki kol hem de iki bacak, değil mi?
Если не обе руки и обе ноги, да?
Günah hepimizin çevresinde kol gezer, ve bazen bizi tuzağına düşürür.
Грех нависает на всеми нами, а иногда и накрывает целиком.
Ve dişi bir çocuğa ait kalça, çene, kol ve kafatası kemikleri var, yaklaşık olarak üç yaşında.
Еще у меня есть бедренная кость, нижняя челюсть, плечевая кость и череп девочки, приблизительно трех лет от роду.
Çocuğun alnı oldukça geniş karakteristik olarak Asimile insanlarla aynı, kol ve dirsekler ise Modern insanınkine benziyor.
Ярко выраженные надбровные дуги ребенка - говорят о его принадлежности к виду неандертальцев, в то время, как лучевые и локтевые кости явно указывают на хомо сапиенс.
Anne sonra gereksiz adama ezme taşları ile saldırır, sol kol kemiğini kırar. *
Тогда мать набросилась на чужака со своими камнями, сломав его левую плечевую кость.
Sol uyluk kemiğinde, sağ kol kemiğinde ve kalça kemiğinde de kırıklar var.
Сложные переломы левой бедренной кости, правой плечевой кости и подвздошной кости.
Kol ve bacaklar dahil hepsi burada.
Всё там... веточка и ягодки тоже
İsa'yı kol deliğinden sikmek istiyorum.
Хочу выебать Иисуса в его дырки в ладонях.
Evet. Hatırlamak için kol saatimin alarmını kurdum.
Да, я завел будильник, чтобы не забыть.
Sol kol. Benim için o kadar kaldırın.
Подними ее вверх.
Bu nedenle, uh, olurdu Emma onu yükseltmek olabilir Biyopsi sonrası kol.
Это может быть причиной, почему Эмма не могла поднять свою руку после биопсии.
- Kol ne durumda?
— Как рука?
İki kötü kaynamış kol kırığı ve kırık bir köprücük kemiği.
Ого. Два плохо заживших перелома руки и сломанная ключица.
Polisler de etrafta kol geziyor.
Копы накрыли наше место.
Kol.
Коул.
Kol, sonunda.
Коул. Наконец-то.
Kol...
Коул...
Kol bize sorun yaratacak.
У Коула может быть проблема.
Ama Kol'un onu delip geçtiğini gördüm.
Но я видела, как Кол заколол его.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]