Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / O da öldü

O da öldü перевод на португальский

1,320 параллельный перевод
Ve eğer Bay Saint'i rahatlatacaksa, o da öldü.
E se isso consolar o Sr. Saint, o tipo também morreu.
- Sonra Cliff ve sen ve o da öldü.
- Tu e o Cliff, certo? Ele está morto.
O da öldü.
Ele também morreu.
Ama sonra o da öldü.
Mas depois ela morreu.
O da öldü.
Acabou morta.
Çocuklarımın eşlerinden sevdiğim bir seninkisiydi, gel gör ki o da öldü.
Foste o único que escolheu uma esposa que eu gostava, e tinha de ser a que morreu. Eu sei.
O da öldü.
Ele também já está morto.
Daha sonra, kocası da bilinmeyen nedenlerden öldü.
Mais tarde, o seu marido morreu na rua, sem motivo aparente.
Babası Hudut Geçişi savaşında öldü.
O pai dela morreu na batalha da Fronteira Pass.
Ve Amyas da ertesi gün aynı şekilde öldü.
E foi assim que o Amyas teve o seu encontro com o destino no dia seguinte.
Şimdi öldü ama o zamanlar da gidiciydi.
Ela está morta agora, mas ela já estava a caminho na altura...
Çoğu. Bir kısmı da B.B. gibi oldu... diğerleri de öldü.
A maior parte deles, ou então a seguir o caminho do B.B., ou mortos.
O öldü mü? - Onun da cesedi bulundu mu?
Também encontraram o corpo dela?
Fred gibi o da bizim için öldü.
Ele está tão morto para nós como a Fred.
Linda öldü, Kurt da hafif suçla yırtar.
A Linda morreu e o Lobinho safa-se com uma contravenção.
Elimizde olan tek iyi şey Cole'un minik kız arkadaşı. Bu arada o öldü.
Mas a única coisa boa da namoradinha do Cole, que, a propósito, está morta,
Komutan Tucker'ın bir kız kardeşi vardı. Saldırıda öldü.
O comandante Tucker tinha uma irmã.
Ailem Clare'in yaşındayken öldü ve o günleri tekrar yaşamıyorum.
- Certo. Era da idade dela quando perdi os meus pais... e não estou a revivê-lo.
Waterloo'da öldü.
O meu papá era um soldado, senhor.
Kardeşimin bir bebeği oldu ve ona ben bakıyorum çünkü kardeşim öldü... ve sonra bebek bacaklarını ve kollarını kaybetti... artık sadece gövdesi kaldı ama yine de karımla ona bakıyoruz... ve gittikçe büyüyor, oldukça da mutlu... ama işim kolay değil, karnımızı doyurmak için ikinci bir işte çalışıyorum ama o bebeğin yüzünde gördüğüm mutluluk bizim için her şeye değiyor.
E a minha irmã teve um filho. Ela morreu e eu tomo conta dele. Mas o bebé perdeu as pernas.
Biri fidyeyi çaldı ve... çocuğu kaçıranın yeğeni öldü, o da Pita'yi öldürdü.
O dinheiro do pagamento foi roubado e... O sobrinho do raptor foi assassinado, e o raptor matou a Pita.
Dr. Lanning bu sabah USR merkezinde öldü. ÖIüm nedeni, intihar.
O Dr. Lanning morreu esta manhã na sede da USR... sendo a causa da morte, aparente suicídio.
Hayır. Aslında annem de bir kaç yıl önce öldü. Babam da.
Minha mãe morreu faz alguns anos, e também o meu pai.
Ama artık pesonun değeri düştü, bu iş öldü o da kendini dönüştürüyor.
Agora com este assunto do dólar, seu negócio está acabando. E... procura se converter em alguma outra coisa.
Atkins intihar etti. Jameson 1 1 Eylül'de öldü, Pentagon'da.
O Atkins suicidou-se, e o Jameson morreu no Pentágono, no 11 de Setembro.
Ailemin geri kalanı burada öldü.
O resto da minha família morreu aqui.
Koyunların ve sığırların hepsi öldü, ya da sattık.
As ovelhas e o gado sumiram, morreram ou foram vendidos.
- Babamın ortağı. - Kalp krizinden öldü şirketi kuran ortak.
Burt Baskin, o sócio do meu pai, e seu cunhado, co-fundador da companhia, morreu de ataque cardíaco.
Annem, babam öldü, O nedenle Mwanza'ya geldim. 1995'te savaşmak için... yaşamak için.
Os meus pais morreram, depois fui para Muansa, em 1995, para a luta da vida...
Kocası da virüsten öldü.
O marido dela também morreu.
Robinson St.Louis'de 1919 da doğdu, ama o 2 yaşındayken annesi öldü.
Nasceu em São Luís em 1919, mas a sua mãe morreu quando ela tinha 2 anos.
Ancak o da yakın zamanda öldü. Çok hastaydı.
Mas ele morreu recentemente, estava muito doente.
Edmunds kaçtı, Claudia öldü, bu kadın silah ucunda.
O Edmunds foge, a Claudia morre, agora esta mulher só vai à força da arma.
- Bayan Milliken'ın kocası yaklaşık bir buçuk saat önce öldü.
O marido da Sr.ª Milliken morreu há hora e meia.
Geçen yıl Slovenya'da öldü.
Foi morta na Eslovénia o ano passado.
Karanlıktı. Mutabakat'a bilgi sızdıran Lauren'ın babasıydı ve o öldü.
O pai da Lauren é que andava a passar informação ao Pacto e morreu.
Otopsi raporuna göre, Lenny Starks posterior fossa bölgesinde epidural hematomdan öldü.
Nunca houve qualquer esfaqueamento. Segundo o relatório da autópsia, Lenny Starks morreu devido a um hematoma epidural na fossa posterior.
- o ise Piper öldü söyleyebilirim çünkü.
- porque ela sentiria a morte da Piper.
Soong'un vericisinin sinyali öldü.
O transponder do Soong não dá sinal.
O da kendi yedeği odasındayken mi öldü?
Morreu com um substituto no quarto dele?
Ve arkadaşım da onunla birlikte öldü.
E também o matou.
O da mı öldü?
Ela também morreu?
Güvenlik şefiniz öldü. NCIS donanma gemisini korumakla görevli.
O seu chefe de segurança está morto, e é trabalho da NCIS proteger os superiores da Marinha.
Ağabeyim on yaşımdayken öldü. Annem erken yaşta Alzheimer hastalığına yakalandı. Hayatımın aşkı, eşcinsel çıktı.
O meu irmão mais velho morreu, quando eu tinha 10 anos, a minha mãe começou a sofrer de Alzheimer muito nova, o amor da minha vida era "gay"
Babama da yıldırım düştü ve adam öldü.
e o meu pai é atingido por um raio.
Kuru temizlemeci Sal'ın çocuğu öldü.
Morreu o filho do Sal, da lavandaria.
Ve Phil amca... Phil amca da uzun zaman önce öldü.
E o tio Phil também morreu há muito tempo.
Sonra da o... babam öldü.
Para ele foi como a morte.
ama o da araba kazasında öldü. Ama Sam'le evlendikten sonra.
Ela morreu num acidente de carro, depois que casou com o Sam.
- ama o da 3 yıl önce öldü.
- Mas ela faleceu tem 3 anos.
Orada ölü, yaşlı bir adam var. Ve onun erkek arkadaşı da öldü.
Está um velho morto... e o namorado dele também.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]