Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ E ] / Eğlence

Eğlence перевод на португальский

5,510 параллельный перевод
Nasıl bir eğlence- -
De que tipo de...
Önce Para, Sonra Eğlence..
Primeiro pagamento, depois aproveitem.
Ama öyle olduğunda eğlence neresinde olacak?
Mas qual seria a piada nisso?
Belki de toksinlerimi atan eğlence düşkünü Phil olmayınca onların kötü yanlarını ben ortaya çıkarıyorum.
Talvez eu desperte o pior... quando não há o amoroso Phil por perto para neutralizar as minhas toxinas.
Bana eğlence bulacağını biliyordum.
Fico feliz em saber que tenho um fã.
Carson, bu gürültü patırtı nedeniyle çalışanların fazla üzerine gidiyoruz. Balodan sonra onlar için ufak bir eğlence tertiplemeni istiyorum. - Buradan ayrılmadan önce.
Carson, esta agitação gera trabalho extra para os criados, por isso, gostava que planeasse um passeio para eles, depois do baile, antes de regressarmos a casa.
Beni tanımıyorsun ama balo salonunda genç kızları izlemenin bana göre bir eğlence olmadığını duymuş olman gerek.
Pode não me conhecer, mas deve ter ouvido bastante para saber que ver debutantes num salão de baile, para mim, não é diversão.
Bu, teşekkür amacıyla verilen bir eğlence değil mi?
Compreendo. E isso é um dia divertido, como agradecimento?
Arkadaşlığınızı kâr olarak gören eğlence arayan kızlara uygun olduğunuzu söylüyorsunuz.
Diz que só serve para raparigas que querem divertir-se e que veem um lucro na sua amizade.
Hem de ana eğlence.
E também o espectáculo principal.
Joker'in eğlence evi bu kez nerede söyle.
Diz-me onde é que fica desta vez o covil do Joker.
Televizyon yok, internet yok. Hiç eğlence yok.
Não tem havido TV, não tem havido Internet, não tem havido nenhum divertimento.
Bu kubbe burada olduğu sürece bu kasabayı bizim eğlence parkımız yapabiliriz.
E enquanto a cúpula existir, podemos fazer desta cidade o nosso recreio.
Eğlence bitti.
A festa acabou.
Eğlence daha yeni başlıyor.
O divertimento está a começar.
Eğlence daha yeni başlıyor.
A diversão está só a começar.
Ders dışı şeyler de yok eğlence de.
Sem aulas, sem actividades extras, sem diversão.
Herkes için eğlence.
- Diversão para todos.
Konsey gelmeden önce, tüm eğlence moratoryumda olacak.
Antes do Conselho chegar, e pôr uma moratória à diversão.
eğlence geliyor.
É quando a bebida toma conta de nós.
Eğlence bu!
Isto é divertido!
Beyler eğlence ve sorumsuzluk tanrısı bize gülümsüyor.
Senhores, o deus de diversao e comportamento irresponsavel esta sorrindo para nos.
Eğlence tanrın şimdi nerede?
Onde esta seu deus da diversao agora? Huh?
Benim tek duyduğum eğlence ve sorumsuzluk tanrısının geri döndüğü.
Serio? Porque tudo que eu ouvi foi o deus de diversao e comportamento irresponsavel esta de volta.
Belli ki, kendine yeni bir suç ortağı bulmuş adı da Doktor Kendini Beğenmiş Eğlence Yoksunu.
Ao que parece tem uma nova parceira do crime e chama-se Dra. Pretensiosa Sem Graça.
Eğlence kaçıran?
Esmagadora de alegria?
Eğlence kamyonu geldi ve iyi zamanlar getirdi!
O camião da diversão chegou e está prestes a largar montes de bons momentos!
Orada bir eğlence var ve sen reklamı eğlencenin tam ortasına küçük bir mola gibi saplıyorsun.
Os anúncios aparecem a meio dos programas de entretenimento.
Tam kararında bir eğlence olur.
Seria divertido quanto baste.
Eğlence peşindeki bu duppy bir çalıda efendisinin yemek zilini çalmasını bekler.
Esse espírito permanece cravado como um espinho, esperando que o seu senhor faça soar o sino do jantar.
Kendine fazla güvendin, ben de fişini çektim. Arkadaşlarınla son eğlence şansını da elinden kaçırdın.
Sou eu quem manda, arma-te em espertinha e lá se vai a tua oportunidade de te divertires com teus amigos.
- Aradıklarını söylüyorlar. Ama belli ki çocukların eğlence için kaçtıklarını düşünüyorlar.
- Dizem que estão à procura, mas vêem apenas duas crianças a gozar.
Neşelenmek zordu. Eğlence çok pahalıydı
A diversão era difícil de encontrar, o entretenimento era caro...
Korkmanıza gerek yok bu bir eğlence.
Não tenha medo, é divertido!
Peki, Justin... Lisedeki eğlence kabilinden uyuşturucu kullanımını biliyorsundur?
Está ciente do uso de drogas recreativas na escola?
Yetişkinlere Eğlence şirketinin iş planlarını yolla.
Envia-me o plano de negócios de entretenimento para adultos, ok?
Normal bir konuşma ciddi bir eğlence olursa ne olur?
E quando a conversa casual se torna em diversão à brava?
Eğer ürünler Ben imha edecek de. Benim. Eğlence.
E se ninguém me disser onde as minhas posses estão, serão produtos que irei usar no meu laser.
Eğlence sektörü.
Entretenimento.
Birinci sınf eğlence.
Entretenimento de primeira.
Kendine eğlence arayan birisi işte.
Apenas alguém que também quer receber.
Karşılıklı tatmin sağlayan bir eğlence diyelim.
Foi um arranjinho mútuo.
Son yıllarda en iyi eğlence kaynağım oldun.
Foi a melhor diversão que tive em anos.
Çoğu insan müzik dinlemekle ya da şovun adında sunucunun ismi geçen eğlence şovlarıyla meşgul oluyor.
Estão demasiado ocupadas a ouvir música ou a ver aquela já mencionada porcaria denominada entertenimento.
Dün akşam bizimkiler Project Runway'i izliyorlardı ve bir anda Hannaların evinde eğlence haline geldi.
Uma destas noites, a minha família assistia ao Project Runway, e do nada tornou-se hora de brincar na família Hanna.
Asıl eğlence başlamak üzereyken partiyi bitiremeyiz.
Não posso dar uma festa por terminada quando a diversão está a começar.
Ve... bazen eğlence için...
E para se divertirem, às vezes.
Benim eğlence anlayışım bu değil.
Isto não é a minha ideia de diversão.
Bana eğlence anlayışını anlat bakalım.
Porquê que tu... Não me contas algumas das tuas ideias?
- Eğlence!
Diversão.
Ordu ve eğlence sektörü birleşip hikayemin çıkmasını engellemek için her şeyi yaptılar. Şimdi de FBI gerçekleri öğrenmenizi engellemek için, bana iftira atmak istiyor.
E agora o FBI quer incriminar-me para evitar que vocês saibam a verdade!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]