Ben george tradutor Francês
826 parallel translation
Siz gidin ben George ile geleceğim.
Partez devant. Je... je vous rejoindrai.
Ben George Armstrong Custer, Monroe, Michigan'dan.
Je suis George Armstrong Custer de Monroe, Michigan.
Ben George M. Cohan. 4 temmuzda Philadelphia'da tiyatro açıyorum mu demiştiniz?
Je suis George M. Cohan. Vous ouvrez le 4 juillet? .
Ben George Bailey.
Ici George Bailey.
Ben George Grisby. Hani "Grisby ile Bannister".
Je suis George Grisby, de Grisby Bannister.
Charlie, ben George Stroud.
Charlie, George Stroud à l'appareil.
Ben George Stroud.
Ici, George Stroud.
Ben George WiII sen de adeti geImiş... ... Cokie Roberts gibi davranmadan kahvaItı edeIim mi?
Déjeunons tranquillement... sans nous chamailler comme un couple hétéro.
Ben George Niles.
Je m'appelle George Niles.
George ben gittikten sonra sakın değişeyim deme.
Quand je serai partie, ne change pas.
Gerçekten çok naziksin, George, fakat, babanla ben düşünmüştük ki ne olursa olsun, daima birlikte olmayı...
Tu es très gentil, mais nous nous étions dit que nous resterions toujours...
David, George ve ben kazdık.
David, George et moi. - Qui est ce David?
Ben de George Washington'um. Telefon etmek istiyorum.
Et moi, George Washington.
Ben sizin en yakın komşunuzum. Sizi çağırmayı düşünüyordum, ben, George ve John burada.
On voulait venir vous voir, George, moi et John, mon fils.
- Hepimiz için bitti sen, ben ve George.
- C'est fini pour nous.
Bilemiyorum George, ben...
Je me demande...
Ben olsam yapmazdım, George.
Ne fais pas ça, Georges.
Ben öğrenci George Armstrong Custer.
Je suis le Cadet G.A. Custer.
Ben benzinli motoru savunamayacağım ve George ile aynı fikirde olup, keşke otomobiller keşfedilmeseydi demek zorunda kalacağım.
je condamne le moteur à essence et je me range à l'avis de George Il se peut que je regrette qu'on les ait inventées
"Kararı ben verecekmişim"!
"Vous serez le juge"! Donnez-moi beaucoup de crackers, George.
Ben de George M. Cohan.
Je suis G.M.Cohan.
George, korkarım ki Josie'den önce annenle ben de bu işlerden elimizi çekiyoruz.
Ta mère et moi nous nous retirons...
George'la ben de bebek hakkında konuştuk ama o uzaktayken nasıl olacak...
George et moi en avons parlé, mais puisqu il doit partir,
Ben geldim, Bay Gower! George Bailey.
C'est moi, monsieur Gower!
George, ben yaşlı bir adamım ve insanlar benden nefret ediyor.
George, c'est ce que j'apprécie chez vous.
Ben de onları sevmediğim için olay karşılıklı olmuş oluyor.
George, je suis un vieil homme et la plupart des gens me détestent.
Ben gitmiyorum, George.
Je ne pars plus, George.
Ben evden çıkınca turuncu arabanla beni George'un evine kadar izledin.
Puis, tu m'as suivi dans ta décapotable chez Georges.
Ben umuyordum ki, siz... George!
J'espérais tellement...
O ve George... Şimdi de ben.
Lui, puis George... et maintenant moi!
Ben Suçyolu dergisinden George Stroud.
George Stroud de la revue Le Monde du crime.
Oğlum, George, hiç vazgeçmedi, ve ben de vazgeçmiyorum!
Jamais! Pas plus que mon fils!
George ve ben diºari çikip bir ºeyler içecegiz.
George et moi allons prendre un verre.
Evet, ben George Washington'u tanımadım...
Le fondateur du Mexique.
Ben George Amcan.
C'est George.
- Günaydın George. - Ben.
- Bonjour, George.
Hep öyleydi. Ben de silahtan nefret ederim George.
Moi aussi, je hais les armes, George.
George'u kalması için ben zorladım.
C'est moi qui ai forcé George à rester.
George yakışıklı. Ulu Musa, ben çok şanslı bir kızım.
J'ai vraiment beaucoup de chance!
Yani, sence George ve adamları... bu işi yapacaklar, George payını alacak... sonra da ben ondan alacağım.
Alors tu penses- - disons- - George et ses gars... font le coup, et George a sa part- - peut-être que je pourrais la lui prendre, hein?
- Ben de George.
Moi, c'est George.
Ben senin dostunum George.
Je suis ton ami, George.
Bu işi beraber bitireceğiz! Sen ve ben!
On va remplir ce contrat, George, toi et moi.
Bilmem, sanırım unuttum. Ben de.
Eh ben... par Saint George, j'ai oublié.
Ben de George Washington değilim.
Qu'est-ce qui t'arrive?
Ben Teğmen Russell'la birlikte George Birliği sektöründe olacağım.
Je serai dans le secteur de la compagnie George avec Russell.
Ben sadece eski dostum Welshy'ye bir merhaba demeye geldim.
Je venais juste dire bonjour à George.
George bana bir iş verdi, ben sana madene kadar, malzemelerinin.. .. yük arabalarıyla taşınmasına yardım edeceğim.
George m'a engagé, j'ai deux chariots pour porter le matériel à la mine.
Ben onun ve George Pratt'in altın madeninin yukarısına bir kulube inşa ettim.
J'ai bâti la cabane où ils ont leur mine d'or.
Herhalde mil yataklarındaki olukta çalışıyorlar, ben gidip George'a bakayım.
Ils doivent être aux drains. Je vais chercher George.
Ben, Sam ve George ile birlikte pis bir belanın içindeyim.
J'ai assez trimé avec Sam et George.
george 3808
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98