Yapmam translate Russian
26,289 parallel translation
Hayır, yapmam.
Нет, не должен.
Ben asla yemek yapmam.
Я вообще не готовлю.
Todd bu olaydan sonra yıkılmıştı, bir şeyler yapmam gerekiyordu.
Слушай, Тодд из-за этого так убивался, что я просто должен был что-нибудь сделать.
Bizim ne yapmamızı istiyorsun, teslim mi olalım?
Ты хочешь, чтобы мы сдались?
Buraya gelip soru bile sormama izin vermeyip öyle yapmamı söyleyemezsin.
Ты не можешь просто прийти и давать мне указания, ничего не объяснив.
Ne yapmam gerektiğini D'ye sorardım ama soramıyorum işte.
Ди бы посоветовал, что делать, но сам понимаешь...
Sonra bir baktım, "telefon" ve "seks" kelimelerini söylüyorum ve şimdi benden telefon seksi yapmamı bekliyor.
А потом я сказал слова и теперь она ждет секса по телефону.
Neyi yapmam gerek neyi yapmamam gerek bilmiyorum.
Что я должна делать или не должна.
- Tüm yapmam gereken 911'i aramak değil mi?
Мне же только в 911 позвонить? Да.
Şimdi ben de yapmam gerekeni yapacağım.
А теперь я сделаю, что должен.
En azından bir tane evli çiftle, dost olmak için bir anlaşma yapmamız gerekiyor.
Нам нужно договориться и подружиться хотя бы с одной женатой парой.
Şu anda gelenler bize az sonra ne yapmamız gerektiğini gösterecek olan özel kuvvet askerleri.
Продемонстрировать, что нам предстоит позже, прилетел отряд спецназа.
Bunu yapmamız lazım, başka çare yok. Bu yüzden buraya gel ve işe başla.
Это надо сделать, выбора нет, так что лезь сюда и не тяни резину!
Ve sürüş yapmamızı istedi.
.. и сказал нам ехать.
Tek yapmam gereken Richard Hammond'un zihnine girmem.
Всё что надо сделать теперь, вникнуть в сознание Хаммонда.
Maalesef, inek ortadan kaybolmuştu bu yüzden benim oyuncu değişikliği yapmam gerekti.
К сожалению, корова куда-то ушла. Пришлось искать ей замену.
Noel'e 2 gün kaldı ve eğer erkekseniz henüz hediye alışverişi yapmamışsınızdır.
То есть до рождества 2 дня. и если вы мужчина, то наверняка еще не купили подарки.
- Öyle mi? - Şey, yapmam Aramak...
- Ну, я бы это так не назвал...
Doğaçlama yapmamız gerekiyordu.
Пришлось импровизировать.
Ben yapmam lazım...
Я сейчас...
Her zaman düşünürdüm, benimkiler ölünce, kendi geleneğimizi yapmamız gerekecek diye.
Я всегда думал, что когда мои старики умрут, у нас появится собственная традиция, понимаешь?
Randall'ı başka bir okula yollarız, özel bir hoca tutarız, yapmamız gereken ne varsa yaparız işte.
Мы справимся. Отправим Рэндалла в другую школу, наймем репетитора, сделаем все, что нужно.
Bir grafik kontrolünü yapmam lazım.
Проверьте графику.
Internetten çık şimdi... Hem de hemen... ve bana bu deneme çekimine nasıl atak yapmam gerektiğini söyle.
Так что немедленно отключай интернет, и скажи мне, что я всех порву на этом прослушивании.
Hayatımda daha önce hiç kimse benim için böyle bir şey yapmamıştı.
Со мной ещё ни разу в жизни так хорошо не поступали.
Hayır, böyle bir şeyi asla yapmam.
Нет, никогда. Я бы никогда.
Ne yapmam lazım?
И что мне делать?
Yapmamız gereken işler var.
У нас много работы.
Yapmam gerekeni yaptım. Belirli kesimdeki insanlara güvenemem.
Я сделал то, что необходимо было, потому что я не мог доверять определенным людям.
Bir kere daha kan sayımı yapmamı gerekecek.
Нужно провести еще одну проверку.
Yapmam gereken işler var.
У меня дела.
Yapmam gereken tek şey onu parçalamak.
Все, что необходимо, раздавить его.
Jo, bunu asla yapmam, tamam mı?
Джо, Джо. Я бы не стал.
Ne yapmamı bekliyordun?
Что мне с этим делать?
Duyduğumuza göre neredeyse bir yıldır..... deprem hasarı oluştuğunu biliyormuş ama hiçbir şey yapmamış.
Я это слышал... уже почти год он знал о повреждениях, но ничего не сделал с ними!
Ne yapmamı istiyorsan söyle onu yapayım.
Поэтому просто скажите мне, что вы хотите от меня и я сделаю это.
Bunu yapmam.
Я не буду за тебя решать.
Ne yapmamı istediğini söyle.
Скажите мне, что вы хотите, чтобы я сделала.
Ne yapmamız gerek biliyorsun değil mi?
Знаешь, что надо сделать?
Ama yaşlandıkça, düşünmeye başladığım şey... bizden daha büyük bir şey yapmamız gerektiğini düşünmeye başladım.
Но чем старше мы, тем чаще я думаю... Что может быть нечто большее, чем ты и я.
Eğer verdiysem, ne yapmam gerekiyor?
Если да, то что нужно делать?
Tek yapmam gereken kan vermek.
Мне нужно только сдать кровь.
Bunu birlikte yapmamız gerekirdi?
Мы же должны были делать это вместе.
Oh, teşekkürler, yeah, ama geleneksel olarak Noel arefesinde kardeşim için yapmam gerekenler var.
О, спасибо, но у нас есть эта рождественская традиция, собираться у моего брата.
Yani seninle gibi rol yapmamı istiyorsun.
Так ты хочешь, чтобы я притворялся, что мы встречаемся?
Onu çıkarmamız için işimizi yapmamıza izin ver.
Дайте нам делать нашу работу.
Yapmamız gereken bir iş var ve biz de onu yapacağız.
И у нас есть работа и её нужно делать. Ясно?
Bir şey yapmam gerektiğinin farkına varamadım.
Я не осознавала, что это может касаться меня напрямую!
- Önemli değil bay Vogel! Krallığa yaptığınız bu cömert bağıştan sonra en azından bunu yapmamız lazımdı.
Вы сделали Рейху такое щедрое пожертвование,
Bu yüzden hızlı bir şekilde yapmamıza da gerek yok. Ağır ağır tadını çıkara çıkara.
И не нужно торопиться.
Ne yapmam gerekiyor... 81.
Что мне делать....
yapmamalısın 52
yapmamalıydın 32
yapmam gereken bir şey var 27
yapmam gereken işler var 42
yapmam gerekeni yaptım 16
yapmam gereken bir iş var 17
yapmam gereken şeyler var 19
yapmamalıyız 22
yapmamız gereken bu 19
yapmamalısınız 16
yapmamalıydın 32
yapmam gereken bir şey var 27
yapmam gereken işler var 42
yapmam gerekeni yaptım 16
yapmam gereken bir iş var 17
yapmam gereken şeyler var 19
yapmamalıyız 22
yapmamız gereken bu 19
yapmamalısınız 16
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapma bunu 151
yapma lütfen 102
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapma bunu 151
yapma lütfen 102