Bana yardım edebilirsin tradutor Inglês
625 parallel translation
Bana yardım edebilirsin.
You can help me.
Bana yardım edebilirsin.
Say, you might help me.
Belki bana yardım edebilirsin.
You just might be able to help me.
Bak, bana yardım edebilirsin.
Look, you can help me.
Belki onun katilini bulmamda bana yardım edebilirsin.
Perhaps you can help me to find his murderer. Where did he give you this?
Ev işlerinde bana yardım edebilirsin.
You can always help me with my homework.
Şimdi Joe, sen bana yardım edebilirsin
Now Joe, now you can help me.
- Bana yardım edebilirsin Nelly.
- You can help me, Nelly. - How?
Belki bana yardım edebilirsin.
Maybe you can help.
Bana yardım edebilirsin, Ellsworth.
You can help me, Ellsworth.
Ne zaman buraya dönüp bana yardım edebilirsin?
How soon do you think you can come back up here and help me?
Bana yardım edebilirsin.
You could help me.
- Yani, belki bana yardım edebilirsin.
So, maybe you can help me.
Belki bana yardım edebilirsin.
Maybe you can help me.
Sonra istasyonda öğle yekelerini satmam için bana yardım edebilirsin.
Then you can help me sell lunches at the station.
Belki bana yardım edebilirsin.
Perhaps you could help me.
- Sen bana yardım edebilirsin.
Can you help me now.
Belki bana yardım edebilirsin diye uğradım.
I've come round to see if you can help me.
Bana yardım edebilirsin.
I know you can help me.
Böylece bana yardım edebilirsin.
So that you'd help me.
- Benimle kal çocuğum, bana yardım edebilirsin.
- You stay with me, child. You might be able to help me.
Eğer yapacak başka işin yoksa, bana yardım edebilirsin.
You can stay with me if you can't find anything better.
Belki sen bana yardım edebilirsin.
Maybe you can help me.
Anla işte, buralarda bekleyip bana yardım edebilirsin.
You could wait around and help me out, you know.
Kıçını şu un çuvalına dayayarak bana yardım edebilirsin!
Now, if you just help by gettin your ass down on that flour sack!
Ara sıra bana yardım edebilirsin, ama nerde? ! .
You could help me from time to time, but you never do.
Mamuwalde, belki sen bana yardım edebilirsin.
Mamuwalde, maybe you can help me.
Sen.Sen bana yardım edebilirsin.
You. You can help me.
Şu anda ne sen bana yardım edebilirsin ne de ben sana.
At the moment, you can't help me, and I can't help you.
Bana yardım edebilirsin.
- You know what to do. Francesco..
Halkımıza daha iyi bir yaşam sunmak için bana yardım edebilirsin, bebeğim. Saçmalık!
You can help me, baby, to make a better life for our people.
Belki bana yardım edebilirsin, diye düşündüm.
I thought maybe you could help me.
Lütfen, kardeş Maria sadece sen bana yardım edebilirsin.
Please, Sister Maria only you can help me
Belki sen bana yardım edebilirsin.
I thought maybe you can help me out.
Oh, belki bana yardım edebilirsin.
Oh, maybe you can help me.
Belki bana yardım edebilirsin, dinle.
Maybe you can help me. Listen.
Dinle, bana yardım edebilirsin.
Hey, listen, you can help me out.
Bana daha sonra yardım edebilirsin.
- Darling, you can help me afterward.
Bize çok yardım edebilirsin. Bana ve çocuklara.
You can help us, the boys and me.
Bana yalnız sen yardım edebilirsin.
Only you can help me.
Bana yalnızca sen yardım edebilirsin.
Only you can help me.
Bana da yardım edebilirsin, Anna.
You could help me very much, Anna.
Ama bana sadece sen yardım edebilirsin.
I know, I know, Alfie.
Belki bana da yardım edebilirsin, halam ölen köpeği için para ödemek zorunda.
Maybe you can help me, my aunt has to pay a fee for a dog that died.
Şey, bana kendin hakkında bahsederek yardım edebilirsin.
Well, you can help me by telling me all about yourself.
Peder, sana geldim, bana bir tek sen yardım edebilirsin.
Father, I came here because you're the only one that can help me.
Ruhunu kurtarmana yardım etmek istiyorum böylece cehennemin güzelliklerinde bana eşlik edebilirsin.
I want to help save your soul... so you can join me in the glories of hell.
Bana ancak sen yardım... -... edebilirsin. - Yüce Tanrım.
You're the only one that can help me.
- Belki bana daha fazla yardım edebilirsin?
May I beg one further favor of you?
Bana duvarı onarmakta atları beslemekte, çamaşırda ve yemekte yardım edebilirsin.
You can help me fix the wall feed the horses, do the laundry and cook, if you're good.
Evet... Bana, sen yardım edebilirsin.
Yes, you can help me.
bana yardım et 686
bana yardım eder misin 113
bana yardım eder misiniz 34
bana yardım edebilir misin 55
bana yardım edin 233
bana yardım edebilir misiniz 24
bana yardım etmelisin 207
bana yardım etmeni istiyorum 22
bana yardım edersen 16
bana yardım etti 16
bana yardım eder misin 113
bana yardım eder misiniz 34
bana yardım edebilir misin 55
bana yardım edin 233
bana yardım edebilir misiniz 24
bana yardım etmelisin 207
bana yardım etmeni istiyorum 22
bana yardım edersen 16
bana yardım etti 16
bana yardım edecek misin 70
bana yardım edecek misiniz 19
bana yardım etmek zorundasın 21
bana yardım edeceksin 28
bana yardım etmelisiniz 55
yardım edebilirsin 17
edebilirsin 21
bana bunu yapma 64
bana uyar 325
bana ne 176
bana yardım edecek misiniz 19
bana yardım etmek zorundasın 21
bana yardım edeceksin 28
bana yardım etmelisiniz 55
yardım edebilirsin 17
edebilirsin 21
bana bunu yapma 64
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88