Ben istemem traduction Français
935 traduction parallèle
- Ben istemem, sağolun.
- Pas pour moi.
- Ben istemem.
- Pas pour moi.
İkiniz bensiz daha iyisiniz ama bunu da ben istemem.
A mon avis, vous seriez mieux avec moi.
İçki isteyen? Ben istemem, efendim.
Qui veut du punch?
- Ben istemem.
- Pas moi.
Ben istemem. Daha hafif bir şeyler alayım ben.
C'est trop lourd, j'ai des aigreurs d'estomac.
Ben istemem.
Pas pour moi.
Ben istemem.
Pas moi.
Onun yanında olmak isterdim. Ben istemem.
j'aimerais bien voir leur rencontre je ne voudrais pas
Ben, bizim oğlanın okula giderken rayların üzerinden geçmesini istemem.
Le petit évitera de traverser la voie en allant à la maison de redressement.
Kapana sıkıştınız ve ben de sizinle birlikte sıkışmak istemem.
Tu es dans de mauvais draps, et je ne tiens pas à m'y mettre avec toi!
Ben de zaten istemem Onunla ters düşmeyi
Et en ce veuil avec elle m'assemble
Ben de rahatsız etmek istemem.
Moi non plus.
Siz yaşarken ben ölmek istemem, Bayan Judith.
Je ne veux pas mourir tant que vous vivez.
Evimde çamur istemem. Ben kendim yeterince yapıyorum.
Cela évitera de salir la maison, je la salis déjà assez.
Ben, seni seviyorum diye hepinizin açlıktan ölmesini istemem.
Vous ne devez pas souffrir à cause de mon amour.
Ben o kadar uygarlaşamadım, o nedenle gitmenizi istemem gerekiyor.
N'étant pas civilisée, je vous prie de partir.
Ben hiçbir kadından bir şey istemem.
Je ne demande... jamais à une femme de faire quoi que ce soit.
Ben yüzde 40 istemem. - Bu çok taksi patron. - 6000'in üzerinde.
Il en a près de 6000!
Özgürlüğünü istiyorsan, ben istenmediği halde yapışan bir eş olmak istemem.
Si tu veux ta liberté, je te l'accorde. Je ne suis pas le genre de femme qui s'impose.
Ben de aceleci davranmak istemem.
Je ne veux pas sembler trop dur.
- Ben dua filan istemem.
- Je veux pas de prière.
İyi bir deniz avukatını kaybetmeyi ben de istemem.
- Mais je ne veux pas perdre un bon avocat.
Ben onun yardımını istemem.
Je ne veux pas de son aide.
- Dur bakalım! Ben "içi geçmiş... -... bir aciz" olarak görülmek istemem.
Attention, je n'aime pas être traité de croulant.
Ben süt bebeği istemem.
Je veux pas d'une trayeuse.
Bencil görünmek istemem ama ben kendiminkini düşünüyorum.
Sans oublier les miennes!
Memur Peters, ben de bu konuyu pek önemseyen savcı bey gibi... sizi karınız ve çocuklarınızdan uzak tutmak istemem... ama size bir tek soru sormak istiyorum.
Agent Peters... je ne veux pas vous éloigner de votre famille... tout comme le procureur, qui se soucie tant d'elle. Mais je voudrais vous poser une question.
- Ben de kimsenin sığırlarımı almasını istemem.
- Personne ne volera le mien non plus.
İstemem ben başka kimseyi
Fini, je n'en veux pas
Ben mahcup olmak istemem, kalıyorum.
Je ne vais pas le décevoir. Je reste.
- Ben demir yoluyla gitmek istemem.
- Ça suffit.
Ben annemi yanımda istemem.
Je n'aimerais pas avoir ma mère auprès de moi.
Ben bir ölünün arkasından saygısızlık etmek istemem ama...
Elle était comme ça. Je ne veux certainement pas manquer de respect envers les morts... mais cette Nanny était une fille qui donnait dans l'utile.
Ben yanımda boş gezenin boş kalfasını istemem.
J'aime pas qu'on mélange la rigolade...
- Ben polis olmak istemem.
Moi, je ferai pas carabinier.
Ben söylemeden çocukların öğrenmesini kesinlikle istemem.
Je n'aimerais pas que les enfants l'apprennent par une autre.
Ayrıca ben onlardan istemem. Onları imzalarsın.
Je ne leur demanderai pas!
Ben de istemem ama ona ne anlattığını söylemezsen...
Je ne veux pas, mais si tu ne nous dis pas ce que tu lui as dit- -
Al şunu. Ben kanlı para istemem.
Reprenez ça, je ne veux pas d'argent tache de sang.
Kendini iyi hissetmiyorsan, çalışmanı istemem. - Ben iyiyim.
Il faut être bien pour travailler.
Ben hiç bunu istemem. Ama öte yandan ülkenize gelip oradaki özel insanlarla tanışıp oraları görmeyi çok isterim.
Personnellement, ce n'est pas mon cas, mais c'est parce que j'ai eu la chance de visiter votre pays et d'y rencontrer des gens merveilleux.
Bunu ona söyleyen ben olmak istemem.
Je ne voudrais pas avoir à le lui apprendre.
Komşularıma mağlup olmak istemem! Ben tıraşlı kafa ile iyi görünmem!
Je ne veux pas être vue avec eux et tabassée par mes voisins!
Anlattıklarınızdan sonra böyle birşeyi ben de istemem.
Si j'en crois votre description, moi non plus j'aimerais pas voir une chose pareille!
Biliyorsun, ben çok konuşurum ama öyle demek istemem.
Tu sais bien que je dis des choses que je pense pas.
Bakın, deli olduğumu düşünmenizi istemem, bu öyle bir şey değil. Ben sadece...
Vous allez croire que je suis fou.
Başka biri olmak istemem Sadece basit ben
Je ne veux être que moi-même
Ben de istemem.
Tu as raison.
Yuva yıkmak istemem, mantığıyla hareket eden bir insanım ben.
Je ne suis pas une briseuse de ménages. En ça, au moins, je suis sage.
Ama ben, kalbi olmayan birinin beni suçlamasını istemem.
Mais on m'accusera pas d'être sans cœur.
istemem 270
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42