English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ T ] / Tek yol bu

Tek yol bu translate Russian

437 parallel translation
Batmamamız için tek yol bu.
Если бы мы могли напечатать еще чеков-Т.С.
Kendini kurtarman için tek yol bu!
Это единственный шанс на спасение, который у тебя есть.
Yükünü hafifletmek için tek yol bu gibi gözüküyor.
Кажется это единственный путь избавиться от такого груза на шее
Üzgünüm, efendim. Bu işi yapmak için bildiğim tek yol bu. Dediğiniz gibi, içindeyim, boğazıma kadar.
Извините, сэр, но это единственный известный мне способ выполнить задание, как вы и сказали, я сейчас в этом по шее.
- Cevap verebileceğim tek yol bu, genç adam.
- Я могу ответить только так, молодой человек.
Gidebileceğim tek yol bu.
Ну да, все там будем.
Bunun yürümesi için tek yol bu.
Иначе не получится.
Arai nakliye yerine giden tek yol bu.
Это - единственная дорога до станции Араи
Tek yol bu canlarım.
Нет, нет, такие дела, детки.
Buraya çıkan tek yol bu.
Пройти можно только здесь.
- Tek yol bu.
Другого пути нет.
- Tek yol bu. Seni başımdan atabilirim.
Только так я сброшу тебя со своего плаща.
- Tek yol bu.
- Это единственный способ.
Bu bütün sorularımıza cevap alacağımız tek yol bu.
Это единственный путь для нас получить хоть какие-то ответы.
Tek yol bu.
Это - единственный выход.
Gitmek için tek yol bu.
Единственный способ туда добраться.
Tek yol bu.
Это единственный выход.
Ondan kurtulmak için tek yol bu.
Чтобы от нее избавиться.
Bildiğimiz tek yol bu...
Очень просто...
- Tek yol bu.
[Песнопение] - Нет другого выхода.
- Tek yol bu mu?
- Это единственный способ?
Hatta tek yol bu.
Эй, это единственный путь.
Buddha'nın karnına giden tek yol bu.
Нет, это единственный путь в живот Будды.
- Buradan çıkabilmemiz için tek yol bu olabilir.
Возможно, это наш единственный шанс выбраться.
Tek çikar yol bu.
Это наша лучшая ставка.
Bu, tek bir adamın izleyeceği yol.
Один человек так бы и сделал.
Tek çıkar yol bu.
Для меня это единственный разумный выход.
Tek çıkar yol bu.
Я знаю, что это такое.
Tek çıkar yol var o da, bu işte başarılı olmak.
Это единственный путь оставаться в этом бизнесе.
Tek çıkar yol bu.
Это становится поветрием.
Bir kez daha yürüdüm... tek başıma, aynı koridorlar boyunca... aynı metruk odaların içinden... aynı revakların altından... aynı penceresiz galerilerden... aynı eşiklerin üstünden... böylece yol alarak labirentte, adeta gelişigüzel... ve bir kez daha... bu devasa otelde herşey terk edilmiş... boş salonlar, koridorlar... salonlar, kapılar... kapılar, salonlar... boş sandalyeler, geniş koltuklar... merdivenler, basamaklar... basamaklar, art arda... cam eşyalar, boş bardaklar... bırakılmış bir bardak, cam bir bölme... mektuplar, kayıp bir mektup... anahtarlıklara asılı anahtarlar... kapı numaralı anahtarlar :
И еще раз шел я вперед, один, по этим же коридорам, через эти пустынные гостиные, вдоль этих же колоннад, этих же галерей без окон, проходил через эти же порталы, выбирая дорогу, словно наугад, в лабиринте схожих маршрутов. И еще раз все было пустынно в этой громадной гостинице, все было пусто. Пустые гостиные.
Ve bu bana tek yol bırakıyor.
И это оставляет мне только обратится за помощью.
Tıbbın acizliklerini azaltacak tek yol bu.
И закрывать глаза на то, чего не знаем.
- Tek yol bu gözüküyor.
- Других возможностей нет.
Bu tek yol. Haksız mıyım?
Только это и остаётся.
Tek söylediğim, bu parayı dürüstçe elde etmek için... bir yol bulmamız gerektiği.
Я только говорю, что мы должны найти... честный способ добыть эти деньги.
Ama bu benim için tek çıkar yol.
... но для меня это единственный выход.
Bunu yapabilmemiz için tek yol bu mu?
Hеужели нет другого пути?
Bir tek şey bilmek istiyorum : Sizin orada her şey bu kadar mükemmelse neden sizde de tıpkı bizde olduğu gibi eroin ve kokain sorunu var? Çinliler bir yol buldular.
Тогда скажи мне, если у вас там и впрямь такой рай земной, зачем вы тогда все сидите на кокаине и героине, как мы тут?
Hayda, bir tek yönlü yol daha! Bu lanet olası salaklar daima her şeyi değiştiriyorlar!
Все время они что-то меняют!
Şimdiye kadar bu ülkede tek bir insanın ölümüne yol açan Nükleer güce...
Спасибо тебе за атомную энергию, от которой никто не пострадал...
Bu işten emin olmak için tek bir yol var.
Есть только один способ убедиться.
Tüm bu olanlara son vermek ümidiyle onu takip ettim. Biliyordum ki bu işi sonlandırmak için tek yol mevcuttu.
Я следил за ним, думая, что могу найти способ всё это закончить.
- Bu tek yol. - Reddediyorum.
- Это единственный способ.
İnan bana, bu tek yol.
Поверьте мне, этот путь единственный.
Bu şeyden kaçacak tek yol.
Он нам оставил только один выход.
Bu tek yol, Mulder.
Это единственный путь, Малдер.
- Evet, bu tek yol.
- Да, это единственный способ.
Bu tek yol mu?
Дpyгoгo пути нeт?
Bu kadar yol geldiktan sonra yaşadığım onca şeyden sonra bana söyleyeceğin tek şey bu mu?
После того, как я проделал весь этот путь, в конце концов, после того, что я пережил, это всё, что вы можете мне сказать?
Tek yol bu, değil mi?
Это единственный путь, верно?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]