Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ S ] / Size diyorum

Size diyorum перевод на португальский

493 параллельный перевод
Size diyorum, bir adamın son sözleri...
- Claro! - As últimas palavras de alguém...
Size diyorum, şuradaki gitarı alacak tutacak, akordunu yapacak ve sizler için tıngırdatacak!
Digo-lhes, ele vai pegar naquela guitarra, vai rodá-la, afiná-la e tocar para vocês!
Size diyorum, dünyanın sonu geldi.
É como vos digo, o fim do mundo está a chegar.
Dahi, size diyorum, o bir dahi.
Genial. Eu digo-vos, ele é um génio.
Bayım! Size diyorum, bayım! Bayım!
Senhor.
Size diyorum.
Garanto-vos uma coisa.
Size diyorum!
Você!
- Ve ben size diyorum ki, Hep beraber ilerleyelim ve bu mezar meselesini bir sonuca bağlayalım!
Portanto, avancemos e coloquemos à prova estes assuntos sérios.
Size diyorum, bu adam farklı biri.
Este homem é diferente, digo-vos eu.
- Size diyorum, duyuyor musunuz?
- Estou Ihe dizendo, esta ouvindo?
Size, bir mahkemeye çıkarma emri alalım, diyorum.
Eu disse : "Vamos buscar um mandado de habeas corpus."
Size hoş geldiniz diyorum.
Dou-lhe as boas vindas.
- Size bu o diyorum!
- É ele, sim.
Diyorum size, suya düşünce böyle olmuştur.
Estou-vos a dizer, foi a queda que fez aquilo.
- Bu, o değil. O değil diyorum size.
- Não é, estou-lhe a dizer.
- Şimdi size iyi geceler diyorum.
- Agora desejo boa noite.
Size adam beni öldürecek diyorum!
Eu lhe digo que ele quer me matar!
Size tabancaları çaldı diyorum.
Ele roubou as armas, estou-lhe a dizer.
Size buraya gelin diyorum!
Voltem imediatamente!
Size hoşgeldiniz diyorum.
Dou-lhe as boas vindas.
Sir Griswold Mackalwane, size hoşgeldiniz diyorum.
Sir Griswold de McElwaine, seja bem-vindo.
Size daha önce bu adamı ve kızı bir şekilde gördüm diyorum!
Eu disse-vos que já tinha visto este homem e a rapariga também
Beyaz bir balina diyorum size.
É uma baleia branca, volto a dizer!
Asılın diyorum size.
Remem malvados!
Durun diyorum size.
Larga-o já disse.
Ne diyorum size, kasırga...
Eu digo a si, digo-lhe, um tornado...
Majesteleri adına size hoşgeldiniz diyorum.
Em nome de Sua Majestade Imperial dou-vos as boas-vindas.
Bu sebeble dostlarım, size elveda diyorum. Ve ayrıca sizin şu berbat çimlerinize bizi uygun bulduğunuz için de üzgünüz. - Lena!
Assim a minha amiga e eu dizemos adeus... e lamentamos que não nos considerem aptos para nos sentarmos na vossa relva.
Size tam 350,000 diyorum!
350 mil dólares!
Hayır, hayır, hayır, hatırlıyorum diyorum size.
Não, o Dr. Boden lembrou-se.
Onu gördüm diyorum size.
Acabo de vê-lo.
Hepsi benim hatamdı diyorum size.
- Uma vez que era verdade! - Tudo isto foi por minha culpa :
Size tüm kalbimle hoş geldiniz diyorum.
Só posso dizer, do fundo do meu coração : bem-vinda!
Parmağımı kapmştı diyorum size...
Agarrou o meu dedo, sabes...
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
gostamos tanto dele que voltaremos depressa ele paga ao gaiteiro e a música é nossa adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho e não demorem já sinto saudades vossas como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus não demorem, voltem depressa quero vê-los outra vez recordem esta canção e voltem depressa vão e voltem depressa voltem com os bolsos cheios carteiras recheadas, não queremos lixarada façam o trabalho depressa e tragam carteiras cheias enriqueçam esta tarde e voltem depressa temos um relógio de ouro que nos dá as horas certas
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus não demorem, voltem depressa quero vê-los outra vez recordem esta canção e voltem depressa e quando estivermos longe ouviremos a canção adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho, não demorem já começo a ter saudades como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus e quando estivermos longe ouviremos a canção adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar.
Size aşağıya inseniz iyi edersiniz diyorum.
Haa... sim. É melhor descer.
Size, endişelenmeyin diyorum.
Calma! Já vos disse para não se preocuparem. - Cuidado.
Böylelikle hoşçakal diyorum size. Çünkü daha aramam gereken çok yer var.
Com essa, me despeço com pena.
- İmparator Maximilian adına size aramıza hoş geldiniz diyorum.
Em nome do Imperador Maximiliano, sejam bem-vindos.
- Size, açın diyorum!
Abra, estou eu a dizer.
Diyorum ki, Bayan Scott, size kişisel bir soru sorabilir miyim?
Sra. Scott, posso fazer-lhe uma pergunta pessoal?
Size en iyi mal onda diyorum.
Ela tem sempre produto do melhor.
Hepiniz bir açıklamayı hak ediyorsunuz ve memnuniyetle... diyorum ki ; eşim size açıklayacak.
Vocês merecem uma explicação e tenho o prazer de anunciar que a minha mulher vai esclarecer tudo.
- Hedefe ne kadar kaldı? - 5 mil, Size geri dönelim diyorum!
- Qual a distância do alvo?
Tam hedefin üzerindeyiz diyorum size!
Estamos sobre o alvo!
Pekâlâ, ama ben hata yaptığını söylüyorum. Ve diyorum ki bana ait olan sandalyeyi geri almak için Sosyalist Parti kongresinde hazır bulunacağım. Ve herkese size ait olan sandalyeleri geri almak için orada olun diyorum!
Bem, mas eu digo que se equivoca... e que vou ir ao congresso do Partido Socialista... para ocupar o posto que me corresponde, e isto a todos... a que vai ocupar o posto que corresponde!
İğrenç bir yalan diyorum size!
É uma grande mentira.
Size buraya gelin diyorum!
Vem aqui!
Geçerli bir kredi kartı olmadan... çek kabul edemem diyorum size.
Já lhe disse que não posso aceitar o cheque sem um cartão de crédito válido.
O halde size hoşçakalın diyorum, üstelik son kez.
Então despeço-me de si. Espero que seja a última vez que eu a vejo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]