Ben geldim tradutor Francês
5,453 parallel translation
Ben geldim.
Je suis é la maison.
- Tatlım ben geldim.
- Bébé, je suis rentré!
- Sakin olun millet, ben geldim.
- Tout va bien, je suis là.
- Önce ben geldim!
– J'étais là la première!
Selam. Ben geldim.
Je suis rentrée.
Hey, millet! Ben geldim!
Salut, les oiseaux!
Ben geldim, Kim song!
C'est moi, Kim Song!
- Katie, ben geldim.
Je suis à la maison!
Tatlım, ben geldim!
Chérie! Je viens de rentrer!
Sahiden ben geldim.
C'est bien moi.
Ben geldim.
Je suis là.
O yüzden ben geldim.
Alors, me voilà.
Ben geldim.
C'est moi.
Sence ben buraya nasıl geldim?
Voilà pourquoi je suis ici.
Beni çağırdın, ben de geldim.
Tu m'as demandé. Je suis là.
Nine, ben de yeni geldim.
Je viens d'arriver.
Hayır, hiç de bile ben John Doe'yu neden bilerek serbest bıraktın bunu sormaya geldim.
Non pas du tout. Je suis juste ici pour demander pourquoi vous avez choisi de laisser John Doe s'en aller.
Ben geldim.
Je suis rentré.
- Peki ben nereden geldim? - Hatırlayamıyordunuz.
Comment suis-je arrivée là?
- Bilmiyorum, daha yeni geldim ben.
Je l'ignore. Je viens d'arriver.
Ben buraya nasıl geldim?
Comment j'en suis arrivée là?
- Ben de buradan geldim.
Et moi aussi.
Ben Joel Kotkin'le geldim.
Non, j'accompagne Joel Kotkin.
Raphael, ben Peder Julliard! Seni eve götürmeye geldim!
C'est le père Julliard, je vais te ramener à la maison!
Kanun kaçaklarının gezegeninden geldim ben.
Je viens d'une planète de hors-la-loi.
Yok, ben sadece yüzümü göstermeye geldim.
Non, je suis juste ici pour montrer mon visage.
Fakat babam öldüğünde, annem Hollanda'ya geri döndü,... ve ben de büyükbabamla yaşamaya geldim
Mais quand mon père est mort, ma mère est retournée en Hollande. Et je suis allée chez mon grand-père.
Bu senin işin Long Qi üstelik ben sadece müzik dinlemeye geldim.
Cette affaire est entre toi et Long Qi. Je suis juste venu à © couter la musique.
İnsanlar Şangay'da bir çok fırsatın olduğunu söyledi. Ben de bu fırsatlar için buraya geldim.
Les gens disent qu'il y a beaucoup d'opportunità © s à Shanghai, donc je suis venu pour tenter ma chance.
ben bu gezegenden değilim, çok uzaklardan geldim.
Je ne suis pas de cette planète, je viens de loin.
- Ben de geldim arkadaşlar!
- J'ai réussi!
- Ben buraya kura için geldim.
- Je suis là pour le tirage.
- Ben buraya bir şey bırakmaya geldim.
Je t'apporte des trucs.
Charlie, ben sadece buraya bunları söylemeye geldim bende Mohini ile birlikte kalıyorum.
Charlie, je suis venu te dire que... Mohini et moi ne viendrons pas.
Birlikte yağma yapmak için anlaşmıştık ben de kabul ettiğim için geldim.
Nous avons tous passez un accord pour attaquer ensemble et je viens l'honorer.
Ben de bu yüzden geldim zaten.
C'est pourquoi je suis ici.
Ben daha yeni geldim.
Les gars vous vous enflammés. Je, vous savez...
Hayır, ben Vida hakkında konuşmaya geldim.
Non. Je, euh... Je suis venu pour parler de Vida.
Ben şey demek için geldim... - Özür dilerim.
Je voulais te dire que j'étais désolée.
Ben efendimi almaya geldim.
Je viens... chercher... mon Maître.
Ben... Aslında sana bir şey vermeye geldim.
Je... suis venu en fait pour te donner quelque chose.
- Ben sana barış teklif etmeye geldim Jeannie..
- Je suis venu en paix, Jeannie.
Evet, iyiyim, ofise yeni geldim. Ben buradan gideceğim.
Je pars bientôt du bureau.
Ben geldim!
C'est moi.
Royal Ascot'a gideceğim için bu penguen kıyafetlerinden lazım olunca ben de buraya geldim.
Comme je vais au Royal Ascot et qu'il faut apparemment être habillé en pingouin, me voici.
Aslında ben de bu konu hakkında konuşmak için geldim.
En fait, c'est à ce propos que je suis venu vous voir.
Ben senin tavsiyene uyup Charles Vane'in cezasını kaldırdığımda tekrar bu adanın ticaret merkezi hâline geldim.
Quand j'ai pris votre conseil et levé le bannissement de Charles Vane, je suis de nouveau redevenue le centre de tout commerce de cette île
Derhal geldim, ama beni afallattı. Ben de Bay Wei Ling Soo'yu onun maskesini düşürmesi, amacıyla sahte bir isimle getirdim. Sonucu görüyorsunuz.
J'ai fait venir Wei Ling Soo anonymement pour la démasquer, et voyez le résultat!
Ben sonradan geldim.
Je suis arrivé après coup.
Ben bu ormana geldim ve buraya medeniyet getirdim.
Je suis venu dans cette jungle et je l'ai civilisée.
Ben Carl Casper, Marvin'i görmek için geldim.
Salut, je m'appelle Carl Casper. J'ai rendez-vous avec Marvin.
geldim 384
geldim işte 33
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
geldim işte 33
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitsem iyi olacak 25
ben gitmiyorum 138
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitsem iyi olacak 25
ben gitmiyorum 138