Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ G ] / Geri getireceğim

Geri getireceğim перевод на португальский

509 параллельный перевод
Yapacağım en son şey olsa bile Tom'u geri getireceğim.
Vou salvar o Tom, nem que seja a última coisa que faça.
Onu geri getireceğim.
Vou-me embora e volto com a patroa.
Onu geri getireyim, lütfen. Onu hemen geri getireceğim.
Deixe-me trazê-la de volta, por favor.
Onu bulup geri getireceğim.
Vou procurá-lo e trazê-lo de volta.
Tek bir delik açılmadan geri getireceğim sana.
Trá-lo-ei de volta sem buracos.
Onu saat 3'te geri getireceğim.
Trago-a de volta às 3 horas.
Ben bu Dowd'u geri getireceğim.
Vou buscar esse Dowd de volta!
Posta arabasını geri getireceğim!
Eu vou trazer aquela diligência de volta!
Uygun bir zamanda onu geri getireceğim.
Vou trazê-lo de volta na devida altura!
O çocuğu Bolivya'dan geri getireceğim.
Eu mando vir o rapaz da Bolívia.
Vali, General'i aşağılıyor ve adam öfkeden köpürüyor ve "General'i geri getireceğim" diyor.
0 Governador insulta o General, e o Capitão diz : "Eu sou o Governador. Vou procurar o General!"
Kadınımı aldı. Onu geri getireceğim.
Levou a minha mulher.
Sana tapınağının hazinesini geri getireceğim!
Trarei de volta o tesouro do vosso templo!
Bu akşam Flostre'a gidip onu geri getireceğim.
Irei lá hoje á noite para a trazer de volta.
Sana söz veriyorum. Tommy Kopeck'in idam edildiği gün, onu geri getireceğim.
Dou-te a minha palavra que a trago quando o Tommy for executado!
Merak etmeyin parayı geri getireceğim.
Estejam tranquilas. Eu reponho o dinheiro. Vão ver.
- Ödünç alıyorum. Geri getireceğim.
- É um empréstimo, depois devolvo.
- Pekala, Şimdi sıkı dur, Tom amca. Onu geri getireceğim.
Bom, deixa de me sacudir, Tio Tom.
Ona şan veren tüm gelenekleri geri getireceğim.
Hei de restabelecer todas as tradições que a fizeram grande.
Seni yaşama geri getireceğim.
Eu levo-te de volta.
Geri getireceğim.
Eu trago-tos de volta.
Onu geri getireceğim.
Tê-lo-á de volta.
Onu geri getireceğim Lew.
Trarei de volta, Lew.
İşim biter bitmez hemen geri getireceğim.
Trago-a logo que acabar de me servir dela.
Vücudun sınırları aşılmadan kaptanınızı geri getireceğim.
Devolver-vos-ei o vosso Capitão antes de atingir o limite corporal.
- Sana, büyükbabanı geri getireceğim.
Eu vou buscar o seu avô.
- Evet, onu geri getireceğim.
- Sim, eu trago.
Yaşamı boyunca eşim tarafından yapılan hoş bir geleneği geri getireceğim ve kendine bir isim koymana izin veriyorum.
Vamos reviver uma tradição antiga estabelecida pela minha falecida esposa enquanto viva, e fazê-lo escolher o próprio nome.
Onu geri getireceğim!
Trága-o de volta!
Onları geri getireceğim.
Vou à procura deles.
Kitap için teşekkürler, geri getireceğim.
Obrigada pelo livro, devolvo-o depois de o ler.
Geri getireceğim.
Devolvo-os depois.
Onu geri getireceğim.
Quero ir buscá-lo.
Gizli polisi emekliye ayıracağım, özgür seçimleri geri getireceğim, azınlık istismarına son vereceğim ve makamımı da Yeni L.A.'ya taşıyacağım.
- Estou planeando a defesa da polícia secreta, restabelecer as eleições e meus privilégios de honra e... transladar a sede do governo outra vez a Los Angeles.
Hazineyi dolduracak, cüzdanları zengin yapacak ganimeti Roma'ya geri getireceğim.
E trarei as pilhagens para Roma, enchendo os seus cofres e bolsas.
- Onu geri getireceğim.
- Vou buscá-lo.
Lütfen ödünç alabilir miyim? Onu bizzat geri getireceğim, şeref sözü.
Trago-ta de volta, pessoalmente, palavra de honra.
- İşim biter bitmez, onu geri getireceğim.
- Trá-lo-ei de volta num piscar de olhos.
Onu geri getireceğim.
Eu trago-a de volta
Bir şekilde oğullarımızı geri getireceğim.
Hei-de trazer os rapazes de volta.
Seni götürüp geri getireceğim.
- Levo-a até lá, e trago-a de volta.
Evet, ama geri getireceğim. Şovu satınca onları geri getireceğim.
Quando vender o show, trarei todos de volta.
İç uzayın sonuna kadar gidip geri getireceğim.
Irei até ao fim do espaço de Vénus para o recuperar.
Onu geri getireceğim, Karen.
Não te preocupes. Eu trago-o de volta.
Geri getireceğim, söz veriyorum.
Eu devolvo-os, prometo.
Onu geri getireceğim.
Irei trazê-la da volta.
Oraya gidiyorum ve mecbur kalırsam eğer... boynuna tasmayı geçirip geri getireceğim!
Eu vou até lá, e se for preciso trago-o de volta numa coleira!
Ben yemeğin geri kalanını hazırlayıp getireceğim.
Eu acabo o resto do jantar e levo-o para a mesa.
Dinle. Kampa geri döneceğim. Lewis'i bulucağım ve yardım getireceğim.
Vou voltar para trás, procurar o Lewis, buscar ajuda.
Ama onları geri getireceğim.
Mas vou trazê-los de volta.
Onları geri getireceğim.
Vou trazê-los de volta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]