English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yanlış adam

Yanlış adam tradutor Espanhol

1,809 parallel translation
Yanlış adamı yakaladınız.
Tienes al hombre equivocado.
Yanlış adam.
Equivocadamente.
- Yanlış adamı yakaladınız!
¿ qué hacéis? Os equivocáis de hombre!
Yanlış adamı yakaladınız.
Tiene al hombre equivocado.
Yanlış adamı bulmuş olabiliriz diyorum.
Digo que sospecho que tenemos al hombre equivocado.
Yanlış adamı yakaladınız.
Tiene al tipo equivocado.
Yanlış adamı içeri tıkmış olabiliriz.
Que quizás detuvimos al tío que no era.
Belki de yıllar önce yanlış adamı yakaladınız.
Y pensé que a lo mejor habían cogido al hombre equivocado hace años.
Yanlış adamı yakaladın.
Te equivocaste de hombre.
Hiç yanlış adamı tutukladım mı?
¿ He arrestado alguna vez al tipo equivocado?
Yanlış adamı getirdiniz.
No debería estar aquí.
Yanlış adamı vurdunuz!
Disparaste al tipo equivocado.
Yanlış adamı aramışım.
Llamé al tipo equivocado.
Vurmak için yanlış adamı seçmişim.
Vaya que escogí al maldito ruso equivocado al que dispararle.
Yanlış adamı mı öldürdük?
¿ Matamos al tipo equivocado?
- Sanırım yanlış adamı yakaladınız.
- Creo que se equivocaron de hombre.
Yanlış adamı buldum.
Te equivocaste de persona.
Çok ciddiyim. Ben bu iş için yanlış adamım.
En serio, creo que no soy el más indicado para hacerlo.
Benim. Ben yanlış adamın vücudunda tıkılı kaldım.
Es que estoy atrapado en el cuerpo equivocado.
Yanlış adamın oğluna çarptın.
Acabas de meterte con el hijo de puta equivocado.
Yanlış adamı yakaladığımızı farketmemiz biraz zaman aldı.
Nos tomó un rato percatarnos que teníamos al tipo equivocado.
sanırım yanlış adamı seçmişim.
Pude haber seleccionado el hombre equivocado.
Bombacımız yanlış adamı mı vurdu?
Nuestro bonbardero pegó al tipo equivocado?
Yanlış adamı öldürdü.
Que mató al hombre equivocado.
Stella, o zaman da yanlış adamı yakalamadığımızdan eminim.
Stella, sé que no teníamos al tipo equivocado aquella vez.
Yanlış adamı içeri tıktınız. DNA eşleşmesi bunun kanıtı.
Erróneamente encarcelado y la coincidencia de ADN lo prueba.
Polis yanlış adamı yakaladı.
La policía tiene al hombre equivocado.
Polis yanlış adamı yakaladı. Ama çocuk gerçekten var. Ve yardımımıza ihtiyacı var.
La policía tiene al hombre equivocado pero el niño es en efecto real y necesita nuestra ayuda.
Bazen yanlış adamı yakalıyorsunuz ve... bir bakıyorsunuz ki herşeyinizi kaybetmişsiniz.
A veces atrapan al tipo equivocado y al final pierden todo.
- Yanlış adamı yakalamışsınız.
Escogiste al tipo equivocado.
Yanlış adamı yakaladınız, söylüyorum size.
Teneis al tío equivocado, tío, lo juro.
Üzgünüm ama, yanlış adamı arıyorsunuz.
Lo siento, pero tiene al hombre equivocado.
Yanlış adamı mahkum ettirmişsin.
Creo que condenaste al hombre equivocado.
Yaşlı kadının teki yanlış adamı teşhis edince ayakkabısız şerefsiz kurtulmuş.
La misma anciana identifica al tipo equivocado en un reconocimiento. El idiota descalzo se libró.
Hiçbir DNA, bana yanlış adamı yakaladığımızı söyleyemez.
Quiero hacerlo sola. Me iré a casa de mi abuela.
Hiçbir DNA, bana yanlış adamı yakaladığımızı söyleyemez.
Es mejor que el plan que tuvieron. Aquí viene. Quizá deberías decirle a él, así juntos pueden hablar con tus padres.
Cenazedeydi ve yanlış adamı tutukladınız.
Él estuvo en el funeral y arrestaron al hombre equivocado.
"Ayı Adam" için bilet almıştım ama.. yanlış salona girmişim.
Compré boleto para Grizzly Man y me metí a otra sala.
Genç bir adamın söylemimi bir ozalit kopyaya yanlış izah etmesinden sorumlu tutulamam.
No puede hacerme responsable de que un muchacho transforme mi discurso en un plan de destrucción.
Yanlış yapıyorsun, adamım.
Estás colocado, tío.
Bildiğim tek şey Almanlar Uyuyan Adam'ı kışkırtarak yanlış yaptılar.
Lo único que sé es que los alemanes no debieron provocar al Hombre Durmiente.
Dostum, bu yanlış yol adamım.
- Amigo, ese es el puto camino equivocado, hombre.
Benim kötü adam olduğumu düşündüğünüzü biliyorum ve senin için kötü sonuçlanan bazı yanlış kararlar verdiğimi reddedemem. Ama şu anda tek endişem Jessi'nin davranışları.
Sé que piensas que soy un tipo malo, y no puedo negar que haya tomado algunas malas decisiones que quizá no fueron lo mejor para ti, pero por el momento, lo que más me preocupa es el comportamiento de Jessi.
Bir adamın diğerine şey yaptığı fikri tamamen yanlış, değil mi?
Su idea de lo que hace que un hombre sea hombre es completamente, completamente errada, ¿ no?
- Adam'ın sana anlattıkları yanlış değil.
Lo qué Adam te contó no estuvo mal.
Derken adam yanlış bir taksiye biniyor.
Y entonces él se monta en el taxi equivocado. Por Dios.
Keri'nin yaşında kız kardeşim var ve herifin biri aynı şeyi ona yapsa ve adamı yakalasam... Beni yanlış anlamayın.
Miren, no me malinterpreten.
Geçen gün, adamın teki yanlış şişeleri almış, makine de ötmeye başladı tabii.
El otro dia, un tipo tenía unas botellas incorrectas, la máquina estaba sonando...
- Adamım, pası yanlış yere attı.
- Amigo, ha fallado el lanzamiento.
Lanet olsun adamım bu çocuk bir yanlış hedef.
O sea, ese chico es un verdadero asesino.
Bak, bence yanlış adamı yakaladın.
Mira, creo que tienes al tipo equivocado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]