Am i sure tradutor Turco
4,249 parallel translation
Am I sure?
Ne var ki?
Am I sure the dishes will be here when you get back?
Bulaşıkların sen döndüğünde hala burada olacağına mı?
Am I sure?
Emin miyim?
So I'm sure you've already heard, I am letting Emma... keep my life for a little bit longer.
- Zaten duyduğuna eminim, Emma'nın biraz daha yerimde kalmasına izin veriyorum.
Starting difficulty breathing. I am sure we all will die.
Boğulmaya başlamıştık ve öleceğimizden emindim.
And I am sure there's an explanation, but you know me.
Eminim, bunun mantıklı bir açıklaması vardır, ama beni tanırsın.
I am sure I have sautéed potato.
Yanında da patates sote olması gerek.
Right, so there I am, I'm on top of the train, pumping the water in, he's watching to make sure we put in exactly what he'd calculated.
Şimdi ben trenin tepesindeyim... suyu içeri pompalıyorum, o da hesapladığı miktarda... koyuyor muyum diye beni izliyor.
Are you sure I am invisible?
Görünmez olduğuma emin misin?
- Yes, I am sure.
- Eminim.
I am not sure how much longer I'm gonna be able to hold out.
Buna daha ne kadar dayanabilirim hiç emin olamıyorum.
- I'm not sure I am worthy, Inspector.
- Ben buraya pek layık değilim, Dedektif.
With the way things are in the world, it's the only thing I AM sure about.
Bu Dünya'daki emin olduğum tek şey bu.
Yes, I am sure.
Evet, eminim.
I am sure you don't need that to throw back a couple of cold ones.
Eminim bir kaç bira daha içmek için onu çıkarmaya ihtiyaç duymamışsındır.
Now, I am sure your new best friend has filled you in on the details.
Yeni dostun umarım sana tüm ayrıntıları anlatmıştır.
I am sure you'll excel in this department.
Bu departmanın üstesinden geleceğinize eminim.
She knew her crime had expired, that's why she confessed it. I am sure.
Suçunun zaman aşımına uğradığını biliyor, bu yüzden itiraf etti.
But I am sure that, in ten years'time, you will.
Ama on yıl içinde anlayacağından eminim.
- I'll make sure I am.
- Eminim boş olacağım.
At this point, Marty, I'm not even sure who I am anymore, so if, um...
Bu noktada, Marty, artık kim olduğumdan bile emin değilim, o yüzden eğer...
I am sure that is it
O olduğuna eminim.
I am sure you will do nothing to endanger that.
Beni tehlikeye atacak hiçbir şey yapmayacağınıza eminim
( Laughs ) I am not sure that this is how I wanna enter the dating world.
Randevu dünyasına bu şekilde girmek istediğimden emin değilim.
I'm not sure I am, actually, no.
Emin değilim. Aslında hayır.
Sure I am.
Elbette boşandım.
I am sure that miss McCarthy thought that she heard something.
Bayan Mccarthy bişey duydum mu dedi
I am very sure.
Fazlasıyla eminim.
Sometimes I think I'm the only one facing up to this thing, cos I am sure as shit the only one dealing with it.
Bazen bu şeye göğüs geren tek kişinin ben olduğumu düşünüyorum. Çünkü bununla uğraşan tek kişi benim.
John, Lizzie Stark's a strong woman and I am sure she provides a fine service for her customers.
John, Lizzie Stark güçlü bir kadın ve eminim müşterilerine iyi bir hizmet sunuyordur.
- I'm sure he will, ma'am.
- Elbette beğenecektir efendim.
Are you sure you haven't seen her? Look, lady, I don't want to have to lay the regular rap on you... but I am exhausted from telling people like you I haven't seen people like her.
Bakın bayan, bu klasik lafları etmek istemem ama sizin gibi insanlara, o kız gibi tipleri görmediğimi...
I am sure they got the point.
Tam olarak ne olduğunu bildiklerinden eminim.
Well, if I wasn't sure you were gay, I am now.
Eşcinsel olduğundan emin değildim ama şimdi emin oldum.
I'm just saying, hypothetically speaking, if I was hiding something in my mother's house which I am not I'd make sure the cops had to tear the place apart to find it.
Benden söylemesi. Annemin evinde bir şey sakladım diyelim ki saklamıyorum bulmak için polislerin evin altını üstünü getireceğini bilirim.
- I am sure that if you ask your father- -
- Eminim babana sorarsan...
I am sure we can find you one with training wheels.
Eminim sana şu aşamada bir tane bulabiliriz.
I am sure you know what I find funny about this situation.
Şu durumun nesine güldüğümü biliyorsundur.
Look, if he's not going to look after you properly, I sure as hell am.
Ban eğer sana adam gibi bakamayacaksa bunu ben yaparım
I am sorry about the wait, but I wanted to be sure.
Benbeklemek üzgünüm, ama emin olmak istedim.
I am completely sure of that.
Kesinlikle eminim.
I am sure, this unexpected exuberance, this speech that has become sharp, I admit, really effective, it is not yours.
Eminim, bu beklenmedik coşku, bu konuşma keskin olur, itiraf ediyorum, gerçekten verimliydi ama bu sizin değildi.
Of that I am sure.
Ondan eminim.
I am sure.
Eminim.
I don't know if it was a prayer, but I am sure that it was a question.
Yaptığım şey dua mıydı değil miydi bilmiyorum ama bir soru olduğundan eminim.
- I am not sure.
- Emin değilim.
I am sure that you will be more careful in the future.
Gelecekte daha dikkatli davranacağına eminim.
If Ruth Bennett visits Mr. Bennett's place of work, I am sure that it is perfectly safe.
Ruth Bennett, Bay Bennett'ın iş yerini ziyaret ediyorsa eminim ki çok güvenlidir.
I'm sure he's wondering where I am.
- Nerede olduğumu merak ettiğine eminim.
I am going to make sure they keep their promise.
Sözlerini tuttuklarından emin olacağım.
That I am supposed to read to you, make sure you get it.
Size okumam, mutlaka almanızı sağlamam gerekiyormuş.
am i bothering you 44
am i right 1979
am i late 105
am i early 36
am i wrong 310
am i dreaming 52
am i crazy 111
am i glad to see you 102
am i right or am i right 18
am i 2001
am i right 1979
am i late 105
am i early 36
am i wrong 310
am i dreaming 52
am i crazy 111
am i glad to see you 102
am i right or am i right 18
am i 2001
am i dead 113
am i disturbing you 101
am i dying 49
am i okay 65
am i missing something 98
am i boring you 94
am i clear 137
am i gonna die 60
am i in trouble 111
am i fired 33
am i disturbing you 101
am i dying 49
am i okay 65
am i missing something 98
am i boring you 94
am i clear 137
am i gonna die 60
am i in trouble 111
am i fired 33