Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ K ] / Karın nasıl

Karın nasıl перевод на португальский

997 параллельный перевод
- Karın nasıl?
- E a sua esposa?
Karın nasıl?
Como está a sua esposa?
- Karın nasıl biri?
Como é que é a sua mulher?
- Senin karın nasıl, Penny?
- Como está a tua mulher, Pennv?
Karın nasıl biriydi Dave?
Como era a sua esposa, Dave?
Karın nasıl?
- Como está a tua mulher?
- Karın nasıl?
- Como está a tua mulher?
Hey, Franklin, karın nasıl?
Hey, Franklin, como vai a tua mulher?
- Karın nasıl?
- A tua mulher está boa?
Karın nasıl?
Como está a tua mulher?
Karın nasıl?
Como vai a esposa?
- Evet, karın nasıl?
- Então, como vai a tua mulher?
Ben karışmak istemiyorum ama nasıl bir kadın olduğunu biliyorsun.
"Para mim, daria na mesma, mas esse gênero de mulher..."
Ve tipi esanasında dondurucu esen fırtınadan korunabilmek için karın içinen nasıl gömülmem gerektiğini de onlardan öğrendim.
e me ensinaram cómo proceder na neve para não ficar congelado no inverno.
Masum gençliğimde düşünüp duruyordum ki, ben de bir zamanlar sizin gibi masumdum belki bir gün bana da çıkardı uygun bir eş adayı bilmem gerekirdi o zaman, nasıl davranacağımı ve eğer bir de zenginse ve bir de nazik biriyse ve eğer yakası kar gibi beyaz ise ve biliyorsa bir bayana nasıl davranacağını hayır demeliydim ona.
Outrora acreditava eu, Quando era ainda inocente E já o fui tanto como vós Que talvez também eu Viesse a ter alguém
Hiç parası yoktu ki, bilmiyordu da nezaketi ve gömleğinin yakası, kar beyazı değildi bilmiyordu bayana nasıl davranacağını.
E eu fiquei sem saber O que fazer E como não tinha dinheiro Nem era asseado Não era um trabalhador Educado e honrado
Karın nasıl?
E a esposa?
Karınızla nasıl mı böyle konuşurum?
Como me atrevo?
- Karınız nasıl?
- Como está a sua mulher?
- Karınız nasıl?
- Como está a Sra. Brophy?
Hiç Laura'yı karınmış gibi hayal ettin mi? ...... polis balosunda veya stadyumda yanındaymış gibi ya da senin bir gangsterle silahlı bir çatışma sonucu nasıl yaralandığını dinlerken gibi?
Alguma vez imaginou Laura como sua mulher... a seu lado no baile da polícia, ou nos saldos... ou a ouvir a história heróica de com recebeu o tiro na perna... no tiroteio com o gangster?
Moll Hala'nın aklı arap saçı gibi karmakarışıktı. O amcanın donsuz eve nasıl geldiğini hiç anlayamadı ve düğmesi çıkarılmıştı.
Aí, a tia Moll que era do género de ficar sempre confusa... nunca conseguiu entender como é que ele chegou a casa sem ceroulas... e com o rabo todo arranhado.
Hem Michael, George'un hikayelerini ilginç bulursan... Elsa'nın nasıl karım olduğu hakkındaki... hikayeyi de dinlemelisin.
E se achar interessante a história do George, então deverá saber como a Elsa... se tornou minha mulher.
Elbette, ipuçları köşesinde kot pantolonlardan yemek lekeleri nasıl çıkarılır yazıları yazmak yerine bir bavul cinayetine bulaşmadığınız sürece Bayan Daverich.
A menos que a senhora... Srta Deverich, em vez de escrever os seus concelhos às donas de casa sobre como remover nódoas de chilli de gangas azuis, envolva-se num caso de assassinato nas estradas.
- Nasıl bu çıkarıma vardın?
Quantos foram, para lá?
Bu paralara nerede ve nasıl sahip olduğunuzu anlatmanız sizin çıkarınızadır.
E será de seu interesse dizer-nos onde e como obtevo este dinheiro.
Thorwald'un karısına nasıl lakaplar taktığını bilmiyorum ama şu kadarını söyleyeyim, gece o metal bavulla yaptığı gezintilerde evden kendi eşyalarını çıkarmıyordu çünkü eşyaları hala evinde.
Não sei o que o Thorwald chamava à mulher, mas digo-te uma coisa : aquelas deslocações à noite com a mala de metal não eram para levar as coisas dele, porque as coisas dele ainda estão no apartamento.
Çakıl taşını kavrayıp kenara çekmek için çenesini nasıl kullandığına bakın. Diğer karınca ona biraz yardım ediyor.
Vejam como as mandíbulas são usadas para agarrar o seixo e retirá-lo... com apenas uma pequena ajuda de outra formiga.
Ayrıca, gözü dönmüş, kudurmuş, vahşi bir hayvan gibi, doymak bilmez şehvetiyle, hizmetçilerinizin, kızlarınızın, karılarınızın namusuna göz dikmişti, de. Nasıl bir kadın avcısı olduğundan söz et.
Em seguida insista em sua odiosa luxúria... e de seu bestial apetite que se estendia a servas, filhas, mulheres, por todo o lado que seu incendido olhar e coração selvagem cobiçassem fazer presa.
- Karınızla nasıl tanıştınız, Bay Vole?
- Desde o nosso primeiro encontro. - Como conheceu a sua mulher, Sr. Vole?
Peki Teğmen Manion'un karısının başına gelenleri nasıl açıklıyorsunuz?
Sendo verdade, como explica o que se passou com a mulher do Tenente Manion?
Nasıl bir kadın, karın?
Como é que ela é?
Nasıl gideceğiz, karın doyuracağız?
Como é que saímos daqui? E comer?
Karını oradan nasıl kurtaracağız? Emniyetle?
Como a tiramos de lá com vida?
Burada anlamadığım tek şey, Tanrı'yı bu işe nasıl karıştırdığın.
O que não entendo é como vais meter Deus nisso?
Akabe'ye karşı yapacağınız saldırıdan nasıl bir kar umuyorsunuz?
O ataque que planeiam contra Aqaba... Que esperam ganhar com isso?
.. nasıl da uslanıyordunuz.. .. n'olur bizi dışarı çıkar diye yalvarıyordunuz.
Vão preferir que suas mães as tivessem afogado num balde.
Karısının odasında yabancı bir erkek bulan kocanın nasıl davranacağından asla emin olunamaz.
Quando um marido encontra outro homem no quarto de dormir da mulher, nunca se sabe como ele vai reagir.
Bir erkek başka bir ilişkisi olmadığına karısını nasıl ikna edebilir?
Como é que um homem convence a mulher que não está a ter um caso?
Karınızı ve beni şaşırtan nokta nasıl bunu artık hiç hatırlamadığınız.
E o mais estranho para a sua mulher e para mim... é o fato de nem se lembrarem.
Karınız nasıl oldu da bu şekilde dışarı çıkmanıza izin verdi?
Que descuidada, a sua mulher! Deixá-lo sair assim.
Sığırın ayak izinden su içmemiş olan Texas'lılara rastlarsam, ya ellerini sıkarım yada Daniel Webster purosu ikram ederim!
Se algum dia vejo um texano que não beba nas charcas, tiro o chapéu e lhe aperto a mão.
- Sana kar geldiği zaman yapacaklarını, tipide nasıl hayatta kalacağını ve insanlarla nasıl anlaşma yapacağını öğrettim, ama kadınlar bir kadının kafasında neler dolanır kimse bunu bilemez.
Ensinei-o a saber, quando chega a neve, como sobreviver a uma tempestade e como tratar os homens. Mas quanto as mulheres... ninguém sabe o que pensa uma mulher.
Acaba Maddox'u nasıl devreden çıkarırız? Bir kanun adamını öldürmek bizim için sorun olabilir.
Não acho que o Maddox seja de facilitar... e matar um homem da lei, é encrenca pela certa.
Yapılmakta olan bir binanın kazığını sökmek için nasıl ruhsat çıkarılır?
- Queria uma informação. Como posso conseguir uma licença para desenterrar um pilar de um edifício que já está a ser construído?
Bu sürtükleri karınla... nasıl bir tutarsın?
Existe uma grande diferença entre Min Lan, e estas raparigas aqui
Nasıl Ma'nın içini işleyip, gönlünü Huang'ın karısına kaydırdınız?
Como Ma Huang, encenava e seduzia a sua esposa?
Karısını nasıl öldürebildi? Onlar çok nazik kişilerdi demek istiyorum.
Quero dizer, eles eram boas pessoas, tinham bom coração.
- Senin karın nasıl?
- E a tua mulher?
Oraya gittikten sonra, oranın bizi inandırdığı gibi yumuşak bir karından ziyade nasıl yaşlı çetin bir boğaz olduğunu sık sık düşünmüşümdür.
Depois de chegarmos, pensei muitas vezes que era bem mais difícil do que ele nos tinha feito crer.
Belki Arthur'un nasıl olup ta kayıplara karıştığını söyleyebilir bize.
Talvez nos possa explicar por que é que o Arthur desapareceu täo misteriosamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]