Bu savaş tradutor Espanhol
9,376 parallel translation
Keşke senin gibi 300 korucum olsaydı. Bu savaşı bir günde kazanırdım.
Si solo tuviera 300 rangers más como tú, ganaría esta guerra en un día.
- Bu savaşı bitirmeye değecek bir ödül.
Bien vale su precio por terminar esta guerra.
Ruslar bunu öğrenirse bu savaş demektir.
Si los rusos se enteraran, podría ser una guerra total.
Bu savaş oyununu bu şey manyak gerçekçi yapıyor.
Es de locos como este ejercicio es de realista.
Bu savaş oyunu bizim komutanların en güzel saatleri.
Estos juegos de guerra se la diversión de nuestros generales.
Bu savaş hilesini iptal edin yoksa Doğu bize saldıracak.
Cancele esta maniobra o el Este nos atacará.
Komutanım bu savaş hilesini iptal edin yoksa Doğu bize saldıracak.
General, cancelen el ejercicio o el Este nos atacará
Ayrıca umarım ki herkesten itibar görür ve güçlerini bu savaş zamanında ulusun yararına kullanır.
Y espero que logre reconocimiento y use sus poderes para el bien de la nación en estos tiempos de guerra.
Bu savaşı kaybetmeye niyetim yok ama bu kapıyı benden başkası açarsa o pisliklere ödülü almak için işaret fişeğini attığını söyle.
No pienso perder esta batalla, pero si esta puerta se abre, y no soy yo, dile a esos imbéciles que tú lanzaste la bengala y trata de cobrar la recompensa.
Ama bu savaşı kazanacaksak bir planımız olmalı.
Pero si queremos ganar esta guerra, necesitamos un plan.
Ama bu savaş anlamına geliyor. Biliyormusun, haklısın.
Pero esto significa la guerra.
Hepimizin bu boktan orduda olup sürekli savaşıp sürekli ölmemiz...
Esa sería la idea de que cualquiera de nosotros se quedara en esta... esta broma de ejército para luchar y luchar y perder vida tras vida...
Ephraim Knowles savaş zamanı korkakça orduyu terk ettiğin için askeri yasa uyarınca uygulama ve emsal olarak bu mahkeme seni ölüme mahkum etmiştir.
Ephraim Knowles, por su cobarde deserción en tiempo de guerra y de acuerdo a la práctica militar y precedentes, este tribunal le sentencia a muerte.
Savaş kuralları bu adamlar için geçerli değil.
Las reglas de la guerra no son aplicables.
Bu çocuklar belki, ufak ihtimal bir savaş atlatabilirler.
- ¡ Diles que sigan las órdenes! Estos chicos puede que tengan una batalla más.
Yağmalayan her erkek, kadın ve çocuğu Teksas topraklarından atmaya geldim. Bu gerçek bir savaş, Haçlı Seferleri değil.
¡ Soy el castigo, que mortifica a cada frijolito, hombre, mujer y niño de las llanuras de Texas!
( Almonte ) Bu onların savaş sekreteri!
¡ Ese es su secretario de guerra!
Savaş ve bu tür ganimeti.
Botines de guerra y tal.
Bu savaş, efendim.
Esto es la guerra, señor y no hay buenos o malos, solo vencedores y vencidos.
James'İn yanlış olduğunu kanıtlamak için bir drag * yarışı yapmaya karar verdik. Kuzey Avustralya'nın bu tarafına terkedilmiş... bir İkinci Dünya Savaşından kalma bir havaalanında.
Para demostrarle que estaba equivocado, decidí hacer una carrera en uno de los numerosos aeródromos de la segunda guerra mundial que empañan esta parte del norte de Australia.
Bu da Üçüncü Dünya Savaşı'nın başlangıcı demek.
Y eso será el comienzo de la Tercera Guerra Mundial.
Fakat bu mazeret kabul görmüyor ve dört yıl sürecek bir savaş yaşanıyor. Doğan gerginlik ise hala devam etmekte.
Pero la excusa no fue aceptada, y lo que siguió fue una guerra de cuaro años y las tensiones se siguen viendo hoy en día.
Bu, neden Üçüncü Dünya Savaşı çıkartabilecek bir şey yaptığını açıklardı.
Eso explicaría por qué hizo algo que podría originar la Tercera Guerra Mundial.
Uzaylıların kazandığı savaş ve bu.
Los aliados ganando la guerra y esto.
Tebrik ederiz. Amadeus Kulubü'nde bu sezon savaş yetimlerine destek oluyoruz.
Este trimestre, el Círculo Amadeus apoya con orgullo a los huérfanos de guerra.
Bu küçük bebeğin Bulge Savaşı'nda olabildiğince çok yardıma ihtiyacı olacak.
Esta pequeñita de papá va a necesitar toda la ayuda posible... para luchar contra el vicio.
Bana anlattıklarına göre babam daha gençken şerifle kavgaya tutuşmuş ve bir grup insanın önünde onun kıçını yere sermiş. Bu yüzden o çocuğu Kore Savaşı boyunca asker kaçağı diye çağırmışlar.
Me dijeron que papá cuando era joven, se había metió en una pelea con el Sheriff y noqueó a ese tipo delante de un montón de personas porque alguien lo llamó desertor durante la Guerra de Corea.
Bu işte % 70 için savaşıyorsun, değil mi?
Estás luchando por el 70 % de esto, ¿ sí?
Bu sistem savaş analizi için daha uygun. Bir sonraki hareketin ne olacağının milyonlarca simülasyonunu yapabiliyor. Geleceği bir saniyede yüzde doksan dokuz doğruluk oranıyla tahmin ediyor.
Más apropiado para análisis de batallas, correrá miles de simulaciones de lo que podría suceder, predirá el futuro con un 99 por ciento de precisión en menos de un segundo, o esta prueba mapeará un espacio tridimensional y lo usará para modelar teletransportación cuántica.
Hayır dostum, bu bize dayatılan bir savaşı yapmak ve onu kazanmakla ilgili.
No, colega, esto es tener una guerra que se nos forzó, y ganarla.
Bir terör eyleminin geçmişi izlenebilir. Bu bizi bir savaş nedeni yapar.
Un acto de terror que pueden rastrear hacia nosotros como acto de guerra.
Doğu Berlin'deydim, bu yüzden yarım gün benim geri gelmemi bekledi. Sonra 3.Dünya Savaşı'nın nasıl durdurulacağına dair kendinin deli fikirleriyle dolu bir liste verdi.
Estuve en Berlín Oriental, entonces me esperó por medio dìa..... y me dio una enorme lista de ideas locas... de cómo detener Tercera Guerra Mundial.
Bu şey bir savaş planının önemli bir parçası.
La llave de esto està aquì... es el plan de guerra.
Bu zorunda kaldığımız bir savaşı sürdürmekle alakalı.
Quiero librar la guerra que se nos impone.
Bu gece ki savaş oyununda yeni bir aşamaya geçiyoruz.
Entraremos esta noche en una nueva fase de este ejercicio
İşte bu yüzden savaş narasına ihtiyacımız var.
Por esto es que necesitamos un grito de batalla.
Biz bir Savaş Odası kurduk, ama bu saçmalık.
Hemos creado una sala de guerra, pero es un lío.
Bu çocukları kendi savaşımızın içine çekmemiz hoşuma gitmiyor.
No me gusta poner a estos chicos en el medio de nuestra pelea.
Tabii kasabadaki en aklı başında kişi bu tip partileri eski haline döndürmesi için ilk ve son kez savaş ilan etmezse.
A no ser que... alguien de la ciudad le declare la guerra a estas fiestas en un último intento de que todo vuelva a la normalidad.
Bu görkemli B-17 İkinci Dünya Savaşı gazileri tarafından sevgi ile yenilendi. Her gece korkunç kabuslar görmelerine rağmen.
Este majestuoso B-17 ha sido cariñosamente restaurado por los mismos veteranos de la 2ª guerra mundial que lo ven todas las noches en sus horribles pesadillas.
Peki, tamam, bilip bilmediğinizi bilmiyorum ama bu aralar bir iç savaş yaşıyoruz.
Vale, no sé si sabe esto o no. pero ahora mismo estamos teniendo, un tipo, de guerra civil.
Yani o savaş ganimeti ve bu şehre ait, tıpkı şu silahlar gibi.
Así que es un botín de guerra, y pertenece a esta ciudad, tal como esas armas.
Keşke bu kötü ülkeyle savaşında yanında olabilseydim.
Me gustaría estar a su lado luchando contra este malvado país.
Bu adamlar bir sokak savaşı veriyor.
Estos tipos luchan en una guerra callejera.
Bu ülke 2.Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük krizinden geçiyor.
Este país está en su peor crisis desde la Segunda Guerra Mundial.
İşte bu sayede savaşı kazanacağız.
Por eso vamos a ganar esta guerra.
Hayır. Bu benim savaşım.
¡ No, ésta es mi lucha!
Bu şekilde bir savaşı kazanırsın.
Y encontrar el punto... para atacar en el momento justo y ganar la guerra.
Bu bir tür savaş mı?
¿ Es alguna clase de guerra?
Chuckles ona verdiğin her emri sorguluyor bu da biraz zor olacak, savaş sırasında kötü olabilir.
Risas... cuestiona cada orden que le doy, lo que va a ser un poco difícil, un poco peliagudo.
Bu trajik olay Dünya Askeri Birliği'nin bir yıl önce savaşı kaybetme tehlikeleri göz önüne alınacak olursa gerçekten de çok uygun bir zamanda gerçekleşti.
Este trágico evento no podría haber llegado en un mejor momento para la Coalición Militar de la Tierra, ya que han estado en peligro de perder la guerra desde hace un año.
savaşçı 50
savaş 353
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşın 42
savaşçılar 32
savaşa 30
savaş ve barış 20
savaşta 41
savaşlar 27
savaş 353
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşın 42
savaşçılar 32
savaşa 30
savaş ve barış 20
savaşta 41
savaşlar 27
savaş var 18
savaş tanrısı 21
savaş başladı 22
savaşacağım 16
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaşacağız 28
savaştayız 44
savaşalım 20
savaş tanrısı 21
savaş başladı 22
savaşacağım 16
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaşacağız 28
savaştayız 44
savaşalım 20
savaş sırasında 28
savaş onunla 21
savaş sona erdi 25
savaştan önce 32
savaş istasyonları 22
bu sabah nasılsın 16
bu sabah 343
bu saçmalık da ne 22
bu sana 142
bu şarkı 23
savaş onunla 21
savaş sona erdi 25
savaştan önce 32
savaş istasyonları 22
bu sabah nasılsın 16
bu sabah 343
bu saçmalık da ne 22
bu sana 142
bu şarkı 23
bu sana ders olsun 23
bu sadece bir oyun 48
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu şartlar altında 79
bu sadece bir rüya 16
bu sadece bir oyun 48
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu şartlar altında 79
bu sadece bir rüya 16