Bu sadece bir başlangıç tradutor Espanhol
221 parallel translation
Unutma, bu sadece bir başlangıç.
Esas son miserias.
Bu sadece bir başlangıç.
Debemos organizarnos.
- Bu sadece bir başlangıç.
- Éste es apenas el comienzo.
Bu sadece bir başlangıç.
Es sólo el comienzo de nuestro trabajo.
Bu sadece bir başlangıç, sevgili generalim.
Es sólo el principio, mi querido general.
İlk büyük zaferimizi kazandık ve bu sadece bir başlangıç!
Ha sido una gran victoria, pero es sólo el comienzo.
Senin yaşlarında bu sadece bir başlangıç.
A tu edad, empieza Ia cuenta atrás.
Bu sadece bir başlangıç.
No he hecho más que empezar.
Bu sadece bir başlangıç.
Es sólo el comienzo.
Ve bu sadece bir başlangıç.
Y eso es sólo el principio.
Ve bu sadece bir başlangıç.
Y esto es sólo el comienzo.
- Ve bu sadece bir başlangıç.
Y sólo es el principio.
Bu sadece bir başlangıç evladım.
Es sólo el principio.
Bu sadece bir başlangıç.
Sólo es un comienzo.
Mahkemeler hayatını alacak, ama bu sadece bir başlangıç olacak.
El tribunal te quitará la vida, pero eso será sólo el comienzo.
Eğer onun en korkunç dövüşçü olduğunu düşünüyorsanız bu sadece bir başlangıç
Si tienes dudas de por qué es el luchador más temido solo mira un poco.
Yeni kariyer açısından bu sadece bir başlangıç.
Con mi carrera? Esto es sólo el comienzo.
Ve bu? Bu sadece bir başlangıç.
Y esto es sólo el principio.
Ancak bu sadece bir başlangıç.
Es solo el principio.
Hayatı geliştirebiliriz. Ve bu sadece bir başlangıç, Kes.
Podemos realzar la vida y eso no es más que el principio, Kes.
Bu sadece bir başlangıç.
Esto es sólo el principio.
Bu sadece bir başlangıç.
Esto sólo es el principio.
Bu sadece bir başlangıç...
¿ Y si fuera solo el comienzo?
Ve bu sadece bir başlangıç.
Y eso es sólo el comienzo.
Yoksa bu sadece bir başlangıç mıdır .. daha parlak bir doğuşun başlangıcı
¿ O es sólo el principio de un renacimiento superior?
Bu sadece bir başlangıç, zamanla daha derine inmeliyiz.
Es sólo el comienzo, deberíamos profundizar.
Frank McCourt için bu sadece bir başlangıç.
Es sólo el comienzo para Frankie McCourt.
Bu sadece bir başlangıç diyerek ne demeye çalıştın?
¿ Qué queríías decir con eso de "Es sólo el comienzo."?
Cep telefonu satmak, reklam satmak. Her neyse... bu sadece bir başlangıç. Hepsi aynı saçmalık.
Vender celulares, vender espacios publicitarios, es todo la misma porquería.
Bana kalırsa bu felaketler sadece birer başlangıç, bir aldatmaca, daha şeytani bir planı gizleme amacı ve benim niyetim de o planın ne olduğunu bulmak.
Creo que esos desastres son sólo un preludio. Una cortina de humo que esconde un plan más diabólico. Y pretendo descubrir cuál es ese plan.
Bu, sadece başka bir yerde yeni bir başlangıç.
Sólo significa que volveré a empezar en otro lugar.
Bu sadece benim için bir başlangıç.
Esto es sólo el principio, chico.
Eh, bu hafta, onun haftası olacak! Çünkü Colbert sadece bir başlangıç!
Ésta será su semana... ya que Colbert es sólo el principio.
Bu da sadece bir başlangıç olur.
Eso sólo para empezar.
Bu felaket sadece bir başlangıç!
¡ Una catástrofe como esta es solo el comienzo!
Bütün bu yaşadıklarımın sadece bir başlangıç olduğuna karar verdim.
Había decidido que esto sería sólo el principio.
Bütün bu yaşadıklarımın sadece bir başlangıç olduğuna karar verdim.
Estaba decidido. Por fin disfrutaría de verdad.
Sadece bu, Konuşma uzun sürdü ve bir de geç başlangıçı var tabii.
Es que Tsutomu se retrasó, y tú empezaste tarde.
Gizli Dosyaların kapatılmasının sadece başlangıç olduğunu,... daha önce hiç bu kadar büyük bir tehlikede olmadığımızı söyledi.
Dijo que cerrar el Expediente X es sólo el principio. Nunca hemos estado en mayor peligro.
Bu sadece bir başlangıç. Bu insanlar hala beni tanımıyorlar.
Esta gente ni siquiera me conoce debidamente.
Göz açıp, kapayana kadar insanları büyük mesafeler taşıyabilecek bir şey, Haron, ama bu ışınlayıcı, sadece bir başlangıç.
Puede trasladar a gente a gran distancia en un abrir y cerrar de ojos, Haron, pero este transportador no es más que el principio.
Bu güç kesintisi sadece bir başlangıç.
Este corte de energía es solo el comienzo.
- Ve bu sadece zafer serilerinin bir başlangıcı olacak.
Y ese apenas será el comienzo de una serie de conquistas.
Biliyorum sadece 4,000 mil uzakta, Ama bu bir başlangıç.
Sólo está a 4 mil millas de distancia, pero algo es algo.
fakat bu gece ne olacağını göreceğiz. bu sadece... bir başlangıç.
Pero esta noche debemos enfrentar la posibilidad que esto... es sólo el comienzo.
Ben haritada sadece bir noktaya bakıyordum. Bu muhtemelen başlangıç pozisyonuydu.
He estado mirando un punto en el mapa que es probablemente la posición de arranque.
Bu sadece bir başlangıç.
Acaba de empezar.
Bu sürüş olayı sadece bir başlangıç, değil mi?
Esto de manejar es solo el comienzo, ¿ no es así?
Ama bir gün sıra sana da gelecek, ve bu geçiş kapısı da işlerin sadece başlangıcı. Ballard hareket alanını biraz daha daralttığında veya arazinin bir kısmını senden aldığında ya da Cary Sartman'a yaptığı gibi suya ulaşmanı engellediğinde.
Pero llegará el momento, y el peaje es sólo el principio, en que Ballard decida encajonarte aún más, tal vez quitarte tierras o aislarte del agua como a Cary Sartin.
Ve bu gün, aşkımızın gücünden gelen sonsuz bir mutluluk, sadakat ve bağlılık için sadece bir başlangıç olsun.
A que este día sea el comienzo. A que este día sea el comienzo. - De un amor sin fin.
Bu odayı dağıtmak sadece bir başlangıç.
Esto es un basural, pero sólo es el comienzo.
bu sadece bir oyun 48
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16
bu sadece bir formalite 16
bir başlangıç 18
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu sana 142
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16
bu sadece bir formalite 16
bir başlangıç 18
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu sana 142
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu saçma 71
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu saçma 71