Öyle ya translate Russian
3,359 parallel translation
Öyle ya da böyle, o dilekleri dileyeceksin.
Так или иначе, ты загадаешь желания.
Ali öyle ya da böyle, yine birlikte olacağız.
Эли, так или иначе, мы всё равно будем вместе.
Öyle ya.
Ясно.
Öyle ya da böyle.
Так или иначе.
Öyle ya.
Да.
Ama öyle ya da böyle, sen hala tanıştığım en cesur ve en çekici erkeksin.
Но в любом случае, ты всё равно самый храбрый, сексуальный мужчина, которого я когда-либо встречала.
Öyle ya da böyle, sonumuz onlar gibi olacak.
Так или иначе, но именно так всё и будет.
Öyle ya da böyle, Ronnie'nin beni uyandıracağına güvenmiyorum.
В любом случае, Ронни я не доверяю.
Öyle ya da böyle işe dönmem gerek.
- Мне пора на работу.
Öyle ya da böyle paramızı alacağımızı biliyoruz.
Мы знаем, что получим свои деньги, тем или иным способом.
O olmadan başaramayacağını söyledin. Yani öyle ya da böyle onunla çalışmamız gerekecek öyle değil mi?
Вы сказали, что без него не справитесь, так что, так или иначе, надо доставить его на борт, верно?
Öyle ya.
Разумеется.
Öyle ya da böyle, hepimiz kaçmak istiyoruz.
Так или иначе, все мы хотим выбраться.
Öyle ya da böyle hayatımı açığa çıkarak harcadım.
Я всю жизнь только и делаю, что разоблачаюсь. Так или иначе.
Öyle ya da böyle, artık çok geç.
Всё равно уже поздно.
- Öyle ya da böyle, bu adamla konuşmalıyız.
В любом случае, мы должны проверить этого парня.
Öyle ya da böyle, buradasın işte.
Тем не менее, ты здесь.
Öyle ya.
Конечно.
Öyle ya da böyle bir hata yaptıkları zaman kendi hatam gibi hissediyorum.
И каждый раз, когда они совершают ошибки, я чувствую, что это моя вина.
Ronald Mohammed. O ne isim ya öyle?
Как тебе такое имечко?
Benim Kira'ya bakmam her zaman çok güvenli oldu, öyle değil mi?
А я всегда идеально заботилась о Кире, или нет?
Bebeğim markette yaptığımız şey var ya zorunda olmadıkça öyle şeyler yapmayacağız, tamam mı?
Эй, детка, то, что мы сделали в магазине... Так можно поступать только в крайнем случае, да?
Bu tür olaylarla, ya da "ola" yla ki biz birlikteyken öyle derdik, iki seçeneğin var.
Когда сталкиваешься с подобной ситуацией, как говорили у нас на службе, выбирай одно из двух.
Sanırım eğer bu gene sahipsem onlara aktarmış olma olasılığım yarı yarıya, öyle mi?
Я полагаю, что если это генетическое шансы что она передастся 50 на 50.
Öyle mi, peki ya Dyson ve Lauren?
Ах да. А как же Дайсон и Лорен?
Adı Kurt ya da öyle bir şeydi.
Его имя Курт или что-то вроде того.
Bu arada Diego'ya öyle davranmana gerek yok.
К слову, не надо было так отделывать Диего.
Ya, öyle mi? Aklıma bir fikir geldi.
Кроме шуток, это подало мне идею.
- Of, var ya seni öyle kıskanıyorum ki.
- Я тебе завидую.
- Çünkü Art elini öyle incitmiş. - Bu kurşun sayma işi var ya?
- Еще учет боеприпасов.
Ya öyle mi?
Неужели?
Ya öyle mi? Bence çalışmaya başlamalısın çünkü notların yükselene kadar böyle bir şey olmayacak.
Ну, тогда я так скажу, ты должен бы усердней учиться, потому что ты не вернешься пока не сдашь экзамены.
Ya öyle mi?
Вот как?
Ya öyle olması gerekmiyorsa?
А если оно не должно быть другим?
Öyle rahatlamıştım ki kendime ve Tanrı'ya ona yardım etmek etmek için ne gerekirse yapacağıma yemin ettim.
Я был так рад, что я поклялся себе и богу, что сделаю все, что угодно, чтобы помочь ей.
Hayır ya. Ben öyle demek istememiştim.
Нет, я не это имел в виду.
Çünkü ya öyle oluyor ya da tamamen ilgisiz birisin...
Потому что или это, или ты абсолютно не обращаешь внимания,
Yani beni bu toplantıya sürüklemendeki amaç gerçekte irfana erdiğini paylaşman değildi yani, öyle mi?
Ты затащил меня на собрание, чтобы поделиться озарением о себе?
Öyle. Bir şeyler değiştiğinde ya da ortaya çıktığında insanlara verdiğiniz sözlerle ilgili her bir şeyi unutamazsınız.
И когда всякое появляется или меняется, Стэн - обещанное всё равно исполняют!
Öyle bir ana kadar nasıl biri olduğunuzu bilmiyorsunuz. Yani ya öldür, ya öl ve mızrağın ucuyla senin aranda hiç mesafe yok.
Вы в самом деле не осознаете, кто вы, до того момента, как вам предстоит убить или быть убитым, и нет ничего между вами, и наконечником вражеского копья.
Yoriko'ya öyle diyor.
Это она про Йорико.
Bu çitleri geçecek bile olsak ki öyle bir şey yapamayız ya da bu tellerden atlasak onu da yapamayız çünkü orada bizi öldürmek için silahlarını hazırlamış altı tane dallama var.
Даже если нам удастся перелезть через забор, чего мы сделать не можем, или через проволоку, чего мы тоже сделать не можем, там нас ждут шесть головорезов с винтовками, готовых пристрелить нас.
Öyle bir şey yapmam. Er ya da geç Yukon hepimizi alacak, bayan.
Юкон до всех когда-то доберётся, леди.
- Cidden, fahişe ya da öyle bir şey mi?
Нет, серьёзно. Она проститутка или что-то вроде того?
- İsa'ya öyle dememelisiniz.
- Не нужно так про Иисуса...
Ya da ben öyle söylendi.
По крайней мере мне так говорили.
Clark öyle gergin ya hani.
Просто Кларк такой щепетильный, знаешь, прямо нер-нер-нервный!
Ya da ben öyle duydum.
По крайней мере, я так слышала.
Ya aslında öyle bir yerde değilse?
Но на самом деле он не там.
Batıya doğru açılmak istiyorsun ancak Vatikan gemini çaldı, öyle mi?
Ты хочешь плыть на запад, но Ватикан украл твой корабль.
- Bizim için öyle. Ama ya Kanca?
Для нас да, а что насчет Крюка?
öyle ya da böyle 119
öyle yapma 26
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle yaptım 45
öyle yap 58
öyle yaptı 25
öyle yaparım 22
öyle yapın 26
öyle yapma 26
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle yaptım 45
öyle yap 58
öyle yaptı 25
öyle yaparım 22
öyle yapın 26