Çok geç olmadan tradutor Inglês
1,248 parallel translation
Çok geç olmadan kaç.
Run before it's too late.
Çok geç olmadan onu durdurabilecek tek kişi benim.
To find the only man who can stop him before it's too late.
Çok geç olmadan önce Takahashi lütfen beni dinle.
Listen to me before it's too late. We're running out of time.
Çok geç olmadan bir gardrop almıştım.
I just managed to buy a wardrobe before it was too late.
Çok geç olmadan Phaedos'u terk edin.
Leave Phaedos... before it's too late.
Çok geç olmadan kendini kurtar!
Save yourself before it's too late!
Neden bebek için kendini temizlemiyorsun? Çok geç olmadan.
Why don't you get yourself cleaned up for the baby before it's too late?
Açıkçası bay Worf, seçiminiz beni ilgilendirmiyor ama çok geç olmadan Kaptan Sisko'ya hangi tarafta olduğunu söylemek boynunun borcu.
Frankly, Mr. Worf, I don't care which choice you make but you owe it to Captain Sisko to let him know which side you're on, before it's too late.
Çok geç olmadan, şu anda gemiyi yok etmen lazım.
Destroy the ship now, before it's too late.
Çok geç olmadan gitmeliyiz.
We have to go now, before it's too late!
Çok geç olmadan emirlerimi almışsınız.
You pushed my order to the breaking point.
Çok geç olmadan darbeyi indir!
Strike before it's too late!
Kendinizi mutlu edin çok geç olmadan.
Enjoy yourself... it's later than you think.
Kendinizi mutlu edin, kendinizi mutlu edin çok geç olmadan.
Enjoy yourself, enjoy yourself... it's later than you think.
Çok geç olmadan eklemek istediğin... bir şey var mı diye soracaktım.
- Well, l-I'm just... l-I'm wondering, uh, now that it's ancient history... if there was anything you might like to add before it's too late.
Çok geç olmadan Jobe'u durdurmalısınız.
You have to stop Jobe before it's too late.
Hükümeti, onlarla konuşmaya ikna etmenizi rica ediyoruz. Çok geç olmadan, biri ölmeden uzlaşmaya varılsın.
We ask you to persuade the government to- - to go in there and speak to them, make some kind of compromise before it's too late- - before someone has died.
Çok geç olmadan seni Glassman Klinik'e gönderecek zorlamalar.
The kind that forces you back to the Glassman Clinic before it's too late.
En sonunda, çok geç olmadan hep birlikte kendimize geldik.
Until finally, before it was too late, we woke up together.
Çok geç olmadan durdurulmaları gerekir.
Someone has to stop them before it's too late.
Çok geç olmadan!
Now, before it's too late!
Çok geç olmadan bunun farkına varsanız iyi olur.
The sooner you realize that, the better off you'll be.
Çok geç olmadan, doku ret etme işlemini yavaşlatmalıyım.
I have to reduce the rate of tissue rejection before it's too late.
Sana yalvarmak için gönderildim... çok geç olmadan önce, dar görüşlü, aç gözlü yollarından dön.
Sent to beg you turn from your narrow, greedy ways before it's too late.
Bazen eğer bazı şeyleri biraz daha farklı söyleseydim, o zaman belki çok geç olmadan önce kendine gelirdin diye düşünüyorum.
Sometimes I think if I had just said things a little differently then maybe you'd have come around before it was too late.
- Ben Homer Simpson efendim ve çok geç olmadan sizi Washington'a geri götüreceğim.
- I'm Homer Simpson, sir. And I'm gonna get you back to Washington before it's too late.
Çok geç olmadan onu kurtarmalıyız.
We must rescue her before it is too late.
Belki de çok geç olmadan buradan gitmeliyiz.
Maybe we should get out of here, doc, before it's too late.
Çok geç olmadan oradan gidin, tamam mı?
Get out of there before it's too late, okay?
Ve bunu bu akşam çok geç olmadan söyleyecektim fakat yarın hareketli filmlere bakıyor olacağız.
And I would have said that tonight it's much too late but tomorrow we'll look at the moving pictures.
Bunları çok geç olmadan duyduğuma sevindim.
Glad I heard this before it's too late.
Bizim için en önemli şey çok geç olmadan tekrar bir araya gelmek.
The most important thing is for us to get back together before it's too late.
Agostino... ayağa kalkıp kendini savunur musun... çok geç olmadan?
Agostino... will you stand up and defend yourself... before it's too late?
Böyle düşündüğünü çok geç olmadan öğrendiğim iyi oldu, Danny.
I'm certainly glad I found out you felt this way, Danny, before it was too late.
Öyle tasarlanmış ki nesneyi yaratmak için o, geçitten geçtikten sonra... biz de onlara yardım ettik. Böylece çok geç olmadan onu farketmeyecektik.
It's like they designed away for us to help them create the device after she came through the Stargate... so we wouldn't detect it until it was to late.
Şimdi, Çavuş Frish ve diğer yardımcı kontrolörün çok geç olmadan 549'u havasahasında göremediklerini öne sürecekler.
Now, they would indicate that Sergeant Frish and his co-controller... could not have seen Flight 549 in the airspace until it was too late.
Lütfen baba, çok geç olmadan gel al beni.
Please, Daddy, come and get me before it's too late.
Çok geç olmadan hayatımı değiştirmeliyim.
I gotta change my life before it's too late.
Çok geç olmadan Hicks'in o yuvayı bulacağından emin ol.
Make sure that Hicks finds that nest before it's too late.
Çok geç olmadan.
Before it's too late.
Çekirdeği alıp çok geç olmadan gidebilirdin.
You could've taken the core and left before it was too late.
Onu öldürmek zorundayız, öyle ki, çok geç olmadan, ailemi geri alabileyim.
Paige and the girls are on their way over here right now with him. Now please, I need your help.
Orada özel bir tuzağa girdim ve oraya gidip kendimi çıkartmam gerekiyor benim için çok geç olmadan önce.
I stepped into a private trap back there and I'd like to go and try to pull myself out of it before it's too late for me too.
Madem öyle bütün insanlığı önemsemeye başlasan iyi olur. Çok geç olmadan.
Well, you better start learning to care for all of humanity before it's too late.
Çok geç olmadan gitmek zorundasın.
You've got to get away before it's too late.
Çok geç olmadan yap şunu.
- Do it for turning!
Jim senin istediğini istiyor, Archie... çok geç olmadan kunduzu kurtarmak.
Jim wants the same as you, Archie... to save the beaver before it's too late.
Çok geç olmadan mı?
Too late?
- Çok geç olmadan bu yaratıkları kovmalıyız.
- These creatures must be driven away... before it's too late.
- Çok geç olmadan gitmelisin!
- Whoa. - You must go before it's too late!
Bilmek istediğini düşünüyorum... eğer Tain'le konuşacaksan... bunu şimdi yap. Çok geç olmadan.
I thought you might want to know... if you wish to speak to Tain... do it now before it's too late.
çok geç 640
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geciktim 21
çok geçmeden 34
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok geçmeden 34
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel oldu 36
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel oldu 36
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59