English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Ben insanım

Ben insanım traduction Français

1,955 traduction parallèle
Ben insanım! - Yoksa seni vururum!
- Je vais tirer!
Ben medeni bir insanım.
Je suis civilisée.
Ben iyi bir insanım.
Je suis un bon gars.
Hayır, hayır, ben daha ziyade, basit zevkleri olan, dobra bir insanım.
Non, je suis plutôt simple, je suis terre à terre et j'aime être dehors.
Ben olsam, bırak kendime şampiyon demeyi, insan içine bile çıkamazdım.
Mais je n'ai jamais été sur le banc et je me suis jamais pris pour un héros en même temps.
Ben sadece bir insanım.
Je ne suis qu'un homme.
Hayır, bunu yapmayacağım. Ben bu insan değilim.
De dire : non je ne veux pas le faire, je ne suis pas ce genre de personne.
Ben de bir fert, bir insanım.
Je suis juste une personne, juste un homme.
Hayır, ama ben gerçekten muhtemelen senin bu zamana kadar tanıdığım dünyanın en tatlı, en masum ve en temiz insanı olduğunu düşünüyorum.
Non, mais je trouve que t'es la personne la plus douce, innocente et pure que j'aie jamais rencontrée.
- Ben sadece insanım.
Eh bien, je ne suis qu'humain.
O da sonunda tekrar, "Anladım, ben de zaten siyah insan yemiyorum ki.", demiş.
Il a répondu : "Je mange pas de Noirs."
Ben insan avcısıyım.
Je suis un chasseur de tête.
Ben inançlı insanım George.
Je crois en Dieu, George.
Cinsel kimliğim değişken olsa da ben yine aynı insanım.
Je suis toujours moi, Même si mon identité sexuelle est... pour le moins... liquide.
Önemli değil. Ben de tıpkı senin gibi bir insanım.
Je suis un être humain, comme toi.
Ben hümanist bir insanım.
Je suis un homme du peuple.
Buradaki yüzlerce, binlerce, yüzbinlerce insan içinde ailesiyle kahvaltı eden bir tek ben varım.
Je suis la seule personne ici, parmi des centaines et des centaines de milliers de personnes, qui déjeune avec ses parents!
Ben de Büyük Britanya'nın Birleşik Krallığı'nda, Rock'n'Roll Radyo'da "s" li kelimeyi söyleyecek ilk insan olmaktan gurur duyuyorum.
Je m'apprête donc avec fierté à briser le tabou du mot en N... sur l'antenne d'une radio rock n'roll britannique.
Neyse, bir bayan arkadaşım o merkezde insan kaynakları yöneticisi. İşte ben de bu şekilde işe alındım.
et comme je connais la responsable des ressources humaines, j'ai été embauchée.
Ben bir insanım, tamam mı?
Je suis un être humain.
"Ben bir insanım, tamam mı".
Je suis un être humain.
Bir problem yaşamadığım insan türündeki kişi sen değilsin, ama ben bir sıkıntı çıkarmam çünkü problemi olan birisi değilim, insanlarla.
Je n'ai rien contre les hommes comme vous. Je ne suis pas le genre d'homme à avoir quelque chose contre les gens.
- Ben sadece insanım.
Je ne suis qu'un être humain.
Ben ciddi bir yarı-insan uzmanıyım.
Je cherche sérieusement le mort-vivant.
Kiliseyi, Kurtuluş Ordusu Binasını ve bir kaç insanı ben yaptım hatırladığım kadarıyla.
Je me souviens avoir fait l'église, l'armée du salut, et quelques personnages.
Ben aşk insanıyım, dövüşçü değilim.
Un amant, pas un violent.
Ryan, ben olgun bir insanım, tamam mı?
Moi, je suis une adulte...
- Ben de senin kadar insanım.
- Je suis un humain tout comme toi.
Ben, kanlar içinde kalan ve yan odada yatan 4 insan bedeniyle uğraşıyorum.
Je m'occupe de gens en chair et en os, dont quatre qui sont à la morgue.
Geniş insanım ben, dostum.
Je suis un bandit, frérot.
Hayır, ben Jasmine Guy ile yemek kitabımızı yazmadan önce beyin cerrahıydım. Ve insan beyini uyarılmaya ihtiyaç duyar yoksa körelir.
J'étais neurochirurgienne avant d'écrire mon livre de cuisine et le cerveau humain a besoin de stimulation ou il s'atrophie.
Çünkü ben gülünç, dengesiz bir insanım.
Parce que je suis ridicule et instable.
Beni kızdırmaya çalışıyorsun ama kızmayacağım. Çünkü ben çok kibar bir insanım.
Tu veux que je me mette en colère, mais je céderai pas, parce que je suis d'une grande bonté.
Çünkü ben kibar bir insanım. Ve iyilik, iyi insanların yaptığı bir şeydir.
Parce que je suis quelqu'un de bien, et je rends service aux gens.
Ben de insanım.
Je suis un être humain...
Ben korkunç bir insanım.
Je suis horrible.
Ben anlaşılması kolay bir insan olmadığımı biliyorum ama sana gerçekten teşekkür ediyorum.
Je sais que je n'ai pas été la personne la plus patiente, mais je tiens à vous dire merci.
Ben eşya değilim Charlie Amca, insanım.
Je ne suis pas un objet. Je suis un être humain.
İnsan Hakları çalışanıyım ben. Özellkle doğu Avrupa'daki insana hakları ihlallerini belgelerim.
Je milite dans l'humanitaire à travers toute l'Europe de l'Est, pour les violations des droits de l'Homme.
Tembel, kokuyor ve ben daha çok kedi insanıyım ama şimdiye kadar gördüğüm köpeklerin en sevimlisi.
Il est très paresseux, il pue et je suis beaucoup plus attirée par les chats, mais c'est le chien le plus adorable que j'aie jamais vu.
Ben insanım.
Je ne suis qu'une simple humaine. Je ne suis rien.
Tamam, ben hala aynı insanım.
Je suis resté le même.
Eğer bu dünyada bir insanın fiyatı yoksa papaz efendi, daha ben onunla tanışmamışım demektir.
Tout le monde a un prix, Révérend.
- Evet! Hayal edebiliyor musun? Yüzlerce insan İnternet kullanıyor ve sadece ben ona yardım etmeye razı oldum.
Peux-tu croire que sur les centaines d'utilisateurs d'internet... je suis le seul qui aie voulu l'aider?
Ben de bir insanım. Bir hata yaptım.
Je suis humain, j'ai fait une erreur.
Beynimi tekrar bir insan bedenine koyabilirsin, ben de işe girip aile için para kazanırım.
Vos mains, s'il vous plaît. Cher Seigneur, veuillez bénir ces dés et ma petite brouette.
Sadece, ben utangaç bir insanım.
Mais je suis quelqu'un de timide.
Ben daha çok otobüs insanıyım. Kraker, kuruyemiş.
{ \ pos ( 192,220 ) } Je suis plus seconde classe.
Ben de öyle. Ama bizlerin kedi insan olduğumuzun farkına vardım.
Avant, moi non plus, mais j'ai réalisé que c'est pas ça.
Ben de gençken, çoğu insan gibi bir şeyler karaladım ama buna yazarlık denmez.
Je m'y suis essayé, plus jeune, comme beaucoup de monde mais plus maintenant. Vous écriviez quoi?
Her duyarlı insan gibi ben de hemen o delikten çıktım.
J'ai fait ce que tout homme sensé aurait fait. Je me suis barré.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]