Tamamıyla tradutor Russo
1,942 parallel translation
Bu çok kötü bir, kendini yok etme planı, ve tamamıyla bu konuda arkandayız.
Это ужасный, безнадежный план, но мы стопудово за тебя.
Tamamıyla seni seviyorum.
Я безумно тебя люблю.
Sizler şu an tamamıyla geçici olan zor bir süreçten geçiyorsunuz.
У вас просто временная чёрная полоса.
O tamamıyla özgür, bu yüzden seninle orada buluşacak.
Он свободен, так что встретитесь на месте.
Tamamıyla açık.
Как на выставке.
Bilgin olsun, onu giyerek tamamıyla kaçık gibi görünüyorsun.
И, к твоему сведению, ты смотришься в ней абсолютно ненормально.
Tamamıyla.
Именно.
- Tamamıyla.
Именно.
* Çözdüm seni tamamıyla sonunda *
* Наконец-то * * я вижу тебя кристально чётко, *
Tamamıyla ay ışığında yalnız.
Совсем одна в полуночном свете.
- Bence tamamıyla...
- Думаю, именно это...
Bu tamamıyla yanlış çıktı.
Ой, все так глупо получилось!
İşine tamamıyla bağlandığında böyle olur bu işler.
Это происходит тогда, когда ты женишься на своей работе.
Tamamıyla büyüleyiciydi.
Она совершенно захватывает.
Tamamıyla benim hatam adamım.
Это мой косяк.
Arka kapı tamamıyla camdan ibaret.
Задняя дверь полностью стеклянная.
Gizli bir harekatta sivil unsurları kullanmak, tamamıyla duyguların suiistimal edilmesiyle alakalıdır.
Если используешь гражданских в тайной операции, всё дело в моральной манипуляции.
Bay Forte, karar tamamıyla size aittir.
Мистер Форте, это полностью ваше решение.
Uçağımı çaldın ve bana tamamıyla saygısızlık ettin.
Вы угнали мой самолёт и проявили полнейшее неуважение ко мне.
Ama yeraltı suyuyla temas ediyorsanız ki bu kesinlikle ihtimaller dâhilinde görünüyor sisteminizi tamamıyla yenilemeniz gerekecek.
Но если вы загрязняете грунтовые воды, что, похоже, весьма вероятно в данном случае, вам придется заменить всю систему целиком.
Sen kendini tamamıyla bana verdin.
Ты отдала себя мне Полностью.
Sanırım beni tamamıyla çözdünüz, değil mi Bayan Barlow?
Пока я здесь, я вижу Вы пытаетесь понять меня, мисс Барлоу?
Birilerini, tamamıyla amatörce ve ahmakça davranmaktan azarlarken en azından, dinliyormuş gibi görünmelerini beklerim.
Когда я объявляю кому-то выговор за непрофессионализм и... глупость... Я ожидаю, что они хотя бы притворятся, что слушают.
Tamamıyla katılıyorum.
Абсолютно согласен.
Yani tamamıyla yabancı kişiler bizim kötü durumda olduğumuzu düşünüyorlar.
Совершенно чужие люди думают, у нас неприятности.
Sadece... uzun bir süre uzakta olmak ve tamamıyla ihmal edilmek...
Ну просто... быть так далеко столько времени и и чтоб потом тебя полностью проигнорировали...
Bu tamamıyla Doug'la ilgiliydi.
Всегда все касалось Дага.
Teksas'ın diğer bölgelerinden ki beş tanedir, tamamıyla farklıdır.
И он абсолютно не похож на весь остальной Техас, который на самом деле можно разделить на пять штатов.
Bu gaddarca ve hatta otoriter bir karar gibi geliyor olabilir biliyorum ama bu karar Meclis tarafından tamamıyla desteklenmektedir.
Я знаю, это может казаться слишком суровым шагом и даже деспотизмом, но все эти меры были безоговорочно поддержаны Генеральным Советом.
Olmaz, burada tamamıyla yanılıyorsun
Нет, нет, нет, здесь ты целиком ошибаешься.
Kendisi, tamamıyla Ziyaretçi teknolojisiyle bir bebek sahibi olacak olan ilk anne olacak.
Она будет первой матерью, чей ребенок появится на свет с помощью технологий визитеров.
Ben tamamıyla o adamların tutuklanmasından yanayım.
Я за аресты таких людей.
Ve tamamıyla utanç vericiydi, ama sonraki gün çok üzülmüştü işte, utanmıştı.
Было так неудобно... Он так переживал на следующий день... Был подавлен.
Tamamıyla aptalca bir ihanetti, hem annen hem sen hem de Charlotte'a
И это было тупым предательством по отношению к маме, к тебе и к Шарлотте.
Tüm borçlar tamamıyla ödendi.
"Все долги оплачены сполна".
Tamamıyla.
Это точно.
Tamam, o halde buradan ayaklarıyla yürüyüp gitti yani.
Что ж, может быть, тогда он сам взял и ушел оттуда?
Evet, ön sözleşmenin 23'den 29'un sonuna kadarki maddelerinin yardımıyla yeni aylık tahminleri yansıtacak şekilde AOSM'yi ayarladım. Tamam.
Я посчитала средневзвешенную цену с новыми факторами и разобрала статьи с 23 по 29.
Tamam, tamam. Weinstein aracımızdı, tamam mı? - Elebaşıyla hiç tanışmadım.
Ладно, с ним был связан Вайнштейн, я с ним не встречался.
Ben de hep bunu söylerim, tamamıyla katılıyorum.
Не мог бы согласиться больше.
Bu arada, öyle bir fuara Star Trek teğmen üniformasıyla katılmak istemezsiniz. Tamam, bir de şöyle anlatayım.
Которая, кстати, одно из тех мест, где вы не захотите находиться одетыми в форму лейтенанта из Звездного Пути.
Denize açılıyoruz, yelkovan kuşlarıyla yüzüyoruz ve dalış yarışması yapıyoruz, tamam mı?
садимся на лодку и поплаваем с буревестниками, а ещё проведём соревнование по дайвингу, ладно?
Bu arada geri döndüğümüzde, bebeğin anne ve babasıyla birlikte, Wallowski'yi burada istiyorum, tamam mı?
Ах да, к тому времени, как мы вернемся, я хочу видеть Валловски с отцом и матерью, ясно?
Tamam, sen kazandın bayan, tam anlamıyla tüylerimi ürperttin.
Оки. Твоя взяла, дамочка, ты на меня жуть наводишь.
Tamam, genelde yardımcıyla konuşmam, ama senin durumun için bir istisna yapacağım.
Так, ладно, я вообще то не разговариваю с прислугой, но в твоем случае сделаю исключение.
Şimdi bu kız arkadaşıyla kavga etmiş, tamam mı?
Понимаешь, он с девушкой своей повздорил
Dolayısıyla bu şirketlerin dünya piyasası fiyatlarından satılması durumunda Rus ekonomisinin tamamı yabancı sermayeye satılmış olacaktı.
Вся российская экономика могла бы быть продана иностранным инвесторам, если бы цена, по которой бы продавались эти компании, соответствовала ценам на международном рынке.
Tamam, Sıçrayanlar radyo dalagalarıyla iletişime geçiyorlar, o belli zaten.
Ну, скиттеры общаются при помощи радиоволн... Это совершенно ясно.
Olmaz, cevabım hayır. Sen Meg Ryan ile dans etmek için beni kroketimle yalnız bıraktığında seninkinin ilginç arkadaşıyla gevezelik edemem, tamam mı?
Я не собираюсь сидеть там и общаться с её " интересным другом оставив меня в баре с тарелкой полной орешков.
Ben savcıyla birlikte çalışmıyorum. Sadece kaçakları yakalıyorum tamam mı Andre?
Послушайте, я не из офиса прокурора.
- Tamam, bütün detaylarıyla anlatırım.
Я бы осталась на коленях и развлекла тебя своими губами.
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamlandı 26
tamamı 16
tamam oldu 33
tamamiyle 25
tamam öyle olsun 18
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam dostum 85
tamam anne 127
tamamlandı 26
tamamı 16
tamam oldu 33
tamamiyle 25
tamam öyle olsun 18
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam dostum 85
tamam tamam 209
tamam mıyız 25
tamam patron 67
tamam o halde 42
tamam da 58
tamam evlat 70
tamam millet 88
tamam işte 104
tamam öyleyse 133
tamam değil 44
tamam mıyız 25
tamam patron 67
tamam o halde 42
tamam da 58
tamam evlat 70
tamam millet 88
tamam işte 104
tamam öyleyse 133
tamam değil 44