English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Söyleyeyim

Söyleyeyim translate Russian

9,403 parallel translation
Bu yüzden bana Jack ile ilgili elimde ne var diye soracağına elimde seninle ilgili ne var söyleyeyim.
Поэтому вместо того, что у меня есть на Джека, я скажу, что у меня есть на тебя.
Olanı söyleyeyim.
Я скажу тебе, что происходит.
Tekrar söyleyeyim, ben de yeni öğreniyorum.
Ведь я только что об этом узнала.
Ben de Aubrey'e kimliği belirlediğimizi söyleyeyim. Chloe Robertson.
А я скажу Обри, что мы опознали Хлою Робертсон.
Sakin olun, herkes burada ne yaptığımızı bir düşünsün tamam mı? Kevin senin gerekçeni söyleyeyim.
Давайте просто обдумаем, для чего мы здесь, хорошо?
Varsayımsal olarak söyleyeyim ki...
Скажем, гипотетически...
Merak ediyorsundur diye söyleyeyim, Watson Abby Campbell'in öldürüldüğü gece Bay Abramovitch başka yerde olduğunu kanıtlayamıyor.
Если тебе интересно, у Абрамовича нет алиби на время смерти Эбби.
Söyleyeyim dedim de ben. Bay Boss'un fiyatlarını kıracağız.
Мы планируем сбить цены мистера Босса.
İhtiyacımız olanı söyleyeyim.
Вот что мне понадобится.
Sahip olduğum şeyi söyleyeyim.
Я скажу тебе чем я наслаждаюсь.
Sana bir şey söyleyeyim kardeşim.
Дай я тебе кое что скажу, брат.
Sam'e sen mi söylersin, ben mi söyleyeyim?
Ты хочешь сказать Сэму или мне это сделать?
Neye dayanarak söyleyeyim?
А какие доказательства?
- Neyden bahsettiğin hakkında fikrim yok. Neyden bahsettiğimi söyleyeyim sana.
Я понятия не имею, о чём вы говорите.
Size şunu söyleyeyim ; yalan söylemeyeceğim bu şey çok zorlu geçecek.
Я не стану вам врать, это будет сложно.
Sana şu kadarını söyleyeyim. Saul Guerrero benim iş bitirme yöntemimdi.
Скажу только, что Саул Герреро был моим способом.
Sen sormadan söyleyeyim, her şey yolunda.
Можешь не спрашивать, всё в порядке. Не беспокойся.
Sana şunu söyleyeyim, savaş asla sıkıcı değildi.
Скажу тебе, скучно не было.
Sakın kimseye söyleyeyim deme ama yatakta epey iyiydi.
Но, секс, и не посмей это кому-нибудь рассказать, но секс... был хорош.
Sana az önce gördüğüm imgeyi söyleyeyim mi yoksa bir dakika mı lazım?
Рассказать тебе видение сейчас или тебе нужно пару минут?
Başka nereye kan bulaştı söyleyeyim mi?
Знаешь, где еще есть кровь?
Bu arada bulduğum bir şeyi söyleyeyim.
О, мне нужно срочно рассказать тебе, что я нашла.
Ameliyathane ayarlamalarını söyleyeyim mi?
Заказать операционную?
Siz sormadan söyleyeyim, yeniden yapılanmaya göre bu yaralar iki yıl önce olmuş.
И прежде, чем вы спросите, с помощью реконструкции можно предположить, что травме около 2 лет.
Müdürüme bana ihtiyacınız olduğunu söyleyeyim mi?
Сказать менеджеру, что вам нужно ещё время?
Sana şunu söyleyeyim, senin için her gün mücadele ediyorum.
Но вот, что я тебе скажу, я борюсь за тебя каждый день.
Bu arada, karımla ben Yelp eleştirmeniyiz. Söyleyeyim dedim de. Yani elinizdeki en iyi masayı alalım, lütfen.
Да, и имейте в виду : мы с женой пишем обзоры на "Йелпе", так что усадите нас за лучший столик.
Ama bununla çıkıyorsan çok zeki olamazsın söyleyeyim.
Знаю-знаю. Но знаешь, не такая уж ты и умная, раз встречаешься с ним.
- Doğrusunu mu söyleyeyim? Son zamanlarda buradaki kaynaklar biraz kıt.
С источниками в последнее время стало туго.
Nerede bulduğunu söyleyeyim.
Ну... А я вам расскажу, где он его нашёл.
Sana bir şey söyleyeyim, tamam mı?
Позволь мне кое-что тебе сказать.
Hatılat da Caroline'e büroda bir sızıntı olduğunu söyleyeyim.
Напомни сказать Кэролайн, что в ФБР есть утечка. – Вы из ФБР?
Ve sonra dedi ki, "Sana neye baktığını söyleyeyim."
А потом он сказал... Я скажу тебе, на что пялишься.
Bir şey daha söyleyeyim mi?
Никогда. И знаешь, что еще?
Bak, sana bir şey söyleyeyim.
Позволь кое-что объяснить.
Sana olacakları söyleyeyim.
Так ты хочешь, чтобы мой ребёнок умер в одиночестве? Ведь так и будет.
Şimdi size neler olacağını söyleyeyim beyler. Topu alacaksınız.
Вот что сейчас произойдет, джентльмены, вы как следует поработаете.
Yanma demişken söyleyeyim, şu an beynimi yakıyorsun.
Говоря о вспышке, ты взорвал мой мозг прямо сейчас.
Ama sana bir şey söyleyeyim.
Но позволь тебе кое-что сказать.
Karev'in nasıl anladığını söyleyeyim.
Я скажу тебе, кого увидел Карев.
Sen sormadan söyleyeyim.
И прежде чем вы спросите, я не могу провести процедуру.
- Neden yalan söyleyeyim?
Зачем мне врать?
O kadarını söyleyeyim.
I'll tell you that much.
Bir dahaki için söyleyeyim, Kötü Kızlar'ı izlemek isteseydim Netflix'ten bakardım. - Özür dileriz.
Замечание на будущее, если я захочу посмотреть Дрянных Девчонок, я посмотрю на Нетфликс.
Aklına aptalca fikirler gelmeden söyleyeyim. Reuben'la buraya gizlice girmemizin sebebi ona matematik çalıştırmaktı.
Ладно, пока тебе всякие глупости в голову не полезли, мы с Рубеном влезли сюда, чтобы я помогла ему с математикой.
- Şu kadarını söyleyeyim...
женского тела знаток
Onu bilemem ama bildiğim bir şeyi söyleyeyim :
Этого не знаю, но вот что скажу –
Nasıl olacağını söyleyeyim.
Вот как всё произойдёт.
- Doğruyu mu söyleyeyim?
— Честно?
Tweek ile Craig'in aşk yaşayış şekli ile ilgili neden homofobik bir şey söyleyeyim ki? Seni yalancı, hain Yahudi!
Он лживый подлый жид!
Senden selam söyleyeyim mi?
Передать от тебя привет?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]