Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yukarı ve aşağı

Yukarı ve aşağı перевод на португальский

487 параллельный перевод
Kutsal Majesteleri, Lordum Ptolemy Yukarı ve Aşağı bölgelerin lordu Ra'nın, Horus'un ve Thoth'un oğlu...
Sua Majestade Divina, meu Senhor Ptolomeu Senhor das regiões altas e baixas filho de Ra, de Hórus e de Thoth, amado de...
Asansör yukarı ve aşağı hareket eder.
Um elevador sobe e desce.
Yukarı ve aşağı giderek gerçeğe uygun bir şekilde hareket ediyorlar.
Vão subindo e descendo, mas ao contrário dos Hunos, estão sempre no bom caminho.
Tabii Yukarı ve Aşağı Broadway en iyi oyunumdu.
Claro que, Acima e Abaixo Broadway, era o meu melhor golpe.
İkişer blok sağa ve sola, altışar blok yukarı ve aşağı.
dois quarteirões para o lado, seis para cima e para baixo.
Yukarı ve aşağı.
Para cima e para baixo.
Ayakları yukarı ve aşağı gitmek yerine dönüyordu.
As pernas rolavam em vez de andarem.
Ve mehtap çıkmış. Ay ışığı göğüslerine çarptığında, vücutlarına bakıyoruz. O göğüslerin nazikçe yukarı ve aşağı zıplayışını izliyoruz.
A lua brilha, nós vemos traços de seus corpos -. - e a lua ilumina os seios que balançam para frente e. -.
Bak, Janice göründüğü kadarıyla üstünü değiştirmek için yukarı çıkmıştı. Geceliğini giymişti, bir gürültü işitti, aşağıya indi, ve soyguncuyu hazırlıksız yakaladı.
A Janice deve ter ido lá acima vestir a camisa de noite, ouviu um barulho, desceu e surpreendeu o ladrão.
Aşağı, yukarı, ve yana kaşıyorsun.
Coça para cima e para baixo e de viés.
Flatiron Binası'ndaki asansör ile yukarı aşağı yapıp durduk ve haliyle de kendimizi en sonunda Grant'ın mezarında bulduk.
Andámos de cima para baixo no elevador do Edifício Flatiron. e naturalmente, terminámos na tumba de Grant.
Aşağı yukarı yürümek ve taslakları sermek için bol yer yemeğin hazır olduğunu söyleyip duranları dağlamak için kızgın kerpetenler yayıncılarımdan gelen çek yığınları ve...
Muito espaço para andar dum lado para o outro, partituras por todo o chão... tenazes quentes para arrancar a carne às pessoas, que se atrevam vir dizer-me que o almoço está pronto, Montes de cheques dos meus editores e...
Hayır, onu elinde tutabilirsin ama o yukarıda kalacak ve aşağı indiğinde evi karıştırmaya devam edecek.
Ela não o tem. Escondem-no lá em cima. Ela emborca-o todo assim que cá chega.
Bir şeyler yukarı çıktığında başkaları aşağıya inmeliler ve üstelik aksine
Tudo o que sobe Tem de descer E vice-versa também
Beş kez yukarı çıkıp, aşağı iniyorum, iki kez bu sabah ve üç kez de bu öğleden sonra.
Não é sempre assim? Subi e desci as escadas cinco vezes.
Adam evin dışında patikada aşağı yukarı dolaşmış ve kadının ayak izlerinin her birinin üzerine basmıştı.
O homem tinha andado para trás e para diante, no acesso, fora da casa e tinha pisado todas as marcas da mulher.
Evet, başardın. 82 saniyede aşağıya ve yukarıya!
- Sim, conseguiste. 82 segundos a descer e a subir.
Hava kararmadan hemen önce sargasso otlarıyla çevrili büyük bir adayı geçerlerken sanki okyanus sarı bir battaniyenin altında bir şeyle sevişiyormuş gibi bir aşağı bir yukarı sallanırken küçük oltasına bir yunus takılmış ve onu kayığına çekmişti.
Pouco antes de escurecer, enquanto | passavam pela grande ilha de sargaços... que balançava como se o mar... estivesse a fazer amor com alguma | coisa sob um cobertor amarelo... a sua pequena linha tinha sido | levada por um golfinho... e ele o recolheu | para dentro do esquife.
Bu aşağı yukarı aya ve birkaç yörüngeye gidip dönme süresine denk.
Isto equivale mais ou menos a uma viagem à lua, algumas órbitas e voltar.
Ben evin yukarısındaydım, ve aşağıya indim.
Eu estava no topo da escada quando ele correu para dentro da casa.
Bizi aşağı indirir ve yukarı çıkarır.
Leva-nos para cima e traz-nos para baixo.
Selam sana, Kleopatra, Horus ve Ra'nın akrabası ayın ve güneşin sevgilisi, İsis'in kızı ve Aşağı ve Yukarı Mısır'ın Kraliçesi.
Ave Cleópatra, filha de Hórus e Ra amada pela Lua e pelo Sol, filha de Ísis e Rainha do Alto e do Baixo Egipto.
"Her sabah onu merdivenlerden aşağı indirdim ve akşamları tekrar yukarı çıkardım."
"Começeu a transportá-la para baixo todos as manhãs e para cima todas as noites."
Aşağı ve yukarı, Dr.
Sempre em frente, Dr.
Yukarıdakiler! Teslim olun ve aşağıya inin.
Os dois, aí em cima, mãos ao alto e desçam devagar!
Ve iğneli başlıklarıyla, yukarı aşağı zıplıyorlar.
E com capacetes bicudos em aço, a saltar para cima e para baixo.
Eğer Judy birkaç dakika için aşağıya inebilirse, Harry ve ben de yukarı çıkabiliriz.
Se a Judy descesse uns minutos, o Harry e eu podíamos subir.
Seni yukarıdan aşağıya şöyle bir süzerler ve suçlu ilan ederler!
Olham-te de cima a baixo, e és culpado! Não tens um julgamento!
"Efendim" aşağı "efendim" yukarı, ve ona "teşekkür ederim" buna "teşekkür ederim".
Era "senhor" para cá e para lá... "obrigado", isso e aquilo.
Ve tüm malenki tüylerim diken diken oldu. Bir melanki kertenkele gibi bu ürperme vücudumdan yükselip yukarıdan aşağıya iniyordu.
E senti todos os meus cabelos porem-se em pé pelo corpo todo e um formigueiro, como se pequenas lagartixas o percorressem de alto a baixo.
Doktor sonunda kanı aldı ve kan siyahtı. Bir dakikalığına bakakaldı, tüpü ters çevirdi kan aşağıya akmadı, yukarıda asılı kaldı.
Ele finalmente tira-lhe o sangue e é negro, por isso fica a olhar para ele um minuto, vira o tubo ao contrário e o sangue não escorre.
Yardımcı sürücü ve maharetli bir kasap olan bir arkadaşımız vardı. Sürekli olarak egzoz borularının çıktığı yerde içi su dolu iki bidon bulundururdu. Aşağı yukarı sürekli hazır olurlardı.
Tínhamos um companheiro motorista, que era açougueiro e ele arranjava sempre maneira de ter dois bujões de água, mesmo atrás da saída dos canos de escapamento, por isso, estavam sempre mais ou menos fervendo.
Fakat ikinci seferki denememde başarılı oldum ve konvoyun içine sızdım. Aşağı-yukarı hareket ederek, aralarından en önemli ve değerli gördüğüm gemilere sahip olduğum tüm torpidoları fırlattım.
Mas à segunda tentativa fui bem sucedido e consegui penetrar no comboio e navegar por entre os navios à procura dos mais importantes, com as cargas mais valiosas.
Caddenin üstü ve altı. Yukarısı aşağısı.
Por toda a rua...
Yukarıda, mutfakta tuhaf bir müzik duydum ve onu aşağıya dek tâkip ettim.
Ouvi uma música estranha na cozinha lá de cima e limitei-me a segui-la até cá abaixo.
Bir kiloluk sulu, sert ve sıkışmış karın 14 kat yukarıdan düşmesi aşağıdaki adama nasıl bir etki yapar biliyor musun sen?
Tem idéia do impacto... de um quilograma de neve sólida caindo do piso 14?
Geceleri uyuyamaz ve dairesinde bir aşağı bir yukarı dolanır, mobilyaların yerini değiştirir.
Ela não consegue dormir de noite, portanto, anda pelo apartamento, e arrasta a mobília de um lado para o outro.
Şimdi aşağı ve yukarı.
Ergam o braço.
Bir, iki, üç aşağı, dört yukarı ve aç.
Um, dois, abaixo três, cima quatro e abre.
Bütün kapılarda, Alfa iniş pistinin yukarısında ve aşağısında Omicron dan Zeta'ya kadar savaşçı güvenliği olsun.
Mandem a Segurança dos Guerreiros guardar todas as escotilhas, acima, abaixo, e à volta da doca de lançamento Alfa. Digam ao Coronel Tigh para vir imediatamente.
Bir göz atarsak, Paul ve bana aşağı yukarı nasıl olduğu hakkında bir fikir verebilirsiniz.
Se o lermos, dão ao Paul e a mim uma ideia do que temos.
Tamamen el değmemiş ve büyük ama aşağı yukarı aşağı yukarı 5 mil zannedersin ki cennet dünyaya düşmüş gibi bir çiçek bahçesiydi.
Agora está tudo abandonado, mas ao longo de... ao longo de uns 8 Km, pensavas que... o Céu tinha descido à Terra... em forma de gardênias.
Yukarısı ve aşağısı.
Em cima e em baixo.
Yukarıdakilerin zevk ve sefa içinde yüzerken aşağıdakilerin olanaklarını ellerinden alması bazı kişilerde büyük kin uyandırabilir...
Sabe, é que irá provocar grande descontentamento se os cargos elevados gozarem de confortos e comodidades enquanto os menos elevados não. Já para não falar na má imagem que transmitirá...
Yukarı-aşağı da ve diğer boyutlar da ve bunlar üç boyutumuzla doğru açılara gelebiliyor.
Há para cima e para baixo, e há algumas outras direcções, simultaneamente em ângulo recto com essas familiares três dimensões.
Yukarı çıkın ve sancak tarafına yönelin, ya da aşağı ve iskele tarafına yönelin.
acima e adiante a estibordo, abaixo e atras na popa.
ve bir, iki, üç, dört, yukarı, aşağı.
E um, dois, três, quatro, para cima, para baixo.
Maymunlar yukarıda ve kediler de aşağıdaymış.
Os macacos ficavam por cima e a pantera por baixo.
Yukarı ve aşağıya.
Para cima e para baixo.
... üç ve aşağı, şimdi yukarı, ve dön.
... três, para baixo, para cima, e virar.
Glenn üçüncü yörünge turunda... ve uçuş aşağı yukarı planlandığı gibi devam ediyor.
Glenn entrou na terceira órbita, a viagem está a correr conforme previsto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]