English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Buraya geliyor

Buraya geliyor tradutor Francês

2,334 parallel translation
- Buraya geliyor.
- En route vers ici.
Stephen Collins buraya geliyor.
Stephen Collins vient me rejoindre.
Çocuklar, onu görebiliyorum. Buraya geliyor.
Je le vois, il arrive.
O yapmacık rahiple buraya geliyor...
Elle est venue avec ce curé mielleux.
Buraya geliyor.
Il se pointe ici!
Öyle diyorsun ama orada bir tane bulamazsın çünkü hepsi buraya geliyor.
Bientôt, tu n'auras plus à y aller pour en voir parce qu'ils viennent tous ici.
Onlar buraya geliyor.
Ils viennent ici.
Yardakçılarınız buraya geliyor, Mr. Storge.
Voilà vos hommes, Mr Storge.
Buraya geliyor musun?
Tu viens chez moi?
Şerif buraya geliyor.
Le shérif va arriver.
Bonny ilk kez mi buraya geliyor?
N'est-ce pas la première fois que Bonny vient ici?
Sayın Vali! Su çok hızlı bir şekilde buraya geliyor!
Excellence, Su Chan arrive.
Şu anda bakıcın Georgia'yı görüyorum seni okula götürmek için buraya geliyor.
Là, je vois ta baby-sitter, Georgia, qui vient t'amener à l'école.
Jack, Dana'yı sorgulamak için buraya geliyor.
Jack est en chemin pour interroger Dana.
- Uçaklar... Buraya geliyor mu?
Les avions viennent ici?
General Glaber şu anda himayesini bağışlamak üzere buraya geliyor.
À l'heure qu'il est, Glaber est en route pour accorder son mécénat.
Bana karşı öyle iyi ki, bütün zenginler ve rapçiler bana geliyor. Herkes Trinny'den bir parça almak için buraya geliyor anladın mı?
Il est si bon envers moi, que les basketteurs, les rappeurs, tout le monde veut s'équiper chez Trinny, tu vois?
Abberline, bugün buraya geliyor.
Abberline arrive aujourd'hui.
su yavru bana güldü. Tanrim, buraya geliyor.
Cette bombe vient de me sourire.
Şartlı tahliye memuru yeni bilgilerle buraya geliyor.
Son agent de probation est en route avec des infos à jour.
Anneni aradım. Buraya geliyor.
Je viens de parler à ta mère, elle arrive.
Astrid, annenle birlikte buraya geliyor.
Astrid et ta mère vont revenir.
Sakın bakma ama o piç kurusu buraya geliyor. - Kim?
Ne regarde pas maintenant... mais ce fils de pute est à venir en
Çünkü Cade şuan buraya geliyor.
Cade arrive bientôt.
Hepsi telsizlerden birbirine... "Amerikalılar buraya geliyor" diye yumurtlamış olmalıydılar.
Alors maintenant tout le monde est sur sa radio, j'suis sur, vous savez, "Hey, les Americains arrivent par là."
Hayatlarına devam etmek yerine pek çoğu buraya geliyor veya ölüyor.
Au lieu de se faire une vie, la grande majorité des gars ont abouti ici ou sont morts.
O mu buraya geliyor, sen mi oraya gidiyorsun?
Il descend ici ou tu montes?
Buraya geliyor.
Elle vient ici.
Sizin gibilerin çoğu buraya bir imza, fotoğraf ya da hatıra falan almaya geliyor.
La plupart viennent demander un autographe ou une photo, ou un souvenir, ou autre chose.
Şu an buraya geliyor.
Il arrive.
İçişleri Bakanı bizi tebrik etmek için bizzat buraya geliyor.
Je vous félicite pour votre détermination.
Adam buraya sık, sık geliyor. Yani rastlarsan ona sormayı dene.
Il y est souvent.
Buraya geliyor.
Regarde.
Buraya geliyor.
Ils sont en chemin.
Teyzem San Antonio'dan buraya geliyor.
Tu ne sais pas dans quoi tu t'embarques.
İnsanlar her gün buraya senin sahip olduklarını istemek için geliyor. Senin yüzünü istiyorlar.
Les gens viennent me voir pour me demander ce que vous avez.
Bence buraya hepsi temiz hava için geliyor ki o da pek fazla yok gibi.
Les gens viennent ici prendre l'air, c'est de ça que nous manquons.
Nefesi ta buraya kadar geliyor.
J'ai senti son haleine.
Buraya mı geliyor? Ben de bunu söylüyorum ya.
C'est ce que je viens de dire.
- Buraya mı geliyor?
- Il va venir ici?
Buraya çok rahat uyum sağlayacakmışsın gibi geliyor.
On dirait que tu vas vite te sentir à l'aise ici.
Evet, evet, buraya geliyor.
Ouais! Il va revenir!
Carlos buraya kimin için geliyor?
- Alors qui Carlos veut-il abattre ici?
İnsanlar buraya Tanrı'nın gazabını görmek için geliyor.
Les gens viennent ici pour être frappés par la majesté de Dieu.
Evet çok geliyor o dediğinden buraya.
- On en reçoit beaucoup, ici.
Cade buraya gelince "İngilizler geliyor." cümlesine yeni bir anlam kazandıracağız.
Je vais donner un nouveau sens à l'expression : "les anglais débarquent."
Jimmy'nin tayfası buraya doğru geliyor
Les hommes de Jimmy arrivent.
Konuşmak için buraya geliyor.
Elle vient ici pour parler.
- Sana hiç mantıklı geliyor mu? - Buddy'nin buraya Angela Collette ile birlikte gelmesi kadar mantıklı geliyor.
- Pas plus que la présence d'Angela Collette.
- Buraya mı geliyor?
- Il vient par là? - Oui. - Merde.
Erkekler buraya aşağılanmak ve işkence için geliyor olabilir ama onlardan birinin fazla zorlanıp saldırganlaştığını düşünmek pek zor değil.
Les hommes viennent se faire humilier, mais il est possible que l'un d'eux ait été poussé à bout et s'en soit pris à elle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]