Yapmayacağım translate Russian
3,905 parallel translation
Yapmayacağım.
Я не буду этого делать.
O ikinci haber her ne olursa olsun, bana vermesi için şantaj yapmayacağım.
Какой бы ни была другая история, я не собираюсь шантажировать, чтобы он мне ее дал.
Yapmayacağım.
Я не буду делать это.
Ona hiçbir şey yapmayacağım.
Ничего я не собираюсь с ним делать.
Yapmayacağım leydim.
Я не буду этого делать, миледи.
Şahitlik yapmayacağım.
В суд не приду.
Şahitlik yapmayacağım demişti.
Она отказалась быть свидетелем.
Bugün fazla iş yapmayacağım, belki yatağa uzanırım.
Просто отдохну сегодня, может прилягу ненадолго.
Ödeme yapmayacağım ki, güzelim.
Не я же плачу, Бонита.
Hayır, yapmayacağım.
Нет. Не одобряю.
- Yapmayacağım.
- Я и не буду.
Yapmayacağım.
Не буду.
- Çünkü ben yapmayacağım da ondan.
Потому что я не буду делать этого, вот..
Bazı konulara açıklık getirmek istiyorum mesela artık ölü oğlunu kollarında tutmandan sonra zaman kaybı olduğuna inandığım şeyleri yapmayacağım.
Хочу сказать, что есть вещи, которые и я не собираюсь больше делать... вещи, которые кажутся бесполезной тратой времени, после того, как у меня на руках лежал мой мертвый сын.
Ama bunu bir daha yapmayacağım.
Этого больше не повториться.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Я ничего не буду делать.
Ayıya hiçbir şey yapmayacağım.
Ничего я не буду делать с медведем.
Hayır, yapmayacağım.
Неа. Не буду я это делать.
Ama yapmayacağım.
Но я этого не сделаю.
Bitmeden ödeme yapmayacağımı çok net söylemiştim.
Я чётко дала понять, что не заплачУ, пока не закончите.
- Yapmayacağım.
- Я не буду этого делать.
Artık yapmayacağım.
С меня хватит.
Artık rol yapmayacağım.
Я больше не буду притворяться. Я устала притворяться.
Artık rol yapmayacağım.
Я больше не буду притворяться.
Baba, aptalca bir şey yapmayacağım, tamam mı?
Слушай, пап, я не сделаю ничего глупого, хорошо?
Bana Louis'i haber verdiğin için minnettarım ancak bunu yapmayacağım.
Я ценю информацию о Луисе, но не стану этого делать. Почему?
Biriniz bana burada neler olduğunu söylemeden yapmayacağım.
Пока кто-нибудь из вас не скажет мне, что происходит.
Ben aynı hatayı Hope için yapmayacağım.
Я не совершу подобной ошибки с Хоуп.
Ekibime ilişkimiz olduğunu düşündürtecek bir şey yapmayacağımız ya da söylemeyeceğimiz konusunda anlaşmıştık...
Мы договорились не делать и не говорить ничего такого, из-за чего бы мои ребята могли догадаться, что мы...
- Ama bir şey yapmayacağım.
Но я не буду в этом участвовать. Ладно.
Baskı yapmayacağım.
Я не буду выкручивать тебе руки.
Bunu yapmayacağım çünkü pes etmeyeceğini biliyorum.
Я не стану этого делать, потому что знаю, что он не отступит.
Bu hatayı bir daha yapmayacağım.
Больше я так не ошибусь.
"Yapmayacağım!" dedi Alice.
"Нет" сказала Алиса.
Bir insan çocuğuna bunu yapmayacağım gibi sana da bunu asla yapmam.
Я бы никогда так не поступил с человеческим ребёнком, и я бы никогда так не поступил с тобой. Я не верю тебе.
Ben yapmayacağım.
Я не собираюсь.
çünkü bir daha yapmayacağım.
Потому что я не больше не буду так.
Bir şey yapmayacağım.
Я ничего вам не сделаю.
Sana açıklama yapmayacağım ancak bunun şerefli olmayacağını söylemek yeter.
Не буду вдаваться в подробности, скажу только, что это было бы бесчестно.
Kazim'i çok iyi tanıyormuşum numarası yapmayacağım.
Да, я не очень хорошо знал Казима.
Koca Jim'in bu konudaki görüşünü almadan hiçbir şey yapmayacağım.
Я не буду ничего делать, пока не узнаю, что это одобрил большой Джим.
Bak, artık yapmayacağımı söylemiştim.
Слушай, я же говорил, что закончил с этим.
Ne yapmayacağımızı öğrenmiş kadar olduk.
Это как пример того, как не надо делать.
Artık savunma yapmayacağım!
я буду обороняться!
Benimle alay etmeye devam edersen, bu konuşmayı yapmayacağım.
Я не буду продолжать этот разговор, если ты будешь насмехаться надо мной.
Polisi arardım, ama yapmayacağım..
Я бы позвонил в полицию, но не вижу необходимости,
Ben bu tarz bir şeyi tekrar yapmayacağım.
И я не собираюсь повторять снова.
Yapmayacağım. Ne yapacaksın?
Просто не уйду.
Jim'in gözlerimin içine bakıp bir şey yapmayacağına yemin etmesini sağladım.
Я заставил Джима посмотреть мне в глаза и пообещать, что он ничего такого не сделает.
Ancak kendimi yeraltına kıstırmış olacağım. Saraydan kaçmak için Kral'ın bir süreliğine bir şey yapmayacağı ihtimaline mi oynasam?
Но я загоню себя в угол. и попытаться сбежать из дворца?
Bunu araştıracağım,... ama bu işe karışmayacağına ve aptalca bir şey yapmayacağına,... söz vermelisin.
Я разберусь с этим, но вы должны пообещать, что не будете вмешиваться и не будете делать глупостей.
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151